Tuzaktan Kumanda...

A -
A +

>>> OS - 2866 Tuşları gıdıklayın! X TURKCELL, TELSİM VE AVEA'dan; "OS" yazıp boşluk bıraktıktan sonra mesajınızı yazıyorsunuz, "2866"ya gönderiyorsunuz... Çok bir şey değil; "4 SMS / 8 KONTÖR"... Hadi bakalım, pamuk eller cebe... SMS BÜLTENİ... > 2 tutkum var; resmin ve sen... 2 sırdaşım var; geceler ve sen... 2 çiçeğim var; hasret ve sen... 2 derdim var; sensizlik ve sen... 2 canım var; yalnız sen sen... > Ailemi çok seviyorum... Onlar bahçemdeki güller... Karımda kırmızı olanı... Anlayan anladı... Konya'dan Ali... > Abi seninle sevgilimize mesaj yollayalım dedik; yayınlayana kadar kız terk etti bile... Kim olacak bunun sorumlusu?... Buğra... --------- >>> Tuzaktan Kumanda... (...STAR-Haberler) MUHABİR: Oscar ödüllü yazarımız Orhan Pamuk... *** (...SHOW-UÇankuş) CEM YILMAZ: Sinemacılarla aynı çatı altında olmaktan çok memnunum... Bunu Aspendos'ta da söylemiştim ama orada çatı yoktu... Şimdi çok daha anlamlı oldu..." *** (...BEST FM-Haberler) SUNUCU: Adının açıklanmasını istemeyen bir Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşar Yardımcısı... ---------- >>> Bizimkiler... TGRT'den bir arkadaşının dahiliden Talip'i araması... Konuşmanın biraz uzun sürmesi... Ve o müthiş final; "Abi sana çok yazdı, hadi görüşürüz"... *** Bilgehan'ın Başkan Yıldırım Demirören'e, "Sezonun ikinci yarısında başarılar" demek istemesi... Ancak ağzından "Yeni görevinizde başarılar" çıkması... Ve Demirören'in kaşları... *** Engin Abi'nin misafirliğe gittiği evde "Hoş geldiniz" diye karşılanması... "Sağolun siz de hoş geldiniz" diye karşılanmayı karşılaması... *** Nasıl bir açlıksa, Fatih'in öğlen yemeğini yiyip gelmesi... Yiyip geldiğini unutması ve ikinci kez yemeğe inmesi... Ve bunu dönerken asansörde hatırlaması... *** Cem'in yanlış dolmuşa binmesi... Yanlış bindiğini anlayıp, inmek istemesi... Şoförün bir kişilik ücreti iade etmesi... Ancak Cem'in para vermediğini çok sonralar hatırlaması... >>> Temel'in yeri... İdris, gece birlikte eğlendikleri arkadaşı Dursun'u telefonda sormuş: -Fadime ne dedi gece o kadar geç kalınca?... Bir problem çıktı mı?... "-Yok biy şey demedi... Hem zaten ön dişleyimi de çektiymenin vakti geymişti..." *** Temel lokantada bir köpekle oturuyormuş... Kadın yanına gelip sormuş; -Köpeğiniz ısırır mı?... "-Hayır..." Bir süre sonra köpek gidip kadını ısırmış... Ve Temel'e dönüp bağırmış; -Hani köpeğin ısırmıyordu?... "-Isırmaz ki... Benim köpeğim evde, bu Dursun'un köpeği..." *** Yeni tanıştığı biri Temel'e, nereli olduğunu sormuş; "-Yarı yarıya Trabzonluyum..." -Nasıl yani?... Annen mi Trabzonlu?... "-Yoo... Trabzon'dan buraya geldiğimde 45 kiloydum, şimdi 90 kiloyum..." -------- >>> S.Ö.Z. der ki; "-Hiçbir kadın; gidecek kadar gücü olana 'Git' demez..." (...Kelimeleri oya gibi işlerken ettiği müthiş S.Ö.Z.leri) ------- >>> Günün sözü... Barbara süpermarket çalışanlarına hitap ettikten yaklaşık üç ay sonra bir akşam üstü telefonu çaldı... Arayan kişi adının Johny olduğunu ve marketlerden birinde kasada müşterilerin torbalarını doldurmalarına yardım ettiğini söyledi... Ayrıca Down sendromu olduğunu belirtti ve "Barbara, anlattıkların hoşuma gitti" dedi. Johny, konuşma yaptığı günün gecesi eve gittiğinde babasından kendisine bilgisayar kullanmayı öğretmesini istemişti... Bilgisayarda, babasıyla birlikte üç sütunlu bir tablo yaptılar... Şimdi her akşam eve gittiğinde bir "günün sözü" buluyor... Bulamadığı zaman da bir tane "uyduruyor"... Sonra bu sözü bilgisayarda yazıyor, bir kaç tane çıktı alıyor, onları kesiyor ve her birinin arkasına ismini yazıyor... Ertesi gün müşterilerin torbalarını "zevkle" doldururken, her birinin torbasına günün sözünden bir tane koyuyor ve böylece yaptığı işe içten, eğlenceli bir biçimde imzasını atıyor... Bu konuşmadan bir ay sonra marketin müdürü beni aradı... "Barbara bugün olanlara inanamayacaksın" dedi... Sabah markete gittiğimde Johny'nin kasasının önündeki kuyruk diğerlerinin üç katıydı... Bağıra çağıra etrafa emirler yağdırmaya başladım: "Daha fazla kasa açın. İnsanları buradan daha çabuk çıkarın..." Ama müşteriler "Hayır... Biz Johny'nin kasasında beklemek istiyoruz. Günün sözlerinden almak istiyoruz" dediler... Müdürün söylediğine göre bir kadın müşteri onun yanına kadar gelmiş ve "Eskiden markete haftada bir gelirdim, ama şimdi buradan her geçişimde uğruyorum, çünkü günün sözlerinden almak istiyorum" demişti... Son olarak müdür bana, "Marketteki en önemli kişi kim biliyor musun" diye sordu. Elbette Johny'di. Aradan üç ay geçti ve marketin müdürü beni yeniden aradı. "Sen ve Johny marketimizde büyük bir değişim yaptınız" dedi; "Şimdi çiçek bölümündeki bütün sapı kırık çiçekleri ve kullanılmayan yaka çiçeği buketlerini yaşı geçkin kadınların ya da küçük kızların yakalarına iliştiriyorlar... Et paketleme bölümündeki bir elemanımız Snoppy seviyormuş ve 50.000 tane Snoppy çıkartması getirmiş... Her et paketinin üzerine bir çıkartma yapıştırıyor... Hem biz, hem de müşterilerimiz çok eğleniyoruz..." Eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse, Michelangelo'nun resim yaptığı, Bethooven'in beste yaptığı veya Shakspeare'in şiir yazdığı gibi süpürün... O kadar güzel süpürün ki; herkes durup "Burada işini çok iyi yapan büyük bir çöpçü yaşıyormuş " desin... (...Pazar hikayesi Tavuk Suyuna Çorba'dan) >>> Tebeşir Tozu... "-Siyaset başkalarına sezdirmeden değişme sanatıdır..." (...Andre Malraux) ------ >>> Sağdan- Soldan (...İstanbul - Büfe Menüsü - Fatih Yılmaz) "-TON BALIKLI SANDVİÇ... 2 YTL ARNVUT CİĞERİ... 3 YTL ŞÖHRETLER VADİSİ K.KÖY... 3 YTL VAN HOOİJDONK... 2 YTL KÖFTE HOR... HOKKABAZ... 4 YTL HABABAM 3 BUÇUK... 3,5 YTL ALEX DE SOUZA... 5 YTL..." ------ >>> Bugünün buluşu * İlk kez bir Türk filminde; havuzdan veya denizden çıkmış artistin makyajının bozulmadığı görüldü... (...28.01.1978) ------ >>> itiraf reyonu... (...isim: müzmin bekar musa tornacı şehir: izmir ...yaş: yirmibeş) "Artık zamanı geldi" diyerek evlenme isteğimi aileme açtım... Kız istemeye gidişimizde karşı taraftan olumlu cevap aldık... Başta bu işe "Olur" diyen evin kızı, daha sonra evlilikten vazgeçti... İkna edildi ama sonra yine vazgeçti... Sonra yine ikna edildi, nişan alış verişi için çarşıya çıktığımızda, "Ben evlenmek istemiyorum" diye tutturdu... Bu değişken kıza son söz olarak "Tak sepeti koluna" dedim... Şimdi de kendisini kaçırmam yönünde telefonlar ediyor... Daha işin başında kadınları tanıdım ve evliliğin ne kadar zor bir şey olduğunu anladım... Artık evlenmeyi de düşünmüyorum... (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) ------ >>> sanatik kritik "-Türkiye'nin örnek aldığı tiplemeye bakın... Elinde tornavidayla psikopatlık yapan biri... Adam devlete ne vergi ödemiş ki kalkıp onu reklamlarınızda oynatmayı düşünüyorsunuz?... Vergi vermeyi özendirme işi psikopatlara mı kaldı?..." (...Mehmet Ali Erbil) ------ >>> politik kritik "-Ben diğer liderler gibi değilim... Türkiye'nin her tarafını dolaşıyorum. Her gittiğim yerde yüzlerce insan benimle fotoğraf çektiriyor... Fotoğraf çektirmek isteyenlere 'savcılıktan temiz kâğıdı getir' diyemem... Alperenlik, milletimizin mayasıdır..." (...Muhsin Yazıcıoğlu) ------- >>> sportik kritik "-Haluk Ulusoy'un koltuğunu bırakmak gibi bir alışkanlığı olmadığını en iyi bilenlerdenim... Hatta daha ileri gidiyorum... 'Ya Federasyon, ya canın" diye sorsalar, federasyon başkanlığının tadını alan Haluk Ulusoy tercihini bu yönde yapar..." (...Ergun Gürsoy)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.