Uzayda balayı...

Kesin karar verdim, "Eskinin aşkları daha kolaymış"... İki dağ delip, üç gün çölde gezince olurmuş bu iş... Habere bakın şimdi; "Yeni evlenen çift, balayı için uzayı seçti..." Hak verdiniz değil mi bana?.. Bakın şimdi, evli çiftler uzayda; ... -Sevgilim biz hakikaten uzayda mıyız şimdi?.. Teknolojinin gözünü seveyim... -Öyle ama ben de kıllanmıyor değilim... Şurası Adalar'a benziyor sanki... ... -Tıkırtıyı sen de duydun mu?.. -Evet... Yörüngede hırsız olmasın?.. ... -Fotoğraf makinasını aldın mı?.. Şu boşluğun önünde bir kare çekelim... -Komşu tehlikeli dediydi... Almadım inan ki... ... -Ben çamaşır asmaya gidiyorum... -Tamam... Ben de bir tavla atıp geleyim... ... -Çöpleri şu karadeliğe boşaltsam bir şey olur mu?.. -Kapağını kapatmazsan kokar... Daha bir ay buradayız... ... -Işıkları söndürdün mü?.. -Ne gerek var, geminin elektrik saatine izmarit sıkıştırdın ya... ... -Ben cep telefonunu açıyorum... Bakalım arayan, mesaj çeken falan var mı... -Dışardan daha iyi çeker... Mars'a biraz daha yaklaş... Hakkını da helal et... ... -Şuraya kalp yapıp isim yazalım mı?.. Yüzey kurumamış daha... -Çok güzel olur... Ama ayrılırsak ben buraya kadar gelip silemem onu... ... -Güneş içeriyi kavurdu, biraz alçalalım mı?... -Aşağısı esiyor, benim sinüzitim var... ... -Ben sıkıldım... Biraz dolaşmaya çıkıyorum... -Tamam... Ben dönünce başka birini bulup evlenirim... bizimkiler (Bizimkiler'de Yılın Olayları...) OCAK; Bilgehan'ın maçta ayağı kabloya takılınca, Lig TV'nin canlı yayını bir süre aksadı... ŞUBAT; Cem Spor'a transfer oldu... Geldiği gün, "Yarın izin kullanabilir miyim" diye istekte bulundu... MART; Damadına ev, araba, koltuk takımı ve ayakkabı alan Ahmet Abi'nin kayınpederi, "En Sabırlı Baba" ödülüne lâyık görüldü... NİSAN; Dündar Abi, tramvaydaki cep telefonunun üzerine çarpı atılmış şekli görünce evine dönüp, telefonunu bıraktı... MAYIS; Engin Abi, transfer edilecek Frank De Boer'in ismini yazdığı su faturasını bankaya ödeyince, haberi en geç biz vermek zorunda kaldık... HAZİRAN; Adnan Abi, polenlerden dolayı maske taktı... Mahalledeki çocuklar, "Sars geliyor" diye kaçıştı... TEMMUZ; Topu topu 7 tel saçı olan Harun Abi, "Kellik Konferansı"nın yapıldığı salona biraz geç kalınca Başkan, "Çok geç kalmışsın" dedi... AĞUSTOS; Sırrı, sanatçı Faruk K ile ropörtaj yaptı, "Faruk Abi K diye soyisim mi olurmuş" sorusunu yöneltti... EYLÜL; Gazeteye, "Kadirşinas okuyucunuz" notuyla bir çiçek gelince Emin, "Hiç yabancı gelmedi... Kimdi bu Kadir Şinas" diye sordu... EKİM; Hasan Ali Abi, odadaki yapma çiçekleri suladı... Yazdıktan sonra, "Ben yapma olduğunu biliyordum, parlasın diye suladım" dedi... KASIM; Osman'la savaş bölgesine giden Ziya, tersten okunan Irak gazetelerini incelerken, "Spora bizden çok önem veriyorlar, hep birinci sayfadan çalışmışlar" dedi... ARALIK; Mahmut üç yıldır vergi iadesi fişi biriktirdiğini ve ihtiyacı olanlara verebileceğini söyledi... Şifa Yemek Öğle Menüsü; Domates Çorba, Arnavut Ciğeri, Pirinç Pilavı, Meyve... son sözleri "-Tayyip Bey beni aradı ve İstanbul'a aday olmam için ikna etti..." (Nil Demirkazık - Uzun bir aradan sonra ortaya çıkınca) ... "-Efendim bugün size, karıncaların sindirim sistemini yazmak istiyorum..." (Mehmet Barlas - Ciddiyete davet ettiği yazısından sonra) ... "-Benim fikrimi sorarsanız iyi bir yazar, yazılarını güvercin tüyü ile yazmalı..." (05 Edi - Yazarlık tartışmasındaki görüşlerini açıklarken) temelin yeri Temel, Fadime'yi dere kenarında çamaşır yıkıyorken görüp aşık olmuş... Sonra içinden, "Ne yapsam da onu evlenmeye razı etsem" diye geçirirken "haah buldum" demiş... -Ben şu atın nalını yeşile boyayayım, atla beraber Fadime'nin yanından geçerken o bana "atın nalı neden yeşil" diye sorar, ben de ona "bırak atın nalını da evlenelim" derim... Sonra atla Fadime'nin yanından geçmiş, Fadime oralı bile olmamış... Temel bu defa atın ayağını komple yeşile boyamış ve "şimdi yanından geçerim, o da bana 'Temel neden atın ayağı yeşil' der ve ben de ona 'bırak şimdi atın ayağını da evlenelim' derim..." Temel bir kez daha atıyla Fadime'nin yanından geçmiş ama Fadime yine oralı olmamış... Derken Temel sırayla atın baldırını, sırtını falan boyamış ama yine tık yok... En sonunda Temel atı tamamen yeşile boyamış... İçinden yine kendinden emin "şimdi yanından geçerken bana 'Temel neden at yeşil' der ben de 'bırak atı da evlenelim' derim" diye geçirmiş ve atla beraber tam Fadime'nin yanından geçiyormuş ki Fadime birden dönmüş ve Temel'e "Hadi evlenelim" demiş. Temel şaşkın; "-Bırak evlenmeyi de at neden yeşil..." ayaküstü Popstar'ın son elemesinde Selçuk gitti... Seyreden herkes; kırmızı odada son iki kişi kaldığında, birini muhakkak tutuyordur... Ben "Hangisini tutayım" diye uzun süre düşündükten sonra; "Elena" dedim, Ercan Saatçi gibi... Ama gerekçem çok daha farklıydı... Bir tarafta Türkçe şarkı sözlerini unuttuğu için, mikrofonu tutan eline yazarak kopya çeken bizim çocuk... Öbür tarafta; söylenmesi en zor şarkıları seçip, bir hafta içinde ezberleyip, Türkiye'ye kabul ettirmeye çalışan elin Rus'u... 300 kelimeyle günlük konuşmalarımızı tamamladığımız, 100 kelime ile bestelerimizi yaptığımız bir dönemde, 30 kelimelik bir şarkıyı söyleyememek çok acı... Bir Rus'u "Türkiye Popstar" yarışmasında desteklemek zorunda kalmak da... BABA AK Parti Fenerli, CHP Galatasaraylı'ymış... Ama Sezer gibi pek çok onay makamı Beşiktaşlı... Meşhur tezahürattaki gibi; "Biz ne dersek o olur..." DEĞER Beşiktaş'ın İnönü Stadı da tarihi esermiş... Fenerbahçe'nin müzesi, G.Saray'ın da futbolcuları... LOVE Sanatçı aşkları, en çok film setlerinde başlıyormuş... Her şeyimiz ters... Dünyanın her yerinde, gerçek aşk hikayelerinin filmleri çekiliyor... Bizde önce filmini çekip, sonra aşkı yaşıyoruz... sanatik kritik sanatik kritik" Evlenirsem bu kez görücü usulü olacak... Önceki evliliklerimi İç Anadolu'dan yaptım, yine o bölgeden yapacağım... Uğur getirir..." (Mehmet Ali Erbil) politik kritik "Ben sizin gibi hortumcuların imkanlarını biliyorum... Bana sakın ayak yapmayın... Gelin kuzu kuzu borcunuzu ödeyin..." (Kemal Unakıtan) sportik kritik "Puan farkından dolayı heyecanın kaybolması, ligin tadının kaçması bizim suçumuz değil... Rakiplerimiz üzerine düşeni yapmalı..." (Serdar Bilgili)