Tuzaktan Kumanda

Tuzaktan Kumanda (...SHOW TV - Arım Balım Peteğim) PETEK DİNÇÖZ: Biliyorsunuz, 8 şehidimiz kayıp... İnşallah iyi haber alırız... *** (...SHOW TV - Buzda Dans) GAMZE ÖZÇELİK: Herkes çok heyecanlı, ben de çok heyecanlıyım... Dilim biraz sürçüyor... BEHZAT UYGUR: Önemli değil, olacak o... Program devam ettiği müddetçe, yayın boyunca sürçeceğiz... *** (...TRT - İki Renk) ÖZCAN DENİZ: Son derece mütevazı olduğumu söyleyebilirim... Starlık benim hayat biçimim değil, satış politikam... Bunu da hiçbir şekilde değiştirmeyi planlamıyorum." kadınlar & erkekler (...Sadece kadınların anladığı konular) > Aynı ayakkabının farklı renklerini alma gereği... > Diyet uğruna aç kalmanın gereği... > Ünlü bir marka kıyafeti indirimden ucuza almak... > Selülit diye bir şey... > Bej, beyaz ve krem rengi arasındaki fark... > İyi bir kuaför bulmanın imkansızlığı... > Çiçekler ve mum ışıkları gibi romantik şeyler... > Her tartının kiloyu farklı ölçmesi... > Ve son olarak diğer kadınlar... Hayata dair... Affetme ve affedilme olayı seyrek olarak oluşan, seyrek olarak ihtiyaç duyulan duygulardır... En yüce affetme olayı, güçlüyken affetmesini bilmektir... İnsan o zaman daha da büyür... Sık sık ve olur olmaz her olayda ve ortamda bağışlamak ise, bağışlanan kişiyi ahlaksız yapar... Zalimlerin, acımasızların her yaptıklarını affetmeye kalkmak, öteki yönüyle masum kişilere acı çektirmektir... Ancak, şunu unutmamak gerekir ki: Af; yerine göre görev, yerine göre zorunluluk, yerine göre zaaftır... (...Hanri Benazus) itiraf reyonu... (...isim: gülşah özgüven ...şehir: istanbul ...yaş: yirmibeş) Geçen hafta bir bankada başıma gelen olayı paylaşma şart oldu artık... 55-60 yaşlarında çek tahsili için bekleyen bir müşteriye kart pazarlamak isteyen stand görevlisi soruyor, "-Beyefendi bakabilir misiniz Axesiniz var mı acaba?..." Müşteri soru soran kıza ters ters baktı... Kız soruyu tekrarladı, "Axesiniz var mı acaba" diye... Adam sinirli bir şekilde kıza bağırmaya başladı; "Var veya yok! Sana ne benim abdestimden!" ...Ve sinirli bir şekilde, şaşkın bakışlar arasında çıkıp gitti... (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) Temel'in yeri... Hayvanat bahçesinde gezerken, bir kaplanın kafeste kuzu ile birlikte oynadığını gören adam, görevli Temel 'e sormuş: -Kaplan ve kuzu nasıl oluyor da aynı kafeste duruyor?... "-Bu, 'Barış içinde yaşam' anlayışının güzel bir örneği... Bütün dünyaya bu anlayışı benimsetmek istiyoruz..." -Vay canına... Çok güzel bir mesa bu... Temel açıklamasına devam etmiş: "-Yalnız biraz pahalı oluyor... Her gün yeni bir kuzu koymak zorunda kalıyoruz..." Bizimkiler... (...Sigara ile yapılan dalgınlıklar serisi) Cem'in "Yav şimdi sigara yaktım, ortalığı tutuşturmayalım" diye etrafına bakınması... Bu arada elindeki sigarayı bir yerlere değdirmemeye çalışması... *** Bir yandan sigara içip, bir yandan kalemle yazı yazan Bilgehan'ın kalemi ağzına götürüp, sigarayı kağıda basması... *** Yanlışlıkla üst üste iki tane sigara yakan Talip'in (Askerden yeni geldi), "Birini sonra içerim" diyerek kulağının arkasına koyması... Bir yaş daha büyütenler 2. Dünya Savaşı'nda Alman Harbi'ne katılan 105 yaşındaki Hüseyin Temel, askere alınmak için dilekçe verdi... Son yaşanan terör örgütü saldırıları sonrasında kendini tutamayan Hüseyin Temel, "1941 yılından 1945 yılına kadar Tunceli'de askerlik vazifemi yaptım. 2. Dünya Savaşı'nda Alman Harbi'ne katıldım. 105 yaşındayım. Askere gidip düşmanla savaşarak nöbet tutmak istiyorum" dedi... İğnelik... MALİ HÜLYA Yürümekle yol bitmez, Son sür'at koşmalıyız... Bize koşmak da yetmez, Teknikle coşmalıyız! ... Hârika teknikleri, Geliştiren insanlar... Keşf edenler ilkleri, Zekî değil sen kadar! ... Kaybetmemiz hep bizim, Oyalanıp durmaktan... Tembellikten azizim, Mali hülya kurmaktan! (...Sefa Koyuncu'dan) sanatik kritik "-Politik çözümler gerekiyor... Biz kimseden korkmayız, savaştan da kaçmayız... Ancak cana can dişe diş çözüm olmamalı..." (...Banu Alkan) politik kritik "-Biz beraber yaşamaya mecbur ve mahkumuz... Bu devlete silah çekenin eli kırılır... Bir yerde iki millet iki devlet olmaz..." (...Süleyman Demirel) sportik kritik "-Cezalı olduğum için seyircilerin arasında oturdum... Ancak, yukarıdan daha net maç seyretmek de zaman zaman avantaj oldu..." (...Ertuğrul Sağlam) S.Ö.Z. der ki; "-Fazladan iltifat edenin, fazladan iftirası vardır..." (...Kulaklarda yankı yapan müthiş S.Ö.Z.leri) Tebeşir Tozu... "-Cesaretin ölçüsü ölmek değil, yaşamaktır..." (...Alfieri) Bugünün buluşu > "Karanlık Oda" fotoğrafı "Bugünün Buluşu" olsun.... (...26.10.2007) MMMR'in duvarı... Anlayana sivrisinek saz, Anlamayana sınır ötesi az... "söz'ün gelimi" konulu "İstanbul yağmuru" başlıklı, "Ali Taşdelen" yorumu: İstanbul yağmuru yağıyor dedi amcam... Akşam olmuştu... İnce, sakin... Islatmam diyordu sanki bolca yağmadan... Şöyle bir gelip geçmem, buradayım daha... Bakın yukarı kısıp gözlerinizi... Yanaklarınıza dokunayım öper gibi... Karışıyordu duygular dokununca damlalar... Sıyrılıyordu içinizden sonbahar hüznü... Geçiyordu hazlara... Değişiyordu duygular bakışınca aşıklar... Bir şemsiye yetiyordu... Umursamazca yoldaydılar... Belki de bir hayat boyu beraber yürüyecekleri... Hava kararmıştı... El eleydiler... Sokak lambasının ışığı... Yerdeki yağmur suyunu parlatıyordu... Altından geçerken lambanın... Daha belirginleşti ışıktan yağmur... Yağıyordu ama ıslatmıyordu... Mutluluk serpiyordu üzerlerine... Kendisi gibiydi İstanbul`un yağmuruda... Yoktu kendisi gibi bir başka yerde benzeri... İstanbul yağmuru yağıyordu gerçekten... Görmediniz, göremezsiniz inanın... Yağmurun bu kadar yakıştığı bir şehri...