Tuzaktan Kumanda
17 Aralık 2007 01:00
Tuzaktan Kumanda
(...SHOW TV - Altıpas)
GÜRCAN BİLGİÇ: Hocam sen şimdi burada sarı çizgiye bakarak yorum yapıyorsun değil mi?...
AHMET ÇAKAR: Ekvator çizgisine bakarak mı yorum yapacağım?... Tabii ki sarı çizgiye bakarak yorum yapıyorum...
Tebeşir Tozu...
"-Bir insan, ne kadar çok şeyden utanırsa, o kadar saygıya layıktır..."
(Bernard Shaw - Y.Sabriye yolladı)
kadınlar & erkekler
(...Erkekler ne ister?... Sinem-CE'den)
> Maç seyrederken bebek viyaklamasın; kadın çay, meyve veya çerez servisi yapsın ister...
> Erkek çocuğu olsun ister... Kız olursa devam eder...
> Kendisini terk eden sevgilisinin pişman olmasını ister...
> Üç korner bir penaltı ve bütün frikikler gol olsun ister...
> Karısının bileziklerini
ister... Vergi kaçırmak ve kız kaçırmak ister...
> Bir süre sonra evini, arabasını ve eşini değiştirmek ister...
> Uzaktan kumanda aletinin tapusunu ister... Hem yüz, hem astar ister...
> Ne halt karıştırırsa karıştırsın, anlayış ister...
> Kahvehaneden ülkesini ve futbol takımını yönetmek ister...
> Saman altından su yürütmek ve hatta nehir geçirmek ister...
kritik
"-Fazıl Say nasıl böyle bir ayrım yapar?... Bunlar, Türkiye'yi Nişantaşı'ndan ibaret zanneden 40 bin kişilik, içinde benim
ailemin de olduğu beyaz Türkler... 65 milyonluk Türkiye'yi görmüyorlar; çünkü belirli bir
azınlığın ve dinozorların son çığlıkları bunlar..."
(...Cemil İpekçi)
itiraf reyonu...
(...isim: okan can ...şehir: istanbul ...yaş: yirmidokuz)
Televizyonun ayarı o gece fazla kaçmış ve 4 saatlik uykuyla işe gitmek zorundasınızdır...
Yataktan güç bela kalkılır ve banyonun yolu tutulur...
Elinize diş fırçasını alırsınız, ne var ki uyku-uyanıklık arasındasınızdır ve gözleriniz kapalıdır...
Elinizi yıkadığınızı düşünerek, diş fırçasının üzerine sıvı sabun sıkarsınız...
Şans bu ya sıvı sabun çilek kokuludur ve kızınızın çilek aromalı diş macununu kullandığınızı düşünürsünüz...
Fakat dilinize temas eden sabunun acılığı gözlerinizi açmıştır ve normalinden 5 kat fazla köpüren ağzınızı gördüğünüzde jeton düşer...
Şaşkınlıkla tükürmek yerine yutkunursunuz ve o sabahki kahvaltıyı sabunla yapmış olursunuz...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)
S.Ö.Z. der ki;
"-Erkeğin ilgisi sizi bunalttıysa; ondan ayrılmayın, onunla evlenin..."
(...Elini kolunu sallayarak ettiği müthiş S.Ö.Z.leri)
Hayata dair...
> Eski zamanlarda yüce ruhlu olmak demek; ayrıntılarda özgür olmak demekti; şimdi yüce ruhlu olmak gevezelikle aynı şey sayılıyor...
...
> Eskiden saygınlık demek, mesafeli olmak demekti; şimdiyse saygınlık iddialı olmak ve kimseyi adam yerine koymamakla bir tutuluyor...
...
> Eski zamanlarda sadelik, akıllı insanların doğruluk yolunda olmasıydı, şimdi ise sadelik hilebazlık yapmak için maske olarak kullanılıyor... (...Konfüçyus)
Haşlamalar - Taşlamalar...
OKYANUS
Afrika'da bir ceylan
Kaç sıçrayışta geçer okyanusu?...
Ben diyeyim bir sırtlan
Sen de dişi bir arslan
Soluğunu ensesinde hissederken
Kaç sıçrayışta geçer okyanusu?...
...
Bu kaçıncı geçip bitirdiğim okyanus...
Kalmadı okyanus...
Kalmadı okyanus...
(...osman.yavuz.inal'dan)
Bugünün buluşu
> İlk kez yabancı bir futbolcu, Noel tatilini ülkesinde geçirmek için
kasıtlı olarak
ceza aldı...
(...17.12.1962)
Temel'in yeri...
Temel'in karısı Fadime hep kız doğuruyormuş... Tabii baba erkek hasretinde...
Bir gün Fadime yine hamile kalmış... Temel her çocukta olduğu gibi yine, "Oğlum olacak" diye seviniyormuş...
Doğum günü epey yaklaşınca Temel'in şehir dışında işi çıkmış ve giderken demiş ki;
"-Bana müjdeyi alıştıra alıştıra ver..."
Çocuk doğmuş ve Fadime, Temel'i aramış;
"-Temel'im... Kaşı, gözü, ağzı, kulakları, elleri, ayakları tıpkı sen... Geri yanı aynı ben..."
Bizimkiler...
Sırrı akşam servisinde, yarı uykulu vaziyette cam kenarında oturuyor...
Yanındaki arkadaş rica ediyor;
"Carrefour'un önünde ineceğim, gelince haber verir misin?..."
Sırrı hafif buğulu camdan dışarıya bakıyor, "Tamam abi" diyor;
"-Daha Kiler'in önündeyiz..."
Yol bir müddet daha sürüyor, arkadaş hatırlatıyor, "Geldik mi" diye...
Sırrı bakıyor camdan, "Yok abi, daha Kiler'in önündeyiz..."
Yolculuk sürüyor, "Kiler'in önü" bir türlü geçilemiyor...
Son durakta anlaşılıyor ki; servis otobüsünün camında Kiler'in reklam etiketi var...
Anneme provokatör
olduğumu söylemeyin, O beni şantör biliyor...