tuzaktan kumanda

A -
A +
tuzaktan kumandatuzaktan kumanda (...NTV-Haydi Gel Bizimle Ol) ÇİĞDEM ANAD: Sen çocuk olayına biraz da geleceğin sigortası olarak bakıyorsun galiba... MÜJDE AR: Tabii, 50 yaşından sonra gayet iyi bir sigorta olurlar bana... Giderayak iyi bakarlar... sizinkiler... Üç arkadaş bilgisayarın başında oyalanıyorduk... Daha sonra arkadaşlarımdan biri Google'a girdi ve "Fasbuk" yazdı... Karşısına "Faruk mu demek istemiştiniz" diye bir uyarı geldi... Daha sonra anladık, meğer "Facebook" yazmaya çalışıyormuş... (...M.Hilal Onur'dan) tebeşir tozu "-Kuvvete dayanmayan adalet aciz, adalete dayanmayan kuvvet zalimdir..." (...Blaise Pascal) bir yaş daha büyütenler Makedonya'da bir arı yetiştiricisinin kovanlarından defalarca bal çalan bir ayı, hırsızlıktan mahkum edildi... Mahkemenin verdiği mahkumiyet kararının ardından ayının siciline hırsızlık ve suç amaçlı hasar maddeleri eklendi... Ancak Bitola şehrindeki mahkemede sanık sandalyesi boştu ve gıyabında hüküm verildiği için ortalıkta kolları kelepçeli bir ayı da yoktu... S.Ö.Z. der ki; "-Kötü bir yalancıdan daha kötüsü iyi bir yalancıdır..." (...Âdeta kulakları çınlatan müthiş S.Ö.Z.leri) kadınlar & erkekler (...Sadeddin Çelikkaya'nın "Evlenmek katlanmaktır" başlıklı yazısı) Melih Cevdet'e sormuşlar "Evlilik nedir" diye... "Eskiden" demiş; "Kız tarafının ve oğlan tarafının ailesi bir araya gelir, yeni çiftin kuracağı yuva için beraber hazırlık yapılır, beraberce yeni ev düzülürdü... Tabii o zamanlar evler genelde bahçe içinde müstakil evlerdi... O yüzden buna 'Evlenmek' denirdi..." "Şimdi ise" diye devam etmiş; "-Evliler apartman dairelerinde, yani katlarda oturuyorlar... Bu yüzden artık evlilik 'Katlanmaktır' demiş..." hayata dair... (...Hayatımı yeniden yaşayabilseydim eğer) > Hastayken yatağa girer, dinlenirdim... Ben olmadığım zaman her şey kötüye gidecek gibi düşünmezdim... > Gül şeklindeki pembe mumu saklamaz, yakardım... Daha az konuşur ama daha çok dinlerdim... > Yerler kirlense, masa örtüm lekelense bile daha çok arkadaşımı akşam yemeğine davet ederdim... > Şömineyi yakmak isteyen biri olduğunda, leke olacak diye daha az korkardım... > Bana gençliğini anlatmaya çalışan dedeme daha çok vakit ayırırdım... Kocamın sorumluluklarını daha çok paylaşırdım... > Saçım bozulmasın diye arabanın camının açılmasını önlemezdim... Eteğimin lekelenmesine aldırmadan çimlere otururdum... > Televizyon seyrederken daha az, hayata bakarken daha çok ağlar ve gülerdim... Ömür boyu garantili, pratik vs. denilen hiçbir şeyi satın almazdım... > Hamileliğimin bir an önce sona erip, doğum yapmayı dilemek yerine, hamile olduğum her anın tadını çıkarırdım... > Çocuklarım beni öpmek istediklerinde, asla "Önce git ellerini, yüzünü yıka" demezdim... Onlara daha çok "Seni seviyorum" ve ondan da çok "Özür dilerim" derdim... > Ama başka bir hayat verilseydi en çok yapacağım şey; her dakikasını değerlendirmek olurdu... > Dikkatle bak... Gerçekten gör... Yaşa... Vazgeçme... Küçük şeyler için şikâyet etmeyi bırak... > Bana benzemeyenler, benden daha çok şeye sahip olanlar ve kimin ne yaptığı ile ilgilenmezdim... Bunun yerine, ilişkilerimi güçlendirmeye çalışırdım... > Unutmayın... Sahip olduğunuz ruhsal, fiziksel ve duygusal her şey için Allah'a şükredin... Tek bir hayatımız var ve bir gün sona eriyor... Umarım her gününüzü değerlendirirsiniz... (...Emma Bombeck) Temel'in yeri Temel'le Dursun peynir ticareti yapıyormuş... Bir dolandırıcı bunlardan peynir almış, ama parasını ödememiş... Kafa kafaya verip dertleşiyorlarmış... Temel, meslektaşına sormuş; "-Sen adama peyniri kaçtan vermiştin?..." -Ben 10 YTL'den verdim... "-Adam seni fena kazıklamış Dursun... Ben uyanıklık edip 15 YTL'den vermiştim..." bizimkiler... SERDAR: Düğünde bir tam alırsın herhalde?.. EMİN: Senin hayatın para olmuş... SERDAR: Herhalde abi... Washington ne demiş, "Para, para, para"... *** MEHMET: İkiz mi peki bunlar?.. FEHİM: Evet, ama anneleri bir, babaları farklı galiba... *** CEM: Hacı Abi, sende aferin vardı, versene bir tane?.. TURGAY: Al, ama günde bir tane içeceksin... CEM: Uykudan önce mi sonra mıydı?... kritik "-Yaşlanmak ve saçlarımda ak, yüzümdeki çizgilerin iyice belirginleşmesini istiyorum... Her yaşın ayrı bir güzelliği var, estetik yaptırmayı düşünmüyorum... Hele o botokslular var ya; herkes şaşkın şakın dolaşıyor etrafta..." (...Sibel Can) -Şu televizyonun sesini kısar mısın?.. Sen İspanyolca bilmiyorsun zaten değil mi?.. "-Acıları anlamak için dil bilmeye gerek yok..." (...Meksikalı filminden) tuzaktan kumanda
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.