Tuzaktan Kumanda

Tuzaktan Kumanda SEDA SAYAN: Artık çocuk doğurmak yok... Başkasının çocuğu olsun ben seveyim... Hatta bir torunum olsun ben ona bakayım... SARP APAK (Avrupa Yakası): 8 yıldır bekar hayatı yaşıyorum. 2 yıldır 3 okul arkadaşımla aynı evdeyim. Erkekler yurdu gibi... Haftada iki gün halı saha maçı yapıyorum... MÜZEYYEN SENAR: Benim mafyam yoktu, kabadayı bendim... Döverdim adamları... Kavga çıkınca ben ayırırdım onları... ASLI TANDOĞAN: Üzüldüğüm zaman çok ağlarım ve iyileşmek için hiçbir şey yapmam... Yaşadığım acı neyse yaşayıp, tamamen temizlerim... Duygularımı paramparça edip, hayata devam ederim... KIVANÇ TATLITUĞ: Herkesin aşka ihtiyacı var... Benim ne zaman karşıma çıkar bilmiyorum... Aşk pazardan domates almaya benzemiyor... ALTAN EREKLİ: Herkes çok para kazandığımı sanıyor... 32 yıldır çalışıyorum, krediyle ev aldım. Rutkay Aziz 'Paranın P'sinden söz etmeyecek, şövalye olacaksınız" derdi; öyle gördük biz... > İtiraf reyonu... (...isim: gamze ...şehir: konya ...yaş: ondokuz) Bu talihsiz olay ne yazık ki benim başımdan geçti, "Bir arkadaş" deyip de yalan söylemeye gerek yok... Sıkı durun rezil ediyorum kendimi... Arkadaşlarla yeni belediye otobüsünde gidiyoruz... Israrla "Ben basacağım duracak butonuna" dedim, demez olaydım... Neyse tabii ben eski belediye otobüslerindeki gibi yukarıda zannediyorum düğmeyi... Ama o lambaymış... Duracak ışığı yanmayınca, tam basamadığımı düşünerek (ki çok sert olduğundan şüphelenmedim değil) tekrar tekrar basıyorum... Bu arada bir vatandaş basılması gereken yere basıyor ve ben kendimden bilerek, "Hah yandı" diye seviniyorum... Olayı; şoför dahil herkes gülünce anlıyorum ancak... (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) > Tebeşir Tozu... "-Eğitimin pahalı olduğunu düşünüyorsanız, cehaletin bedelini hesaplayın..." (...Socrates) > Temel'in yeri... Fadime küçük oğlu Temel'le yeni taşınmış komşularını ziyarete gitmiş... Bir müddet konuştuktan sonra kadın, "Beyiniz ne iş yapıyor" diye sormuş... Temel atlamış, "Babam çok büyük bir balıkçı" demiş... Annesi hemen düzeltmiş; "-Oğlum ne diye öyle söylüyorsun?... Baban Türkiye'nin önde gelen aracı kurumlarının birinde borsacılık yapıyor..." Temel, "Ne bileyim anne" demiş; "-Ne zaman babamı ziyarete gitsem, babam bir telefonu kapatıp, 'yeni bir balık daha oltaya takıldı' deyip, ellerini oğuşturuyor..." > Bizimkiler... Küresel ısınma tehlikesi ile ilgili Ali yorumu; "-Abi kış geliyor, o kadar önemli değil de; yazın bir çaresi bulunması lazım tabii..." > Sizinkiler... 1991'de askerden geldiğimden beri hiç bıyıksız gezmedim... Geçenlerde gaza gelip kesiverdim... Ertesi gün babamla bir araya geldik... Yüzüme uzunca bakıp, "Sende bir değişiklik var, ama anlamadım" dedi... "Yazık" dedim, "17 sene bıyıklı gezdiğime..." (...Ali Taşdelen'den) > S.Ö.Z. der ki; "-Biraz gizli kalmak; seni sevenlere sürpriz hazırla-maktır..." (...Müthiş S.Ö.Z.leri) > Bugünün buluşu > İlk kez görünmez kazaya uğrayan bir çocuk için, "Dördüncü kattan düştü, burnu bile kanamadı" başlığı atıldı...(...19.09.1989) > Sağdan - Soldan (...Memleketten araba arkası yazıları) MANİDAR: Beni geçtin mi?... Aferim sana... AKILCI: Beni takip etme, yolu takip et... KÜLTÜRLÜ: Televizyonla savaş, kitap oku... VEFAKAR: Hatay'lıysan ara... 0532... TEHDİTKAR: Geçme babayı, bulursun belayı... SİNİRLİ: Geç be kardeşim zırlama... KOMİK: Emice, ben de sizdenim... > kadınlar & erkekler (...Evlilik kuralları) * Aşkla evlilik, zeytinyağı ile su gibidir... Birbiriyle hiç bağdaşmaz... * Evlenmenin iyisi olabilir ama harikası olmaz... * Evlenmek davaya benzer... Taraflardan biri mutlaka memnun değildir... * Evlilikte mutluluk gece yarısından sonra eşler uyuyunca başlar... * Zeki, esprili ve yumuşak bir eş arıyorsanız, sinemaya gidin, filmlerde olur onlar... > Hayata dair... İçten olmalısınız... Yapmacık olmayın... Olduğunuz gibi görünün... Dünyanın en güç işi, olmadığınız bir kişi olmaktır... Gerçek benliğinize doğru yaklaştıkça o kişiliği benimseyin ve her zaman öyle kalın... Bunun kolay bir yaşama yolu olduğunu göreceksiniz... Onların sizi bu duruma getirmesine izin vermeyin... "Kendinizi" kim olduğunuzu bulun, olduğunuz gibi görünün... O zaman sade bir hayat sürebilirsiniz... Richard Albert'in deyimiyle; "Karabasanları kovmak için" gerekli enerjiyi bu yolda kullanabilirisiniz... Kovalanacak karabasan da kalmayacaktır artık... Artık oyun oynamayacaksınız... Hepsini bir kenara itip "İşte ben buyum... Beni güçsüz yanımla, aptal yanımla, olduğum gibi benimseyin... Benimseyemezseniz, rahat bırakın" deyin... (...Leo Buscaglia) > MMMR'in duvarı... Zamane aşığı; "Ya benim GİRL FRİEND'imsinya toprağın..." > sanatik kritik "-Çapkın değil, derinlikliyim... Samimi, sıcak, iyi bakan iki çift göz benim için yeterlidir... Sadece güzellik yetmiyor..." (...Kerem Alışık) > politik kritik "-Binaenaleyh Nazmiye Hanım'la tatile çıkmayı hiç düşünmedik... Memleketin bize fevkalede ihtiyacı olduğunu biliyorduk..." (...Süleyman Demirel) > sportik kritik "-Terim de iyi hoca ama Lucescu en iyisidir... Oynamak dert, basın dert, taraftar dert... Lucescu bunları çok iyi ayarlıyordu..." (...Sergen Yalçın) > söz market kullanma talimatı: sabahları solundan kalkınca okunması tavsiye edilmez... uzmanlara göre el-yüz yıkamadan okunan köşelerin komikliğinde azalma tesbit edilmiştir... aynaya baktıktan hemen sonra moral bozucu bir yüzle karşılaşınca (saç dökülmesi, sivilce çıkması vs.) okunursa bir sonuç alınmaz... abone olanlar gazeteyi alırken, kapıyı tam açmak yerine sadece kollarını uzatmaları istenmeyen sonuçlar doğurabilir... mavi çizgili pijamalarla kahvaltıda okumak gerekirse, bir bardak çay içip kendine gelinir... uzun süredir okuyan okuyucularımız onuncu sayfayı bir çırpıda açamazlarsa, boşuna okumamalıdırlar... güne çok da komik olmayan köşeler okunarak başlanır, çok da komik olmayan köşeler çok komik çıkarsa çayı püskürtmemek için kontrollü olunur... köşemizin moral bozuk olduğu zamanlar, "şurada bir yazı vardı, okuyayım da moralim düzelsin" gibi bir etkisi yoktur... tam tersine moraliniz iyice bozulabilir, hem de bizim moralimizi bozabilirsiniz...