tuzaktan kumanda
(...SHOW-Şarkı Söylemek Lazım)
SAFİYE SOYMAN: Erdoğan Abi kusura bakmayın... Bizim Faik daha çok amatör...
ÖZDEMİR ERDOĞAN: !...
FAİK ÖZTÜRK: Erdoğan değil Safiye, Özdemir... Abi kusurumuza bakmayın, evde de o kadar çalışmıştık ama...
bizim ora...
(...Erzurum hikâyeleri -5-)
Anneannem Zülfettin Emiyle uçaktaymış... Anneannem cam kenarında, uçağın kanadının hemen yanında...
Zülfettin Emiye demiş ki;
"-Ola Züle... Hele gel bu ne bizi takip edir sabahtan beri?..."
tebeşir tozu
"-Hakkımı savunmam gerekmeyecek kadar rahat yaşamaktansa, hakkımı savunmam gerekecek kadar emek vermeyi tercih ederim..." (...Eczacimole)
itiraf reyonu...
(...isim: ali taşdelen ...şehir: istanbul ...yaş: bilinmiyor)
Uzun zaman sonra telefonda görüştüğüm arkadaşımın ismi Nihat...
Küçükken kovalamaca oynarken son hızla koşup komşunun bahçesindeki çamaşır ipine boğazı takılıp sırtüstü düşebilen kişi de Nihat...
Sahilde denize sıfır kaldırımda bisiklet sürerken arkanıza baktığınızda göremediğiniz, hızla dönüp baktığınızda bir eli ile kaldırıma tutunup diğeriyle bisikleti yakalayan ve denize düşmemeyi becerebilen insan da Nihat'tır...
Tatilde tanıştığınız İngiliz grup arkadaşlarla futbol maçı yapacakken ısınma hareketleri sırasında kale direğine tırmanıp beli üzerine düşen ve bir hafta kendisine baktırıp tatili zehir eden de Nihat arkadaşımdır...
Mahallede arabayla gezerken düşük hızla da olsa hafif öne doğru eğilmiş adama kaba etinden dokunup, "Bir şey olmaz, bir şey olmaz" deyip yoluna devam eden de Nihat`tır...
Yine tatilde, otelde elinde kaseyle bir şey arayan Japon bayan turiste yardım amaçlı, yarım İngilizcesiyle ne istediğini sorup "Ice" kelimesiyle "Eyes" kelimesini karıştırıp, "Bunların garip garip yemekleri vardır" deyip otelde yana yana "Koyun gözü" arayan da benim canım arkadaşım Nihat'tır...
Zaten bir başkasının olabilme ihtimali de yoktur...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)
bizimkiler...
(...Dışarıdaki Bizimkiler'den)
Bütün hazırlığımızı yapmış, evde "Avrupa Şampiyonası" maçını izlemek üzere televizyonun karşısına kurulmuşuz...
İlerleyen dakikalarda maç başlıyor ve biz heyecen içinde seyrediyoruz...
Öma öyle pürdikkat izliyoruz ki; çıt sesine tahammülümüz yok...
İşte tam bu anda bizim akrabalardan birinin bir sorusu ile kendimizi kahkaha atmamak için zor tuttuk... İşte diyaloğumuz ve akabinde gelen dumur sorusu:
...
BEN: Olum pası gördün mü?...
YEĞEN: Dayı, ama pastan önceki hareket de süperdi...
COĞRAFYA BİLGİSİ ZAYIF AKRABA: Ya bu Brezilya neden Avrupa Şampiyonası'nda oynamıyor?...
bir yaş daha büyütenler...
Remzi Demir, 6 ay önce eşini kaybettikten sonra yakınlarına tekrar evlenmek istediğini söyledi.
Akrabalarının da yardımıyla Kırşehir'den Rukiye T. ile evlenen Demir, evlilik için başlık parası olarak 2 bin YTL para, 13 burma bilezik, iki yüzük ve bir çift küpe verdi...
5 gün önce evlenen Remzi Demir, sabah kalktığında yeni gelini bulamayınca dolandırıldığı gerekçesiyle jandarmaya başvurdu...
Jandarma, altınlarla birlikte kaçtığı öne sürülen kadını arıyor.
S.Ö.Z. der ki;
"-Anlamsızlıkları anlamsızlaştıran, anlamsızlıklara anlamsızca bakışımızdandır..."
(...Biraz da ben edeyim diyen Mustafa Karaman'ın
müthiş S.Ö.Z.leri)
hayata dair...
Kendimizle bağlantıda olmayı veya olmamayı seçebiliriz...
Söylediklerimiz ve yaydığımız titreşim arasında çok fazla çelişki var...
Neredeyse kimse başlarına gelen olayların neden geldiğinin farkında değil...
Bir diğer deyişle kafa karıştırıcı bir karmaşa mevcut...
Ne kadar muhteşem ki, pek çok insan kendi ile bağlantıda olmayı yaşarken, bu realitede kalırken ve bunu etrafındakilere öğretip yayarken, yani her şeye rağmen, evren hâlâ ilerlemeye devam etmeyi başarıyor...
Ve ne kadar muhteşem ki, her birimizin kendimizle, içimizdeki güçle bağlantıda olma veya olmama seçeneğimiz var...
(...Abraham)
Temel'in yeri
Temel'in başhekim olduğu hastaneyi Sağlık Bakanlığı müfettişleri denetliyormuş...
Teftiş sonrası müfettişlerden biri Temel'e sormuş;
"-Bazı yatakların önündeki harfler dikkatimi çekti Temel Bey... A.S... A.T... A.Ü... Bunların anlamı nedir?..."
Temel gerekli açıklamayı yapmış;
"-A.S. Akut Siroz... A.T. Akut Tüberküloz... A.Ü. Akut Ülser anlamına gelir efendim..."
Müfettiş "Anladım" manasında kafasını sallamış, fakat aklına bir soru daha gelmiş;
-Peki A.B.'nin anlamı nedir?...
"-Efendim o teşhisi koyulamayan hastalıkları ifade eder... Manası da; Allah Bilir..."
kritik
"-Tatlısu solcuları travma yaşayanlarla ittifak yapıyor... Numaralı cumhuriyetçiler de onlara destek veriyor... Bizimkiler rahatı seven maddi zorlukları yaşamamış, Avrupa'da destek arayan geçmişinin bir yerinde solculuğa bulaşmış insanlar..."
(...Deniz Baykal)
-Neden yüksekten korkuyorsun?...
"-Beni rahatsız eden yüksekten düşmek değil... Yere düşünce olacak şeyler..."
(...Vanılla Sky filminden) 