tuzaktan kumanda
(...STAR-Popstar Alaturka)
BÜLENT ERSOY: A-a... Cep telefonum çalıyor...
OSMANTAN ERKIR: Telefonu açıp yayında olduğunuzu söyleyin lütfen...
BÜLENT ERSOY: Tamam... Hangi kameraya söyleyeyim?...
***
(...ANK. RADYOSU-Yarışma)
SUNUCU: Avrupa'nın kuzeyinde yer alan ülkelerden biridir.. Belçika ve Almanya komşularıdır... Ülke laleleriyle meşhurdur, laleler ülkesi diye de bilinir.
YARIŞMACI: Cevap veriyorum: Laleli...
*iğnelik...
ŞİZOFREN
Tarihte nice balon,
Hikmet ehli sayıldı...
Öğünde üç beş galon,
Şarap içti bayıldı!
Ayıldı ahkâm kesti,
Despotların emrinde...
Gürledi yağdı esti,
Yer edindi 'derin'de!
Zihni sâbit odaklı,
Zırvaları va'zetti...
Şizofrenlerin aklı,
Halkı perişân etti!
(...Sefa Koyuncu)
tebeşir tozu
"-Her şey hakkında bir şey, bir şey hakkında her şeyi öğrenmeye çalışın..."
(...T.Huxley)
bir yaş daha büyütenler
Polonya'da bir bebek, kanında 2.9 promil alkolle dünyaya geldi.
Varşova'da hastanede sarhoş halde doğum yapan 38 yaşındaki kadının bebeğinin kanını ölçen doktorlar, litrede 2.9 gram alkol tespit etti.
Anne 5 yıl hapisle cezalandırılabilecek. Bebeğin hayatının tehlikede
olmadığını belirten doktorlar, alkolün etkisinin zamanla ortaya çıkmasından korkuyor.
kadınlar & erkekler
(...Erkek olmak daha iyidir çünkü... Esquire'den)
-Bir çift ayakkabıya hak ettiğinden fazla değer vermez, birkaç çift ayakkabı ile bir ömür geçirebiliriz...
-Her diyete tav olmaz, tamamlayamayacağımız diyete başlamayız...
-"Bu tartı doğru mu tartıyor" diye kıvırmayız... Bizim tartılar her zaman doğru tartar...
-10 numara denilince akla gelen bütün isimler erkektir...
-Uzuneşek biz erkekler için tasarlanmış, lise yıllarının en zevkli oyunudur...
-"Erkekler Günü" gibi bir saçmalıkla kandırılacak kadar saf değiliz...
-Saçımızdaki herhangi bir değişiklik fark edilmedi diye saçımızı başımızı yolmayız...
-"Dünya Kadınlar Günü" senede bir defadır, geriye kalan 364 gün 6 saat bizimdir...
-Mankenlikten şarkıcılığa geçmek için yırtınmayız...
-Yaşlandıkça doğduğumuz yılı saklama çabası içinde olmayız...
hayata dair
Kimsenin kollarında yığılıp can vermek istemiyoruz...
Aşktan bunca korkmamızın sebebi bu yüzden...
Çünkü zaten, her yanımız kılıç yaralarıyla dolu...
Ama bir şekilde kapanmış, kabuk bağlanmış yaralar onlar...
Nasıl yapmışsak yapmışız üstesinden gelmişiz...
Ama biri, kabuk tutmuş yaraları okşamaya başladığında, cırt diye açılıveriyor ve oluk oluk kanama başlıyor yeniden...
Birine teslim olduğumuzda, anlatmaya başladığımızda, içimizi döktüğümüzde bedenimiz ve ruhumuz kan içinde kalıveriyor...
O yüzden değil mi içimizi tutmamız?...
Birisine teslim olmaktan korkmamız?...
Ortalıkta tedirgin ve gergin dolanmamız?...
"Anlatsam mı, anlatmasam mı" kararsızlığımız,
"Bu sevgi beni acıtır mı" kuşkularımız...
Her zaman seni üzecek birileri olacaktır...
Yapman gereken insanlara güvenmeye devam etmek, kime iki defa güveneceğini iyi seçmek...
(...Gabriel Garcia Marquez)
S.Ö.Z. der ki;
"-Güzel şiirler, aç insanlardan çıkar..."
(...Ahım şahım
olmasa da müthiş S.Ö.Z.leri)
aynı o hesap...
Emniyet Müdürlüğü, şehrin arka sokaklarında "Horoz Dövüşü" yaptırıldığı ihbarını alınca bir sivil polisi olayı araştırması için görevlendirmiş...
Ertesi sabah polis amirinin karşısına gelmiş, "Bu işle ilgilenen 3 ana grup var" demiş...
"Aferin sana" diye cevap vermiş;
-Hangileri onlar?...
"-Bu işten büyük para kazanan üçkâğıtçılar grubu... Olanları seyreden vatandaş grubu ve medya grubu..."
Çok şaşırmış amir,
-Bir gecede bütün bunları nasıl tespit ettin?...
"-Horoz dövüşünü izlemeye gittim efendim...
Üçkağıtçıların varlığını sert ve iri bir Denizli horozunun karşısına minik bir ördek çıkarttıkları zaman anladım..."
-Eee?...
"-Vatandaşları bütün bahisleri ördeğe yatırdıkları zaman fark ettim..."
-Peki medyayı?...
"-Dövüşü ördeğe kazandırdılar..."
Temel'in yeri
Adam köşe başında dilenen Temel'in sözlerine kulak vermiş;
"-Allah rızası için şu köre bir sadaka beyefendi..."
Çileden çıkmış tabii;
"-Nasıl körsün sen?... Benim beyefendi mi hanımefendi mi olduğumu nereden biliyorsun?..."
"Kör olan arkadaşım Dursun" demiş Temel;
"-Yemeğe gitti de, gelene kadar onun yerine bakıyorum..."
bizimkiler...
Şimdiye kadar cep telefonu kullanmayan Çetin Abi'ye Almanya'dan hediye bir telefon geldi...
Ahmet Abi'yi görünce, "Telefon numaranı söyle de ilk defa seni kaydedeyim" dedi...
O da söyledi numarasını... Ancak "Yahu niye yazılmıyor, yoksa arızalı mı" diye söylenip duruyordu...
Ahmet Abi sordu, "Hangi GSM hattını kullanıyorsun?..."
Olay şu yorumla anlaşıldı;
"-Telefonlara bir de hat mı alınıyor abi?..."
kritik
"-Cem Özer'in eşi Türkiye'nin starı ama kendisi değil... Cem Özer gibi bir adamın benim adımı anması onun için büyük onur..."
(...Peker Açıkalın)
"-Hafıza keskin bıçak gibidir, canını acıtabilir..."
(...Hannibal filminden)