tuzaktan kumanda

A -
A +
tuzaktan kumandatuzaktan kumanda (...NTV - Haydi Gel Bizimle Ol) ÇİĞDEM ANAD: 3 ayda 8 kilo zayıflamışsın, Muzaffer Kuşhan'a mı gittin?... MÜJDE AR: Kuşhan'a Muşhan'a gitmedim... Kuşhan'a giden gelemiyor biliyorsun... *** (...Show TV - Haber Bülteni) TRAFİK MEMURU: Plakasız çıkmışsınız, ceza yazacağız beyefendi?... BEYAZIT ÖZTÜRK: Bana ceza kesmeyin memur bey... Beyaz Show'a gelin ağırlayalım... Hem de en önde..." tebeşir tozu "-Aşktan korkmak, yaşamdan korkmak demektir ve yaşamdan korkanlar şimdiden üç kez ölmüşlerdir..." (...Bertnard Russel) Bir film diyaloğu! "-Bir insan geçmişine baktığında yaptıklarıyla gurur duymalı... Para-kadın değil sıfatlarıyla hatırlanmalıdır..." (...Kazanma Hırsı filminden) Temel'in yeri Adam merakını yenemeyip Temel'e sormuş; -Arkadaşım, her kırmızı otobüsü durdurup öpüyorsun... Deli misin sen?... "-Bunlardan biri dün kaynanamı ezdi... Hangisi olduğunu bilmediğim için böyle teşekkür ediyorum..." bizimkiler Bursa büroda staja başlayan Hamza Oruç ilk bombasını patlattı... Cuma saati İhsan, Hamza'ya "Cumaya git, hocanın ne anlattığını soracağım" dedi... Babası imam olan Hamza rahat; "-Tamam abi... Babamı telefonla arar sorarım..." sağdan-soldan (...Trabzon - Çeşme Duvarı - Cemal Koca) "-Araç ve çocuk yıkamak... Hamsi veya balık temizlemek yasaktır..." *** (...Yozgat - Park Levhası - Adem Bileyci) "-Yeşili olmayan şehir, taksimetrelerin gece tarifesine benzer... Taksimetre 2 kat fiyat, yeşili olmayan şehir iki kat CO2 yazar..." *** (...Çanakkale - Duvar Yazısı - Yunus Akarcı) "-Kale'yi seviyorsanız lütfen anılarınızla birlikte çöplerinizi de götürün - Belediye -..." kritik "-Bebeğimi doğurmama günler kaldı ve nazardan çok korkuyorum... Ben Pınar Altuğ gibi ortada gezmem..." (...Seren Serengil) S.Ö.Z. der ki; "-Terk eden mizah yazar, terk edilen şiir..." (...Kara mizahın derinliklerine inerken ettiği müthiş S.Ö.Z.leri) kadınlar&erkekler (...Erkeklerin kadınlardan ricaları - Yakarış 1) > Pembe dizilerdeki sahte aşk nağmelerini bizden duymaya çabalamayın... Çünkü onlar gerçekten rol yapıyor ve kabak bizim başımıza patlıyor... > Bir SMS gönderdiğiniz zaman ilk 10 saniyede cevap gelmeyince; İkinci SMS'te "Orda mısın" diye sormayın... Kesinlikle oradayızdır... > Mağazada gelinliklere bakıp "Aaaa ne güzeeel" dediğinizde onun bizim için bir anlamı yoktur. Gelinlik sadece kızların hayalidir erkeklerin değil... > Saçlarınızı boyattığınızda bunu fark edemezsek anlayın ki yakışmamıştır... Ve bu bizim değil, kuaförün suçudur... > En karmaşık durumda bile bizim için temel kural şudur: "En kolayını seç"... Bizden komplike şeyler beklemeyin... > Kırmızı tokanız var ve sırf bu tokaya uyum sağlaması için lütfen kırmızı takım elbise almaya bize mağazaları dolaştırmayınız... hayata dair Dostluğun çok ve büyük yararları olmakla birlikte, biri ötekilere çok üstündür: Dostluk, gelecek için parlak bir umut ışığıdır; Ruhu güçsüzlüğe düşmekten ve kendini kapıp koyuvermekten alıkor... Çünkü gerçek dosta bakan insan, sanki onda kendi örneğini görür... Bu yüzden, uzaktaki dostlar yanımızdadır... Yoksullar zengin olur, güçsüzler güçlü... Dahası, -söylemesi güç - ölüler yaşamayı sürdürürler... Dostlara duyulan saygı, onların anısı, özlemi o derece insanın içindedir... Onun için onların ölümü mutlu, ötekilerin yaşamı övülmeye değer sayılır... Doğadan sevgi ve yakınlık bağı kaldırılsa, hiçbir ev, hiçbir şehir ayakta duramaz... Tarım bile yapılamaz... (...Cicero) Hoca Nasreddin bir gün! Rahmetten kaçılır mı? Yine günün birinde, Çok yağmur yağıyordu. Hoca da pencereden, dışarı bakıyordu. Biraz sonra görür ki, Komşulardan birini. Adam, hızla koşuyor, Kaldırmış eteğini. Pencereyi açarak, Seslenir ki içerden: (Yazık, hiç kaçılır mı? Allah'ın rahmetinden.) Zavallı bu sözleri, Hemen alır ciddiye Mahcub olur ve başlar, Yavaşça yürümeye. Ve lakin bu arada, Olan olur tabii. Tepeden tırnağa dek, Islanır sucuk gibi. Olacak bu ya işte, Ertesi gün bir ara, Hoca eve gelirken, Yakalanır yağmura. Şöyle bir göz ucuyla, Yer arar sığınacak. Böyle bir çatı altı, Filan da yoktur ancak. Ne yapsın merhum Hoca. Islanacak değil ya. Tabanları yağlayıp, Başlar hemen koşmaya. Lakin fazla mesafe, Almamıştır ki, birden O dünkü komşusuyla, Karşılaşır aniden. Adamcağız, Hocayı, Koşarken görür görmez, Şaşırıp, bu haline, Hiçbir mânâ veremez. Der ki: (Hoca, ne bu hal, Yanlış görmüyorum ya? Allah'ın rahmetinden Kaçılmazdı hani ya?) Hocada cevap hazır. Ona der ki: (Bak evlat, Sen benim niyetimi, Anlamıyorsun fakat. Allah'ın rahmetini, Çiğnemek doğru olmaz. İşte benim koşmakta, Maksadım budur esas. (...Serdar Uyan) tuzaktan kumanda
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.