Yeniden başlayabilseydim...

Hastayken yatağa girer dinlenirdim... Ben olmadığım zaman her şey kötüye gidecek diye düşünmezdim.. Gül şeklindeki pembe mumu saklamaz yakardım... Daha az konuşur, ama daha çok dinlerdim... Yerler kirlense, masa örtüm lekelense bile daha çok arkadaşımı akşam yemeğine davet ederdim... ... Oturma odasında televizyon seyrederken, patlamış mısır yer, şömineyi yakmak isteyen birisi olduğunda ona engel olmazdım... Yerler leke olacak diye korkmazdım... Bana gençliğini anlatmaya çalışan dedeme daha çok vakit ayırırdım... Kocamın sorumluluklarını daha çok paylaşırdım... ... Saçım bozulmasın diye, arabanın camının açılmasını önlemezdim... Eteğimin lekelenmesine aldırmadan çimlere otururdum... Televizyon seyrederken daha az, hayata bakarken daha çok ağlar ve gülerdim... Ömür boyu garantilidir denilen hiçbir şeyi satın almazdım... ... Çocuklarım beni öpmek istediklerinde, asla "Önce git ellerini yüzünü yıka" demezdim... Onlara daha çok "Seni seviyorum", ondan da daha çok "Özür dilerim" derdim... Ama başka bir hayat verilseydi en çok yapacağım şey; her dakikasını değerlendirmek olurdu... ... Küçük şeyler için şikayet etmekten vazgeç... Bana benzemeyenler, benden daha çok şeye sahip olanlar ve kimin ne yaptığı beni ilgilendirmezdi... Sahip olduğunuz ruhsal, fiziksel ve duygusal her şey için Allah'a şükredin... Tek bir hayatınız var ve bir gün sona eriyor... Umarım her gününüzü değerlendirirsiniz... (...Bugünkü "Pazar Hikayesi", Emma Bombeck'in kanserden ölmeden önceki son satırlarıydı) > Tuzaktan kumanda... AHMET ÇAKAR: Bu akşam seninle enteresan bir konsensüs içindeyiz, niye?... KAZIM KANAT: Nasıl yani?... AHMET ÇAKAR: Sen mi değiştin, yoksa ben mi değiştim?... KAZIM KANAT: Akıl hocam... Akıl hakkında konuşuyoruz... AHMET ÇAKAR: Şimdiye kadar akılsız mıydık?... > Tebeşir Tozu... "-Yaşlılar herşeye inanırlar... Orta yaşlılar herşeyden kuşkulanırlar... Gencler de herşeyi bilirler..." (...Oscar Wilde) > sağdan-soldan... (...İstanbul - Lokanta Camı - İdris Güley) "-USTAMIZ SERUM YEDİĞİ İÇİN LOKANTAMIZ BUGÜN KAPALIDIR..." *** (...Ankara - İnternet Cafe - Yavuz Bahadır) "-HİZMETTE SINIR VARDIR... BİZDE YOKTUR..." *** (...Artvin - Pazar Arabası - Mustafa Sertaç) "-KİLO 550 YTL, VAR MI ÖTESİ?... KIŞKIRTIN DAHA UCUZ YAPALIM..." ...gündemin kırıntıları... Eskiden kriz çıkarmak için düğmeye basmak yetiyordu... Şimdi "balyoz" kullanılıyor... O bile ilerleme değil mi?... > S.Ö.Z. der ki; "-Aşk ve sevgi arasındaki farkı bilmeyen ikisini de beceremez..." (...Sırf kulağa hoş geldiği için kaleme aldığı müthiş S.Ö.Z.leri) > Ayaküstü... "Şu maçtan sonra gider" denilen teknik direktörlerden; o maçın üstüne çok maçlar geçmesine rağmen kovulan olmadı henüz... Zaten kötü sonuçların ardından bu aralar sayfalarda yeri garanti olan iki haber var; Bir kısım medya; "Önümüzdeki hafta son şansı" diyor, kalan kısım da yönetimin ağzından, "Arkasındayız" diye yazıyor... Lafı getirmek için sözü uzattığım nokta Fatih Terim'in şu tesbiti... Diyor ki; "-Teknik direktörün takıma olan katkısı yüzde 20 olarak değerlendiriliyorsa; neden kötü sonuç alındığı zaman önce o gönderiliyor?..." Öyle ya; en az pay ona biçiliyor, en çok ceza ona veriliyor... Yöneticilerimiz iyi... Futbolcularımız iyi... Takımlarımız iyi... Bir tek yabancı hocalar kötü... Canım çekti ben de bir tesbitte bulunayım; sezon sonuna kalmaz üçü birden gider... Yüzde 80 ihtimalle... > Temel'in yeri... Ramazan günü Temel'le Fadime birbirine küsmüş... Sohbet esnasında Dursun sormuş; -Peki sahura nasıl kalkıyorsun?... "-Fadime kaldırıyor..." -Ee... Sen Fadime ile küs değil miydin?... "-Dargınım dargın olmasına da ben köpeğimiz Karabaş'la aynı odada kalıyorum..." -Sahurla ne ilgisi var?... "-Anla işte... Fadime sahurda odaya kediyi salıyor..." *** Temel kasabada mezarlık bekçisiymiş... Gelen bir telgrafla şehirde yaşayan yakın akrabasının ölüm haberini almış... Cenazeye katılmak için, kasabadan ayrılmadan önce, mezarlık girişine şöyle bir yazı asmış; "-Cenaze nedeniyle kapalıdır..." > Bizimkiler (...Bizimkiler'in uzun zamandır biriken küçük bombaları) Enes'in milli maçı televizyondan seyredenlere ciddi ciddi, "Bu maç seyirciye yasak değil miydi, niye seyrediyorsunuz" diye sorması... *** Cem'in bilgisayara kulaklığı takıp, kendi seslendirdiği şiirleri dinlemesi... Kulaklık girişinin takılı olmadığını fark etmemesi herkese uzun süre "kendi özelini" dinletmesi... *** Bütün yeni saatlerin 10'u 10 geçeye ayarlı olmasının konuşulduğu ortamda Trabzonlu Turgay'ın "Bizim orda hep 12.00'ye ayarlı" demesi... *** Engin Abi'nin sahura kalkmak için ayarladığı telefon alarmının çalması... Biri arıyor diye kızarak açması... "Bir de cevap vermiyorlar" diye sinirle kapatıp yatması... Bugünün buluşu > Asker defterinin arkasına illerin plakalarıyla birlikte Türkiye haritası koyuldu... Şafağı plakalara düşen askerin; haritayı işaretlemesi bitince askerliği de bitti...(...22.10.1982) > sanatik kritik "-Ülkenin bugün benim için en önemli sorunu gelir dengesizliği... Bir tarafta çocuğuna okul çantası alamayanlar, diğer tarafta jetleri olanlar... Orta sınıf kayboldu... Uçaklardaki sınıf ayrımları bile beni rahatsız ediyor, bilesiniz..." (...Türkan Şoray) > politik kritik "-Benim kimsenin tercümesine ihtiyacım yok. Konuştuğum her şeyi biliyorum ve sonuna kadar arkasındayım. Meselem; önce silahsızlandırmayı başarmaktır. Bu ülkede asker ve polis haricinde hiç kimsede silah taşınmayacak hale getirmektir..." (...Mehmet Ağar) > sportik kritik "-Biz en başarılı olduğumuz anda bunu paylaşmayı bilen bir grup değiliz... Çok büyük başarılarda bile dağılabiliyoruz... Hep suçlu arama gibi bir refleksimiz var.. Futbol çok keyifli bir oyun... Acıtmayalım ama doğruları da yapalım..." (...Fatih Terim) > söz market "kadınlar & erkekler" çerçeve özel demeçleri: "-Evlilik, üstüne bütün kadınların anlaştığı bütün erkeklerin de anlaşamadığı bir konudur"... (...Oscar Wilde) "-Sevilen kadın, bütün kadınların dâima en güzeli değil midir?"... (...Honore de Balzac) "-Kadınlar, istediler mi, "sahiden" hasta olurlar; hattâ, kibirleri uğruna ölürler bile"... (Andre Mourois) "-Dünyada bir kadın için, herhangi bir erkeği etkisi altına aldığını bilmesi kadar zevkli bir şey yoktur"... (Honore de Balzac) "-Her parasız kadın, koca peşinde koşan bir maceraperesttir"... (G.Bernard Shaw) "-Evlilik hayal gücünün zekaya karşı zaferidir... İkinci evlilik ise umudun tecrübeye karşı zaferi"... (Oscar Wilde) "-Hiçbir kadın, yalnız kaşı gözü sâyesinde güzel olamayacağı gibi, yalnız konuşmasıyla da ince zekâlı sayılmaz"... (Richard Steele) "-Kadın, her şeyi gören gözü bile aldatır"... (Montaigne) "-Kadınların, süs ve aylaklıklarının bizim alın terimiz ve emeğimizle beslenmesi gülünç bir şeydir"... (Montaigne) "-Kadınlarda feci olan şey, ne onlarla, ne de onlarsız yaşanabilmesidir"... (Lord Byron) "-İnsan aşık olduğu zaman kendi kendini kandırmakla işe başlar, başkalarını kandırmakla da işi bitirir"... (Oscar Wilde