tuzaktan kumanda

tuzaktan kumanda (...FOX TV - Tribün Ateşi) BÜLENT ÜLGEN: Beşiktaş-Metalist maçı ne olur?... MURAT ÖZARI: Beşiktaş kazanır... BÜLENT ÜLGEN: Metalist?... MURAT ÖZARI: O da yenilir... *iğnelik... > MUHTEŞEM İKİLİ Atıcılar avcılar, Havada ve karada... Ne Halep ne arşın var, Atış serbest burada! Atıp tutsun biriniz, Biriniz desteklesin... Lâyüs'eldir yeriniz, Sizi kim kösteklesin? Birbirinin vekili, Yazıcıyla turacı... En muhteşem ikili, Bozacıyla şıracı! > (...Sefa Koyuncu) tebeşir tozu "-Çocuğumuz için en büyük tehlike, kendimize zor bir hedef seçip o hedefe ulaşmamak değil, kolay hedef seçip onu başarmamızdır..." (...Michelangelo) bizimkiler Gazetemizin iftarı bu sene bir farklı oldu... Çalışanlar, çalışmış olanlar, çalışacak olan stajyerler... Yakında olup da başka programı olmayan herkes oradaydı... 10 yıldır görmediğimiz, ama daha önce 10 yıl birlikte çalıştığımız, üzerimizde emeği olan, üzerlerinde emeğimiz olan herkes... İnsanın boşuna yaşamadığını anlatan anlar bunlar... Bu; iş arkadaşı olmaktan öte bir şey... Genel Yayın Müdürümüz Nuh Albayrak tek tek arayıp davet etmiş bütün Türkiye Gazetesi emektarlarını... Adı eski olan, ama hiç eskimemiş olan arkadaşlarla erken bir bayram yaşadık... Tabii ben en çok Engin Abi'yle buluşmama sevindim... "Geçen ne oldu biliyor musun" diye anlatıyor; "-Kitap satışına gidiyorum... İki kitap kolisini yüklendim, 6 kat aşağı indirip, 50 kilometre yol yaparak teslim edeceğim dükkana götürdüm... Kolileri açıp baktım ki; birinde oğlanın bilgisayarı, ötekinde de printer'ı var... Yazma ama bunu..." itiraf reyonu Bankada sıra numaramı almış, bekliyorum... Bir amca ile onun işlemini yapan banka memurunun konuşması oturduğum koltuğa kadar geliyor; -Havaleye açıklama yazacak mıyız?... "-Burnundan fitil fitil getireceğim diye yaz evladım..." (omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...) S.Ö.Z. der ki; "-Aşkta ilk önce; 'kaybetmemek' üzere planlar yapan kaybeder..." (...'Seven terkedilir'i dolandırarak söylerken ettiği müthiş S.Ö.Z.leri) kritik "-Yıllardan 2008... Aylardan Eylül... Ayın 14'ü, bir Pazar Akşamı... Ve ben hâlâ yaşı 70 civarında olan bir adamı... Aragones'i hangi kriterlerle Fenerbahçe'ye getirdiklerini anlamış değilim..." (...Ahmet Çakar) kadınlar&erkekler Adam eve geldiğinde iki gözü iki çeşme karısını görünce ne olduğunu sormuş... "Ne olacak" demiş kadın; "-Bugün falcıya gittim, 100 milyona falıma baktırdım... Senin artık beni hiç sevmediğini söyledi..." "Ne gerek var be kadın" diye karısının üzüntüsüyle dertlenmiş adam; "-Bana gelseydin ben sana bedava söylerdim..." hayata dair Asla hayatınız ve işinizi birbirine karıştırmayın... İkincisi ilkinin yalnızca bir parçası... Eğer yaptığın iş seni bütünüyle yansıtmıyorsa, O zaman gerçekten en iyisi olamazsın... Bu nedenle bir hayat edinin... Tuzlu suyun hafif bir rüzgarla kumsala vuran kokusunu fark edebileceğiniz, kızıl kuyruklu şahinin göl üzerinde daireler çizerek uçuşunu ve çam ağaçlarının üzerine konuşunu durup izleyebileceğiniz bir hayat edinin... Yalnız olmadığınız bir hayat edinin... Sevdiğiniz ve sizi seven insanlar bulun ve asla unutmayın: "-Sevgi bir lüks değildir, sevgi bir iştir..." (...Anna Quindlen) Temel'in yeri Temel kasabada mezarlık bekçisiymiş... Gelen bir telgrafla şehirde yaşayan yakın akrabasının ölüm haberini almış... Cenazeye katılmak için, kasabadan ayrılmadan önce, mezarlık girişine şöyle bir yazı asmış; "-Cenaze nedeniyle kapalıdır..." Hoca Nasreddin bir gün! Kime inanıyorsun Bir gün komşu gelerek, Hocanın kapısına Der: (Şu senin eşeği Versene bu gün bana.) Lakin hoca, vermeğe, Değildir hiç niyetli. Zira bir ata sözü Bilirdi çok ibretli Hani büyüklerimiz, Demişlerdir ki bizzat: (Hiç emanet edilmez, At, avrat, bir de pusat.) Vermek istemez, ama, Komşudur neticede. Kalbini incitmeden, Savmak ister yine de. Yalan söyler mecburen, Hiç de istemiyerek: (Komşu, bakma kusura. Evde yok şimdi eşek.) Lakin tam o esnada, Bir ses gelir ahırdan. Adam bakar, hocanın Eşeğidir anıran. Tabii Hoca bundan, Mahcub olur, üzülür. Hatta sanki başından, Kaynar sular süzülür. Adam tam gidecekken, Durur sesi duyunca. Der ki, sitem ederek: (Aşkolsun yani Hoca. Hani yoktu eşeğin. Bağırır ya ahırda. Demek ki, eşek kadar, Kıymetim yok yanında.) Hoca der ki: (Ey komşu, Sen ne tuhaf adamsın. Bana inanmazsın da, Eşeğe inanırsın.) (...Serdar Uyan)