HAKİM: Müvekkiliniz neden boşanmak istiyor avukat hanım?... AVUKAT: Karşı taraf ile aralarında düşünce farklılıklarından kaynaklanan şiddetli geçimsizlik bulunuyor sayın hakim... HAKİM: Tabii, biri Aristo, diğeri Descartes çünkü... HHH HAKİM: Amca anlat bakalım ne oldu?... SANIK: İçiciyim ben reisim... HAKİM: Nasıl yani?... Bir ahır dolusu esrarı mı içecektin?... SANIK: Yazları yetiştirir ve biriktiririm... Kışları da içerim hakim bey... HAKİM: Kapatırım seni ahıra, kapına da iki jandarma koyarım, yaza kadar o otu bitiremezsen sonra görüşürüz... *** HAKİM: Anlat bakalım Osman?... SANIK: Tarlamı sürerken bu kafaları buldum hakim bey, tam müzeye teslim etmek üzere yola çıkmıştım ki tutuklandım... Masumum, tahliyemi isterim... HAKİM: Osmannn... Osmannn... Hatay'da bulduğun kafaları neden İstanbul'daki müzeye teslim etmeye çalışıyorsun... *** Kadıköy Adliyesi'nde yaşanmıştır... Becerikli bir katip, mübaşir hakim ekibine sahip mahkeme kadrosu, benim de birinde bulunduğum boşanma davalarını seri olarak karara bağlamaktadır. Ancak bu arada listeye uyulmamakta hazır beklemekte olan kim varsa onlara öncelik de verilmektedir. Arka arkaya davalar karara bağlandıktan sonra mübaşire "Bizim duruşma vardı" diye danışan kimse kalmaz. Mübaşir de hesabı hafiften şaşırdığı için koridora çıkıp bağırır: "Bilmemkaçıncı bilmemne mahkemesinde davası olan..." Kimsecikler üzerine alınmaz... Mübaşir açık olan kapıdan içeri bakar... Teşkilat tam kadro hazır müşteri beklemektedir. Döner tekrar koridora bağırır: "-Haydi... Yok mu boşanmak isteyen?..." > tebeşir tozu "-Birisinin karakterini anlamanın en iyi yolu, kendisine hiçbir iyiliği dokunmayan birisine nasıl davrandığına bakmaktır..." (...Samuel Johnson) > Zamane Bedduaları... * Dünyanın en çok kazanan futbolcusu olasın, en önemli maçta topu sadece santrada göresin... * Cambaz mambaz derken, bastonunu bırakıp sahaya çıkan futbolculara mağlup olasın... * Kaleciyi terse yatırdığı penaltıyı direğe nişanlayasın ve evine dönerek televizyondan diğer maçları izleyesin... > tuzaktan kumanda (...KANAL 1 - Kupa da Kupa) ÜMİT AKTAN Halil, Avustralya maçını izledin... Bize yorumlar mısın, nasıl geçti karşılaşma?... HALİL ÖZER: Ümit Abi, vallahi ben trendeyim... Maçı izlemedim... İtalya maçına gidiyorum... *** (...KANAL 1 - Kupa da Kupa) MUSTAFA DENİZLİ: Neticede Fransa, Brezilya'dan iyi oynayarak hak ettiği turu aldı... ÜMİT AKTAN: Evet bir tarafta Zidane... Bir tarafta Ronal-denyo... > S.Ö.Z. der ki; "-İnsanlarla balıklar ağzını çok açmamalı..." (...Tehlikeyi haber verirken ettiği müthiş S.Ö.Z.leri) > kadınlar & erkekler Canınız süt ister ve gider bakkaldan alırsınız... Biraz daha süt istersiniz ve gider bakkaldan biraz daha alırsınız... Ama çok daha fazla süt isterseniz gider bu defa bakkaldan birkaç paket daha alırsınız... Ya da işin ekonomik ve kolay yolunu seçer bir inek alırsınız... Artık istemediğiniz kadar bol bol içebileceğiniz taze sütünüz her an hazırdır... Bakkala gidip litre litre süt almaktan kurtulmuş olursunuz... Peki ya ineğin bakımı, aşısı, pisliği, ahırı, işçisi, samanı, suyu, doktoru v.b. giderleri?... Siz ineği unutun ve en iyisi gidin bakkaldan birkaç paket daha süt alın, bu sizin için daha kârlı... (50 yaşındaki bekar bir Alman, "Neden evlenmiyorsunuz" sorusuna karşılık bu hikayeyi anlatmış...) > sağdan - soldan (...İstanbul - Belediye Pankartı - Sami Yavuz) "-BAKARSAN BAĞ (CILAR) OLUR, BAKMAZSAN DAĞ..." *** (...Ankara - Duvar Yazısı - Mehmet & Murat) "-AYIP AYIP BURAYA ÇÖP DÖKÜLÜR MÜ HİÇ?..." *** (...İstanbul - Kokoreç Dükkanı - Fehim Kart) "-McDONALD'S KALKAR, KOKOREÇ KALKMAZ..." > 03.07.1992 * İlk kez bir firma abasının arkasına "Hatalıysam ara" diye ispiyon için telefon numarası yazıldı... Temel'in yeri.... Dursun köyünden ayrılıp, zengin olmak için düşmüş yollara... Aradan yıllar geçmiş ve hakikaten çok zengin olarak dönmüş köyüne... En samimi arkadaşı Temel bu serveti nasıl yaptığını sormuş... Temel hiç kimseye söylememek şartı ile sırrını açıklamış: "-Afrika diye bir yere gittim.... Orada Nil Nehri dedikleri bir yerden timsah avladım ve zengin oldum..." -Ula anlamadım... Ne yaptın o timsah denen hayvanları?... "-Anlamayacak ne var, en değerli çantalar timsahlardan çıkıyor..." Deyince Temel tarlayı takkayı satıp düşmüş yollara... Aradan yıllar geçmiş ama geri dönmemiş... Merak eden Dursun atlamış özel uçağına ve Nil Nehri kıyılarına gelmiş... Oradaki yerlilere arkadaşı Temel'i tarif edip nerede olduğunu sormuş... Yerini öğrenip yanına gittiğinde Temel'in elinde bir olta ve yanında dağ gibi yığılı ölü timsahları görmüş... Temel timsahı yakalayıp ağzını açıp içine bakıyor "Tüh be bundan da çanta çıkmadı" deyip yan tarafa atıyormuş. > sanatik kritik "-Artık kaybedecek zamanım yok, enerjim kalmadı... Hani argoda "zıplamak" diye bir tabir vardır ya, benim hayatımda artık "zıplamalar" bitti..." (...Kenan Doğulu) > politik kritik "-Bizim gençliğimiz de dik durmalı, ama dikleşmemeli... Çünkü dikleştikleri zaman satırlar uçmaya başlıyor, döner bıçakları dönmeye başlıyor..." (...Tayyip Erdoğan) > sportik kritik "-Şimdi Okan'a karşı çıkanlar, geçmişi unutmasın... Okan, Galatasaray için ayağını kırmış UEFA Kupası'nda büyük payı olan bir futbolcudur..." (...Adnan Polat) > söz market "dış hatlar itiraf reyonu" çerçeve özel: lise yıllarında milli güvenlik dersinde hocamız olan subay, sınıfın güzel kızlarından birini kaldırmış ve ondan subay rütbelerini küçükten büyüğe doğru saymasını istemişti. sıralamayı aynen yazıyorum: "teğmen, üsteğmen, yüzbaşı, binbaşı, yarbaşı ve albaşı"... (muhendisbasketci-erkek-yirmidört)... öğrencim, verdiğim ödevin son sayfasını tamamlamamış... nedenini sorduğumda "öğretmenim aliye başladı, annem bitiremedi" dedi. cevap öyle hoşuma gitti ki kızamadım... (pıtırkurt-kadın-yirmialtı) bir arkadaşımla balık almaya gittiğimizde, arkadaşım kovanın içinde yüzüp çırpınan balıklara bakıp, ¥bunlar taze mi¥ diye sormuştu. balıkçı da cevabı hemen yapıştırdı: ¥yok abla, pil takıp oynatıyoruz.¥ (deremede-erkek-otuz)