Barbaros Uzunöner'in "Güldüren Milletvekili Anıları" kitabında tam 122 milletvekilinin fıkra gibi hatıları var. Lafı uzatarak bir anı az yazmış olmamak için konuya giriyorum: ... Mustafa Ilıcalı-Erzurum (AKP): "-Vekilim ben iş başvurusu yaptım. Her şey tamam da, küçük bir problem var, Neymiş, İş başvurusu için her şey tamam da, bir tek boyum on santim kısa... Ne yapabiliriz..." ... Osman Seyfi-Nevşehir (AKP): "-Gece 02.30'da telefonu açtığımda Efendim, beni tanıdınız mı, hayır tanımadım, Seçim zamanı olsa tanırdın ama..." ... Rasim Çakır-Edirne (CHP): "Vekilim , oğlumun arabasını çekecekler. Lütfen yardımcı ol. Tüm evrakları tamam, bir tek ehliyeti ve ruhsatı yok. Hallet şu işi be vekilim." ... Öner Gülyeşil-Siirt (AKP): "Telefon çaldı, açtım. alo, beni tanıdınız mı, isminizi verirseniz, ismimi versem bilemezsiniz. Hiç karşılaşmadık. Siz bizim köyde teyzemin oğlu ile tokalaşmızsınız. Oradan tanırsınız belki." ... Alim Tunç-Uşak (AKP): "Bir keresinde bir dostum ziyaretime geldi. Otururken telefonlarımın biri susuyor, biri çalıyor. Doğru dürüst oturamadan dostum izin isteyip ayrıldı. Bir saat kadar sonra, çalan telefonu açtığımda karşıma yanımdan izin isteyerek ayrılan dostum çıktı ve bana en iyisi böyle konuşmamız; sen telefonla arayanlarla daha çok ilgileniyorsun dedi." ... Mahmut Durdu-Gaziantep (AKP): "Gaziantep'te biz yedi milletvekili çıkardık. Normalde ben 8'inci sıradaydım. Ama 6'ncı sıradaki aday istifa edip çekilince ben seçilmiş oldum. Yalnız, bunu birçok kişi bilmiyordu. YSK bile onun adını açıkladı. Herkes, onu tebrik edip bana geçmiş olsun dedi." ... Ensar Ögüt-Ardahan (CHP): Telefonu ödemeli çalan Öğüt Buyurun, Ben dağdan arıyorum. Ömer'in oğlu çoban. Telefonu yeni aldım da, çalışor mu diye baktıydım...." ... Mahmut Kaplan-Şanlıurfa: "Vekilim, kocam sizi kırmaz. Bir eş daha alacakmış. Söyleyin de almasın. sağdan - soldan (...Ankara - Gazete İlanı - Fatih Çavuş) "-HIRSIZA AÇIK MEKTUP... ÇALMIŞ OLDUĞUN BİLGİSAYARIN HAFIZASINDAKİ SENİN İÇİN ÖNEMLİ OLMAYAN BİLGİLER, FİRMAMIZ İÇİN ÇOK ÖNEMLİDİR. LÜTFEN BİR CD'YE KAYDETİP GÖNDERİRSEN BU İYİLİĞİNİ HİÇ UNUTMAYACAĞIZ. HANİ İNSANLIK ÖLMEDİ YA..." *** (...İstanbul - Balıkçı Camı - Yavuz Koç) "-ALTAY BALIKÇISI... HAMSİ FAKİR GIDASI DEĞİL, FİKİR GIDASIDIR..." *** (...Konya - Çeşme Tabelası - Hasan Yılmaz) "-HIRSIZA SESLENİŞ. EY HIRSIZ, EVDE NE KADAR MUSLUĞA İHTİYACIN VARSA MUSLUK İHTİYACINI GİDERELİM. AMA HAYRAT MUSLUĞUNU ÇALMA. YETER ARTIK..." Temel'in yeri... İki arkadaş halı saha maçından çıktıktan sonra dertleşiyormuş... Birincisi dişlerinden şikâyet etmiş; "-Yarın sabah hayatımda ilk defa protez taktırmak için diş hekimi Dr. Temel'den randevu aldım..." Öteki, "Tesadüfe bak" demiş ve kendi protezlerini iki yıl önce aynı doktorun taktığını söylemiş... "Öyle mi" demiş birincisi, "Nasıl iyi mi bari?..." "Valla" demiş arkadaşı, "Geçen gün yine tam bu sahada top oynuyoruz... Aramızda iki metre var yok, adamın biri topa bir çaktı, inanır mısın top en az 200 kilometre hızla tam karnımda patladı, yere yıkıldığımı hatırlıyorum..." Birinci adam şaşırmış: "İyi de bunun ağzındaki protezlerle, sorduğum doktorla ne ilgisi var?..." "İnan bana" demiş arkadaşı, "Son iki yıldır ilk defa tam o an dişlerimin ağrısını unutabildim..." Bizimkiler... (*Yanlış anlaşılmış bombalar...) > Kadınlar & Erkekler bölümünde Ahmet Bahadır ismi ile çıkan "Kadınları mutlu etmenin yolları" başlıklı yazıdaki Bina Yönetimi'nin sorumlusu Ahmet Bahadır abi değildir... > Mustafa diye başlayan Bizimkiler bombalarındaki Mustafa Abi, Görsel Yönetmenimiz Mustafa Bilim ve Galatasaray Muhabiri Mustafa Karagöl değildir... Geriye kalan Mustafa'lar bu bombalardan birinci derecede sorumludur. > Sağda solda "Ben değilim" diyen Cem'in yaptığı bütün bombalar kendisine aittir. Gazetede bildiğimiz Cem, bildiğimiz Bilgehan, bildiğimiz Engin Abi'den başka aynı ismi taşıyan kimse yoktur. > Meçka Engin'in "Meçka"sının yazıldığından başka anlam taşımadığı en azından hikayelerin kahramanı tarafından doğrulatılmıştır. Meçka toplum adamı, gönül adamı veya buna benzer iyi şeyleri anlatmak için yazılır. Hayata dair... Konfüçyus, bazı insanlara bir şey öğretmenin en iyi yolunun bunu örneklerle göstermek olduğunu biliyordu... Bir gün sınıfın karşısına geçti. Eline bir vazo aldı, tüm öğrencilerin görebileceği şekilde vazoyu havada tuttu. Diğer elinde bir elma vardı. Öğrencilerin meraklı bakışları arasında, elmayı vazonun içinde bıraktıktan sonra, vazoyu yere koydu ve şöyle dedi: "Elmayı vazodan çıkarmayı başaran öğrenci, elmayı yiyebilir." Çocuklardan biri acıkmıştı, ilk o davrandı ve elini vazonun dar ağzından içeri soktu. Elmayı yakaladı, çıkarmaya çalışıyor, ama başaramıyordu. "Elimi çıkaramıyorum!" Konfüçyus, "Elmayı sıkı sıkı tutmaktan vazgeçmediğin sürece, elini çıkarman mümkün olmayacaktır" dedi. Çocuk elmayı elinden bırakmak istemiyordu; ama sonunda zorunlu olarak bıraktı. Elini vazodan çıkardığında, yüzünde şaşkınlık okunuyordu. Elmanın vazodan nasıl çıkarılabileceği konusunda sizin bir fikriniz var mı? Konfüçyus, vazoyu yerden alıp ters çevirdi. Elma vazonun içinden yuvarlanıp avucunun içine düştü. Çocukların hepsi gülmeye başladı. Aslında o kadar basit bir şeydi ki bu! Konfüçyus, "Fakat bu, göründüğü kadar basit değil" dedi. Elmayı havada tutuyordu konuşurken. "-Bazen bir şeyi gerektiğinde bırakabilmek, zor bir iştir. Onu bırakabilmek de bir beceridir. Eğer bir şeyi zorla tuttuğunuzda, ulaşmak istediğiniz şeyi engellediğini görüyorsanız, o zaman onu özgür bırakmalısınız. Eğer yanlış bir şey yapıyorsanız, o zaman buna son vermelisiniz. Eğer kendinize ve başkalarına karşı dürüst davranmıyorsanız, bu hilekarlığı hemen durdurmalısınız." tebeşir tozu "-Yirmi yaşındaki bir insan, dünyayı değiştirmek ister... Yetmiş yaşına gelince, yine dünyayı değiştirmek ister, ama yapamayacağını bilir..." (...Clarence S.Darrow) 09.05.1965 > İlk kez bir futbolcu, maçtan sonra attığı golü rüyasında gördüğünü söyledi... S.Ö.Z. der ki; "-Uzatmalarda gol attığı için 'zafer'i konuşuyoruz... Eğer Beşiktaş iki dakika önce golü yeseydi, 'şike'yi konuşuyor olacaktık..." (...Futbolun nankörlüğünü anlatırken söylediği müthiş S.Ö.Z.leri) sanatik kritik "-Yeşilçam'a geldiğim zamanlar 'Senin tipin bozuk' diyerek bana iş vermiyorlardı... Üç sene falan iş bulmak için çabaladım... Sonra dedim ki para kazanmam lazım. Bunun için de reklam filmi çekmeye başladım..." (...Sinan Çetin) politik kritik "-Benim konuşmama bütün kurumlar dururken, sadece YÖK'ten cevap geldiyse, ben şunu düşünürüm: Niye alındılar?... Yani halk tabiriyle yarası olan gocunur; kendilerine atfettiğimi anladılar da onun için mi?..." (...Bülent Arınç) sportik kritik "-Bir sezonun meyvesini almamız bu maça bağlıydı... Allah bize nasip etti. Bundan sonra şampiyon olacağımıza yüzde 90 inanıyorum... Fenerbahçe bu akşam Paris'e kadar gitti, ama Eyfel'i görmeden geri geldi..." (...Bülent Tulun)