Varlar... Yoklar...

A -
A +
-Çirkin kadın yoktur, güzel görünmesini bilmeyen kadın vardır...
...
-Kötü çocuk yoktur, kötü terbiye edilmiş çocuk vardır...
...
-Lezzetsiz yemek yoktur, doymuş mide vardır...
...
-Şefkatsiz insan yoktur, annesiz insan vardır...
...
-Ulaşılmayacak şey yoktur, az hayal kuran insan vardır...
...
-Soğuk ve küçük yuva yoktur, mutsuz ve sevgisiz yuva vardır...
...
-Başarısız insan yoktur, pes eden insan vardır...
...
-İmkânsız kavuşma yoktur, beklemeyi bilmeyen vardır...
...
-Monoton insan yoktur, büyüyen insan vardır...
...
-Çok ihtiyaç yoktur, az istek vardır...
...
-Fakirlik yoktur, doyumsuzluk vardır...
...
-Suda boğulmak yoktur, yanlış gemide olmak vardır...

Öğrendim ki; "-Bütün büyük eserlerin arkasında, büyük sıkıntılar vardır..."

Ana kumanda...
(...SHOW TV – Magazin)
MUHABİR: Hobileriniz var mı efendim...
AJDA PEKKAN: Bir kerecik balık tuttum sadece...
MUHABİR: Neden bıraktınız?...
AJDA PEKKAN: Baktım 'cik'ledi, attım... Dayanamıyorum çünkü...

Temel bir gün...
Temel, sahilde iki saat boyunca durmadan aynı noktaya bakıyormuş...
Bunu gören plaj görevlisi yaklaşarak ne olduğunu sormuş...
"Mükemmel" diye söylenmiş Temel gözlerini ayırmadan;
"-Arkadaşım Dursun ilk defa dün yüzme öğrenmeye başladı... Maşallah bugün iki saat dalabiliyor..."

Kadın & Erkek gerçekleri
-Bir erkek kilo aldığında "oturaklı adam" olur, kadın kilo aldığında "şişko kadın"...
...
-Kadının canı bir şey içmek istediğinde dolabı açar ve içeceğini alır. Erkeğin canı bir şey içmek istediğinde, "Hayatım bir şeyler içmeye ne dersin" der... 
...
-Erkeğin saçının aklaşması "olgunluğunun" belirtisidir, kadının saçının aklaşması ise "yaşlılığının"...
...
-Bir erkek, eğer karısında bir hata bulamıyorsa boşanmış demektir...
...
-Kadınların bütün istedikleri başarılı bir iş hayatı, mutlu bir evlilik ve akıllı-uslu çocuklardır... Onları bekleyen ise büro işi, ev işi ve çocukların ödevlerini yapma işidir...
...
-Dünyanın en güzel kadını da olsanız, yaprak sarmayı bilmiyorsanız güzelliğiniz beş para etmez...

İtirafım var...
(...isim: hatice ...şehir: bilinmiyor ...yaş: hiç bilinmiyor)
Arkadaşımla hatırı sayılır büyük alışveriş merkezine giriyorduk...
Kapının önünde Japon bir bayan yere oturmuş, biz de hem gülüyor, hem yorum yapıyoruz;
"-Zavallı caminin önünde dilense ya..."
"-Kim bilir ne derdi vardır?..."
"-Mendil açalım boşa gitmesin..."
Kadın açtı ağzını yumdu gözünü;
"-Ben çok iyi Türkçe konuşuyorum... Dediklerinizi duydum, ayıp size ayıp..."
Rezil olduk, koşarak AVM'ye girdik... Bitmedi;
Girdiğimiz mağazaya kadar geldi, kasada ödeme yapan kocasına bizi şikayet etti.
Poşetler dolusu alışveriş yapmış adam ve karısı kötü bakışlar atarak lüks arabası ve korumaları eşliğinde uzaklaştı...
Bir daha asla yabancılar Türkçe bilmez sanıp, ileri geri konuşmam...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

Krampon...
DANNY Beşiktaş'a transferini yorumladı: "Olası Beşiktaş transferimin önüne geçmek için çapraz bağlarımı kopardım..."
...
BÜTÜN barış çağrılarını geri çeviren Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, günü savaş boyası sürerek geçirdi...
...
"TRABZON ile Fenerbahçe arasında barış ya sağlanacak, ya da sağlanmayacak" diyen Gürcan Bilgiç, Ömer Üründül'ü gözyaşlarına boğdu.
...
SABRİ'nin "Şınay dersen çık, demezsen çıkma" esprisini yapma teşebbüsü son anda engellenerek büyük bi facianın önüne geçildi.

Soru
Kalbinde çözülmeden kalan her şey için sabırlı ol...
Soruların kendisini sevmeye çalış... Kilitli odalar veya yabancı lisanlarda yazılmış kitaplar gibi...
Cevapları şimdi arama...
Şu anda cevaplar sana verilemez; çünkü sen henüz onlarla yaşayamazsın...
Bu, her şeyi yaşama meselesidir... Şu anda, senin soruyu yaşaman gerekiyor...
Belki daha ileride, farkına bile varmadan, günün birinde kendini cevabı yaşarken bulacaksın... (...R. Maria Rilke)

Bizim pano...
Müzmin bekâr arkadaşımız Talip, geçen hafta arkadaşının Fatih'teki nikâhına gitti...
Fakat belediyedeki nikâh salonuna yaklaştığında dehşete kapıldı...
Cadde üstünde, caminin önünde, kalabalık lüks araçlar, askerler, polisler, ağlayanlar, ortalık kan gölü ve yerde yatan bir ceset...
Hemen gazeteye telefon açıp, muhabir istedi...
Ve telefonu kapattığında haberin bilgilerini toplamaya başladı;
-Gençler, ölen kim?... Ünlü biri mi?...
"-Ne ölmesi abi?... Dizi çekimi var..."


TERS AÇI
"-Baba yorgun!.."
(...Mehmet Bilir'den)


UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.