Tuzaktan Kumanda

A -
A +
Tuzaktan Kumanda (...Bir haftalık Fatih Ürek konuşmaları) "-Bülent Hanım bacağına ketçap dökmüş, yaralandım diye bağırmış..." ... "-Ay görünce hüngür şakır ağladım..." ... "-Somonları kıpkızarıncaya kadar yağda çevireceğiz..." ... "-Ağır konuşurum, tozu fırtınaya katarım..." kadınlar & erkekler (...Dünyada sadece erkeklerin dili kullanılıyor olsaydı) > Gazeteden başını kaldırmak "Ben de seni seviyorum" anlamına gelirdi... > Masadaki telefonu, kül tablasını, çakmağı çevirmek iyi bir sohbet sayılırdı... > "Seni sonra ararım" nazikçe bir ayrılma cümlesi olarak algılanırdı... > Trafik ışıkları yeşil, fıstık yeşili ve koyu yeşil olurdu... > Gelin programlarının yerini "Fenerli Olur Musun", " Hakan Şükür Bıraksın Mı" programları alırdı... > Delikanlılığı ile ünlü adamlar milletvekili olurdu... > Çöpçüler evin içine kadar girip çöpü alırlardı... > "Anneme gelin olsana" nomantik bir evlenme teklifi olurdu... > Eğe, tonravida, makas ve bıçak özellikleri olan telefonlar üretilirdi... > Sokaklarda 10 metrede bir saksılar olurdu (Sigara söndürmek için)... kritik "-Televizyonu bıraktıktan sonra insanlarla daha rahat diyaloğa giriyorum... Eskiden sırça köşke kapanmış yaşarken, şimdi 'Canım boza çekti, Vefa'ya gideyim boza alayım' demek, yani bu rahatlığı yaşamak çok hoş... Herkese tavsiye ederim..." (...Okan Bayülgen) Hayata dair... Şu anda seni düşünüyorum... ve eğer bazen sana, gizleniyorum gibi geliyorsa, bu, seni az seviyor olmamdan değil de; artık bazı anlarda yalnız kalmam gerektiğinden böyle... Ama sen, hiç de bu yüzden düşüncelerimin dışında kalmış, unutulmuş değilsin... tam tersine senin o capcanlı varlığınla doluyum ben... Senin o sadık yüreğini ne zaman düşünsem yeniden neşeleniyorum, sen çevremde gezinip duruyorsun, geri kalan her şey de silinip gidiyor ufkumdan... sonsuza doğru uzanan ve artık bir tek sınırı olan ufkumdan. İşte o zaman ben sana kavuşuyorum, ve dalgalanmakta olan düşüncem huzuru sende buluyor... (...Sokrates) itiraf reyonu... (...isim: muzaffer yağcı ...şehir: istanbul ...yaş: yirmidört) Benim başıma gelmedi ama böyle bir şeyi akıl etmek isterdim doğrusu... İzmit'e giderken gördüğüm sahne... Yolda arabası bozulan vatandaşın reflektörü yoktur... Çevreden bulduğu karpuzu kesip, kırmızı tarafını reflektör niyetine arabasının arkasına koymuştur... Ben hep derim, "Bizim kadar zeki ve pratik bir millet yok" diye... (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) Bir yaş daha büyütenler... İrlanda'nın başkenti Belfast'taki bir gece kulübünden, "Dış görünüşü kritere uymadığı" gerekçesiyle kovulan Raymand Crow, mekânı hem İrlanda Eşitlik Komisyonu'na hem de mahkemeye şikâyet etti... Hâkim, çirkin olduğu için kovulan adama iki bin 500 sterlin tazminat ödenmesine karar verdi... İrlanda Eşitlik Komisyonu Başkanı ise dünyanın hiçbir yerinde böyle bir ayrımcılığa izin verilmemesi gerektiğini dile getirdi... Crow, "Hiç bu kadar aşağılanmadım" dedi. sağdan - soldan (...Çizerimiz Oğur Gürel'in denk geldiği olaylar) (...Taksim'de bodrum katında bir lastikçi dükkanı) "-Hava bastırmaya gittim gelicem..." ... (...Etiler'de lüks bir oto galerici yazı asmış) "-Müthiş kampanya... 4 arpı 4 Range Rover'lar kredi kartına taksitle..." ... (...Kadıköy'de bir gelinlik mağazası pankart asmış) "-Gelinlik alana damatlık bedava..." Temel'in yeri... Temel, Mars'a gidecek ilk astronotmuş... 10 milyar dolarlık muhteşem bir uzay gemisi ile giden Temel'den dönüşe dek haber alınamayacakmış... 10 yıl sonra geri döndüğünde flaşlar patlamış, gazeteler, televizyonlar herkes merakla etrafını sarmış; "-Mars'ta hayat var mı?..." Temel omuzlarını silkmiş, "Yok..." Bilim adamları, basın ve tüm dünya hayal kırıklığı içindeymiş... Temel'i uçağa bindirip Trabzon'a uğurlamışlar... Akşam evinde ailesi ile kendi dönüşünü seyreden Temel'in oğlu sormuş; "-Baba hakikaten hayat yok muydu acaba?..." Temel yine omuzlarını silkmiş; "-Saat 11 dedin miydi, bütün dükkanlar kapanıyor... Sen buna hayat mı diyorsun?..." Bizimkiler... Haftanın olayı; Ömer Faruk Abi'nin televizyondaki programının tekrar yayınlanışı sırasında gelişenler... Ömer Abi anlatıyor; "-Bayram olduğu için aynı programı yayınladık... Ekranda da kocaman "TEKRAR"yazıyor... 9'u Trabzon'dan 3'ü Diyarbakır'dan, tam 12 tane programda görüş belirtmek için mail geldi..." Konuşmaları duyan Cem'in yorumu; "-Abi senin programın ismi TEKRAR mıydı?..." S.Ö.Z. der ki; "-Mutlu bir yalnızlık, iyi bir ekip işidir..." (...Müthişe çok yakın S.Ö.Z.leri) Tebeşir Tozu... "-Erkek, seven kadından korksun... Çünkü o zaman kadın her türlü fedakarlığa katlanır ve başka her şey ona önemsiz görünür..." (...Nietzsche) Bugünün buluşu > İlk kez asiti gitsin diye kolanın içine şeker döküldü... (...25.12.1972 - Abdullah Kış'tan) Her BAŞARILI erkeğin arkasında bir kadın; Her BAŞAĞRILI kadının arkasında bir erkek vardır...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.