Tuzaktan Kumanda
1 Kasım 2007 01:00
Tuzaktan Kumanda
(...SHOW - Uçankuş)
HANDE YENER: Yaşlanınca enerjimin düşmesi beni üzer... Fiziksel yaşlanmayı ertelemek istiyorum...
Olabilecek tüm estetikleri olurum...
***
(...SKY TÜRK - Ne Var Ne Yok)
NİHAT GENÇ: İstiyorlarsa Barzani'ye Safiye Soyman'ı, Talabani'ye de Müjde Ar'ı gönderelim...
Talabani 'Müjde Ar'la baş edemem' derse merak etmesin, onun gazı alındı!...
***
(...NTV - Altın Portakal Festivali)
CEM ÖZER: Kameralar karşısında konuşmak istemiyorum ama
Nurgül ne zaman ödül alacak be kardeşim...
kadınlar & erkekler
Genç kız evine üzgün döndü...
Annesi ne olduğunu sorunca, anlattı;
"-Bir saat önce Kemal evlenme teklif etti..."
Annesi;
"Peki neden böyle üzgün duruyorsun o zaman" diye sordu...
"-Adamın inancı bize ters anne... Cehennemin varlığını bile inkar ediyor"...
Annesi cevap verdi;
"-Sen yine de evlen kızım... Bir süre ikimizin arasında kalır... Nasıl olsa kısa zamanda yanıldığını ispatlarız biz ona..."
Hayata dair...
> Sen istediğinde sana âşık olmaması, sana âşık olmadığı anlamına gelmez...
> Birisine yabancılaşmanın en kötü biçimi yanında oturuyor olup ona hiç bir zaman ulaşamayacağını bilmektir...
> Tüm dünya için sadece bir kişi olabilirsin, fakat bazıları için sen bir dünyasın...
> Her zaman seni üzecek birileri olacaktır, yapman gereken insanlara güvenmeye devam etmek, kime iki defa güveneceğine daha fazla dikkat etmektir...
> Zamanı onu seninle birlikte geçirmeye hazır olmayan biriyle geçirme...
> Birini daha iyi tanımadan ve bu kişinin senin kim olduğunu bilmesinden önce kendini daha iyi bir kişiye dönüştür ve kim olduğunu bilerek kendine güven...
> Yaşanan her şeyin bir sebebi vardır... "Bitti" diye üzülme, "yaşandı" diye sevin...
(...Gabriel Garcia Marquez)
itiraf reyonu...
(...isim: vahap kulakçı ...şehir: istanbul ...yaş: yirmibir)
Bir gün şirketinize gelen buketi, götürüp sevgilinize verirseniz...
Kızcağız hayatının en mutlu gününü yaşadığının ertesi günü size,
"Sanırım sizin firma da onlara bir çiçek göndermeli" diyerek "Bilmem Ne İlaç Sanayii"nin kartını uzatırsa...
Odur rezil olmak, rüsva olmak...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)
Sizinkiler...
Yeğenim ağırlaşacak hava durumunu bildiriyor;
"-Dayı... Sibirya sıcakları geliyormuş..."
(...Mehmet Eriş)
***
Yeğenimi sigara almaya yolladım "2000 kap gel" diye...
FIFA 2000'le geri geldi...
(...Abdullah Başaran)
Temel'in yeri...
Temel hastalanmış ve doktora gitmiş... Tahliller, filmler derken hastalık çıkmış... Perhiz yapması gerekiyormuş... Üzgün üzgün eve gelince Fadime sormuş;
"-Anlat bakalım Temel, doktor ne dedi?..."
-Ne diyecek, hiçbir şeyin tadı kalmadı. Bana perhizlisin, günde iki köfte ancak yiyebilirsin dedi.
Ben iki köfte ile doyar mıyım?...
"-Temel dediğin şeye bak... Ben sana köfteleri büyük büyük yaparım..."
Bizimkiler...
Ercan, bir arkadaşına iyilik yapan Mustafa Abi'yi takdir ediyor;
"-Çok menfaatçisin Mustafa Abi..."
-Benim ondan ne menfaatim olacak olum?...
"-Ya pardon... Ahde vefalısın diyecektim..."
***
Ali'yi eskrim müsabakası için spor salonuna göndermişler, ama ne olduğunu söylememişler...
Aramış dert yanıyor;
"-Cahit Abi; burada uzay kıyafetli adamların gösterisi var... Yine yanlış yere gelmiş olmayalım..."
***
Radyoda, "Kurtbay'la Otokontrol" programı yapan Sırrı eline bir karikatür almış;
"-Bunu radyoda göstereceğim..."
-Nasıl yani?...
"-Ya anla işte elimle anlatacağım..."
sanatik kritik
"-Hınçal Uluç beni, ben de Hüsnü Şenlendirici'yi şöhret yaptım... Hüsnü benimle yakalanmadan önce sadece müzik piyasasında tanınırdı..."
(...Ece Gürsel)
politik kritik
"-Başka coğrafyalarda aranacak bir yetkiye ihtiyaç yoktur... Sayın Başbakan, ABD Dışişleri Bakanı geliyor, gitme ABD'ye, Bush da ayağına gelsin..."
(...Devlet Bahçeli)
sportik kritik
"-Dünyanın büyük kulübünde çalışmış biri olan Fatih Terim'i bile yerin dibine sokabiliyorlar... Ona bunlar yapılıyorsa bana neler yapılmaz ki?..."
(...Mateja Kezman)
Tebeşir Tozu...
"-Hoşumuza giden yalanları avuç dolusu yutarız da, acı gerçekleri yudum yudum içeriz..." (...Diderot)
MMMR'in duvarı...
Çok gelenekçi bir kadındı...
Ayağına bastı evlendi, damarına bastı boşandı...
Bugünün buluşu
> Verilen balık siparişi gecikince, "Garson balık tutmaya gitti galiba" esprisi yapıldı...
(...01.11.1936)
S.Ö.Z. der ki;
"-Üzerindeki tozdan kurtulmak için başkasını kirleten; eninde sonunda çamura bulanacaktır..."
(...Çok fazla yaygara koparılmasını istemediği müthiş S.Ö.Z.leri)
yok tam olarak öyle değilim de; biraz içine kapanıklığım var tabii... ama belli olmaz, karşımdaki insan cana yakın biri olursa, ben de çabuk ısınıyorum... tamam yirmi metre ve daha uzağından görenlere gıcıklık veren bir fiziğim var... neyse boşver onu da yazı yazarken çok agresif oluyorum, onun dışında istanbul trafiği bile sinirlerimi bozmaz benim... farklı galipken maçı bırakmadığım gibi, farklı yenik duruma düşünce de umudumu kaybetmem ben... olacağı varsa ordan da olur zaten... yenilgiye pek tahammülüm yok... bir maçı kaybedersem gece yastığa başımı koyar, sabaha kadar o maçı defalarca oynar, bir şekilde kazanırım... son zamanlarda "çayır çimen geze geze" takılıyorum, ama sezen'in "bırak beni"si de fena değil... neyse sen çayını iç, benim biraz işim var...