tuzaktan kumanda

A -
A +
tuzaktan kumandatuzaktan kumanda (...LİG TV - Maraton) ERMAN TOROĞLU: Hocam doktor var maç kazandırır, doktor var maç kaybettirir... Doktor var kalçayı ısıttırır... ŞANSAL BÜYÜKA: Yeter yeter... ERMAN TOROĞLU: Peki... bizimkiler... Serdar askerden geleli fazla olmadı... Onun için, "Liverpool - İnter" maçını anlatan spiker Sabri Ugan, İngilizlerin golünü atan Dirk Kuyt'ın adını bağırınca Serdar oturduğu yerden ayağa zıpladı: "- Dik-kaaayt!..." tebeşir tozu "-İnsan, kötülük yapmak niyetinde ise, fırsat gelmekte gecikmez..." (...Walter Scott) bir yaş daha büyütenler... Trafiği tehlikeye düşürecek şekilde otomobil kullandığı gerekçesiyle 3 ay taşıt kullanmaktan men edilen Rizeli A.E., Denetimli Serbestlik Yasası gereği imza atmak için polis merkezine kendi kullandığı araçla gidince yeniden mahkemelik oldu... Hakimin, A.E. adlı sürücüyü 35 gün hapisle cezalandırdığı öğrenildi... S.Ö.Z. der ki; "-Gerçek güzellikler gözle görülemez..." (...Sadece müthiş S.Ö.Z.leri) kadınlar & erkekler... (..."Kaynana çeşiteri", Sinem Büyükarslan'dan) Asabi Kaynanalar: Anlaşılması en zor tiplerdendir... Söylenen her sözün altında bir art niyet vardır... ... Köylü Kaynana: Gelin ve oğluna, özel günlerde çok erken saatlerde gelerek günü onlarla geçirmesidir... Bir yere gidilecekse muhakkak o da gitmelidir... ... Şehirli Kaynana: Ulaşım zorluğu nedeniyle damadın veya gelinin evini kendi evlerinin yakınına isterler... ... Şen Kaynana: Bulunması zor tiplerdir... Gelin ve damada karışmaz. Bol bol güler... ... Temizlikçi Kaynana: Sürekli temizlik yapar, gelininin evinin pis olduğunu sanır... Onların evine gelip bol bol temizlik yapar. ... Patron Kaynana: Parası, mülkü, tahvili olan bir tiptir... Her şeyi parayla satın alacağını sanır... ... Savaşçı Kaynana: Bağırmaktan başka işi yoktur... Bol bol geline laf atarak saç başa kavga eder... ... Yemekçi Kaynana: Hayatlarında en çok yemek yapmak, yedirmek onları çok mutlu eder... Gelinlerine öğretmeyi sever. hayata dair... Aşkın doğurduğu istek... Yani bütün yüzyılların şairlerinin dinlenmeden sayısız biçimlerde dile getirdikleri ve bir türlü tüketemedikleri gibi, hakkını da veremedikleri bu istek... Kaynağını bireyin günlük ihtiyaçlarında ve yoksunluklarında bulamaz... Sevilen varlığın elde edilememesinden doğan acı için de durum aynıdır... Bu mutluluk da, bu acı da; kendi amaçlarının gerçekleşmesi konusunda yerine başka bir şey konulmayacak bir fırsatı ele geçirmiş olduğunu kavrayan ve bunun hem kazanılabilir, hem de kaybedilebilir olduğunu bilen tür ruhunun çırpınışlarıdır... Yalnızca türün sınırsız bir hayatı vardır ve bundan ötürü, sınırsız bir istek duyan, sınırsız bir doygunluğa erişen ve sınırsız acı çekebilen şey, yalnız tür ruhudur... Ama tutkulu aşkta, bütün bunların, ölümlü bir insanın yüreğine sıkıştırılmış olduğunu görüyoruz... Öyleyse, bu çeşit bir gönlün, neredeyse patlayıp dağılacak gibi olmasına ve içine dolan sonsuz zavallılık ile sonsuz coşkunluğu dile getirecek sözü bulamayışına şaşırmamak gerekir... (...Schopenhauer) Temel'in yeri Çarşıdan eve dönmek üzereyken sağanak yağmura yakalanan Temel, bir kahveye sığınmış ve yağmurun durmasını beklemiş... Ama yağmurun durmayacağını anlayınca da kendi kendine söylenerek dışarı çıkmış; "-Bu yağmur durmayacak, bari ben evden gidip şemsiye alayım..." HHH Temel'e sormuşlar; "Bir fıkraya kaç defa gülersin" diye... Cevap vermiş; "-Bir defa fıkra anlatılınca gülerim... Bir de fıkrayı izah ederler ona gülerim... Ama asıl fıkrayı anlayınca çok gülerim..." kritik "-Çok titizimdir; deli gibi... Evi toparlamadan asla dışarı çıkmam... Acayip iyi ütü yaparım... Eğer çok titizlendiğim bir şey varsa kimseye bırakmam..." (...Oktay Kaynarca) "-İnsan sevdiklerini öldürür diye bir söz vardır ya; aslında bakın, insanı öldüren de hep sevdiğidir..." (...Fight Club'tan) tuzaktan kumanda
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.