tuzaktan kumanda

tuzaktan kumanda (...SHOW TV-Şarkı Söylemek Lazım) AYŞE ÖZYILMAZEL: Diğer insanların sizi robot zannetmesi nasıl bir duygu?... YARIŞMACI: Neco'nun kızı, Hıncal Uluç'un kankası, onun bunun sevgilisi olarak anılmak nasıl bir duygu?... Fırtınada uyuyabilir misiniz? Yıllar önce bir çiftçi, fırtınası bol olan bir tepede bir çiftlik satın almıştı... Yerleştikten sonra ilk işi bir yardımcı aramak oldu. Ama ne yakındaki köylerden ne de uzaktakilerden kimse onun çiftliğinde çalışmak istemiyordu. Müracaatçıların hepsi çiftliğin yerini görünce çalışmaktan vazgeçiyor, burası fırtınalıdır, siz de vazgeçseniz iyi olur diyorlardı. ... Nihayet çelimsiz, orta yaşı geçkince bir adam işi kabul etti. Adamın haline bakıp 'çiftlik işlerinden anlar mısın'diye sormadan edemedi çiflik sahibi. 'Sayılır'dedi adam, 'Fırtına çıktığında uyuyabilirim.' Bu ilgisiz sözü biraz düşündü, sonra boşverip çaresiz adamı işe aldı. Haftalar geçtikçe adamın çiftlik işlerini düzenli olarak yürüttüğünü de görünce içi rahatladı. Taa ki o fırtınaya kadar: ... Gece yarısı, fırtınanın o müthiş uğultusuyla uyandı. Öyle ki, bina çatırdıyordu. Yatağından fırladı, adamın odasına koştu: 'Kalk, kalk! Fırtına çıktı. Her şeyi uçurmadan yapabileceklerimizi yapalım.' Adam yatağından bile doğrulmadan mırıldandı: 'Boşverin efendim, gidin yatın. İşe girerken ben size fırtına çıktığında uyuyabilirim demiştim ya.' Çiftçi adamın rahatlığına çıldırmıştı. Ertesi sabah ilk işi onu kovmak olacaktı, ama şimdi fırtınaya bir çare bulmak gerekiyordu. ... Dışarı çıktı, saman balyalarına koştu: Aaa! Saman balyaları birleştirilmiş, üzeri muşamba ile örtülmüş, sıkıca bağlanmıştı. Ahıra koştu. İneklerin tamamı bahçeden ahıra sokulmuş, ahırın kapısı desteklenmişti. Tekrar evine yöneldi; evin kepenklerinin tamamı kapatılmıştı. Çiftçi rahatlamış bir halde odasına döndü, yatağına yattı. Fırtına uğuldamaya devam ediyordu. Gülümsedi ve gözlerini kapatırken mırıldandı: 'Fırtına çıktığında uyuyabilirim.' ... Mehmet Türbe ağabeyin, "Sıkıntılara zihnen (bilgi, plan), maddeten (tedbir) hazırsanız, fırtına çıktığında uyuyabilirsiniz. Hayatınız boyunca"notuyla "Pazar Hikâyesi" olarak anlattığı hikâye... itiraf reyonu (...isim: ali taşdelen ...şehir: istanbul ...yaş: bilinmiyor) Trene binmek için jetonumu aldığımda görevli bayanın bulunduğu kabinden birden müzik sesi yükselmeye başladı... Hem de Cengizçalıyordu... İçimden bayana "Bravo"deyip jetonu atıp istasyona girdim... Şarkı devam ediyordu, fakat ben istasyonda ilerledikçe şarkının sesinde hiçbir azalma olmuyordu... "Acaba istasyon hoparlöründen mi geliyor"diye etrafıma bakınırken şarkının yarısında silkinerek kendime gelmiştim... Evden çıkacağım sırada telefonumun şarjı bitmişti ve ben de "Lazım olur" diye eşimin telefonunu almıştım... Oradaki insanların bana neden garip garip baktığını ancak o zaman anlayabildim... (omer.soztutan@tg.com.tr itiraf edin, rezil edelim...) nostalji Halil Lütfü Dördüncü, bir gün Hamdi Bey'e neden bu kadar çok sigara içtiğini sorar... Hamdi Bey; -Ne yapalım! Bir defa alışmışız... "-Ama siz koskoca adam, bir küçücük sigara ile başa çıkamıyor musunuz?..." Hamdi Bey; "-Ah... Oğlum, bir günde içtiğim sigaraları uç uca eklesem buradan karşı sokağı bulur... Bunun neresi küçük..." S.Ö.Z. der ki; "-Aşkın en büyük düşmanı, hiç düşmanı olmamasıdır..." (...Cicim aylarında ettiği müthiş S.Ö.Z.leri...) hayata dair... Biz dünyalıların ne garip bir durumu var!... Burada kısa bir süre için bulunuyoruz... Niçin geldiğimizi bilmiyoruz, sezer gibi oluyoruz zaman zaman... Ama, çok derinlere gitmeden, günlük hayat bakımından başkaları için var olduğumuzu biliyoruz... Önce, bütün mutluluğumuzu gülümsemelerine ve rahatlarına bağladığımız kimseler için... Sonra da, yakından tanımadığımız ama kaderlerine sevgiyle bağlı olduğumuz bütün insanlar için... İç ve dış hayatımın, ölü ve diri bütün insanların emeğine bağlı olduğunu... Aldığım ve hâlâ almakta olduğum şeyleri aynı ölçüde var gücümle vermeğe çalışmam gerektiğini her gün durmadan düşünüyorum... Azla yetinmek gereğini duyuyorum ve çok defa başkalarına gereğinden fazla iş yüklediğimi düşünüp üzülüyorum... Ayrıca şuna da inanıyorum ki, sade ve kendi halinde bir yaşayış, beden ve kafa bakımından herkes için daha iyidir... (...Albert Einstein) Temel'in yeri Temel İstanbul'a gelmiş ve nişanlısı Fadime'yi de alarak iyi bir restorana gitmiş... Aparatif ve çorbadan sonra garsona esas yemeği ısmarlamayı bekleyen Temel'e kemancı yaklaşmış ve kulağına, "Bir serenat emreder misiniz" demiş... "Yok" demiş Temel; "-Herhalde başka masaya olacak, ben şiş köfte istedim..." bir yaş daha büyütenler... Hırvatistan'da bir adam tüm hayatı boyunca 2 bin cenaze törenine katıldı ve bu alanda dünya rekoru kırdı... 69 yaşındaki Mijo Tkalcec, çok küçük yaşlardan beri cenaze törenlerinden çok hoşlandığını ve bu törenlere katılmanın onun için vazgeçilmez bir hastalık olduğunu söylüyor... Sıradışı bir hobiye sahip olan bu adam zaman zaman sadece tek bir cenazeye katılabilmek için bile yüzlerce kilometre yol aldığını belirtiyor. kritik "-Hayatında hiç ayağı çime değmemiş bir adam bizi eleştiriyor... İsminin önüne bir de 'Doktor' sıfatını koymuş... Ben senin yerine reçete yazıyor muyum kardeşim?..." (...Rıza Çalımbay) RECEP İVEDİK: Recep alttan tire yıldız ünlem soru işareti eksi ivedik doksan beş den den et hotmail nokta com... (...Recep İvedik filminden)