> Zarfı eksik teslim ettikten sonra sağdan soldan dünyanın faturası çıka... > Desteklediğin federasyon yönetimi en büyük kazığı senin takıma ata... > Yaptığın bütün kötü meteorolojik tahminler tuta, iyiler tutmaya... > Yanlış tahliye sonucu kullandığın 7 günü de cezana ekleyeler... > Pazar Keyfi kameraları diye açtığın evinin kapılarından haciz memurları gire... S.Ö.Z. der ki; "-Gelmeyeceği bilineni beklemek aşk, geleceği bilineni beklemek sevgidir..." (...'Kar protokolü var' uyarıları yüzünden aceleye gelen müthiş S.Ö.Z.leri) sağdan-soldan... (...İstanbul - Market Camı - Devlet Özdemir) "-GRİP BAHANE, PİLİÇ ŞAHANE... GIT GIT GIDAK, GRİPTEN UZAK, İNANMAZSAN GEL DE BAK..." *** (...Ankara - Mağaza - Abdulkadir Dürak) "-ELEMAN AZLIĞINDAN, İÇERİDEKİ MÜŞTERİ ÇIKMADAN, İÇERİYE MÜŞTERİ ALAMIYORUZ..." *** (...İstanbul - Duvar Yazısı - Muammer Yanmaz) "-ÖĞRETMENİM... DEFTER KAĞIT ÜZERİNDE YEMİŞ BİTİRMİŞSİN HAYATI, HELAL OLSUN SANA... itiraf reyonu... (...isim: selçuk ...şehir: istanbul ...yaş: ondokuz) Gözlerimi açmamla yataktan kalkmam bir olmuştu... Okula 7.00'de giriliyordu ve o gün çok önemli bir sınav vardı... Kalktığımda saat ise 07:00'ı gösteriyordu... Süratle hazırlanmamla kendimi dışarı atmam bir oldu... Dışarısı çok tuhaftı, etrafta kimseyi göremedim... Her zamankinden daha karanlık ve kasvetli bir hava vardı. Hızlı adımlarla durağa kadar yürüdüm ve hâlâ kimseye rastlamadım... Hatta yer bulamadığım durakta bile... Kendimi kötü hissetmeye başlamıştım ki; minibüsün digital saati gözüme takıldı: 02:35... Anladım ki uyku sersemliğiyle akreple yelkovanı karıştırmıştım... Tekrar eve döndüm ve zile bastım... Artık "Okulunu o kadar çok seviyor ki..." olmuştum... bugünün buluşu * İlk kez bebek sallarken gözüne ışık gelmesin diye yüzüne tülbent örtüldü... (...24.01.1921) temelin yeri... Temel, arkadaşı Dursun'la yürürken, elindeki çakı ile parmağını kesmiş... Biraz ilerdeki sağlık ocağına gitmişler ve Temel, "Sen bekle, ben pansuman yaptırıp geleyim" demiş... İçeri girince karşısına iki kapı çıkmış... Birinde "Hastalıklar", ötekinde "Yaralar" yazılıymış... "Yaralar" kapısından girmiş... Yine önünde iki kapı çıkmış... Birinde "Et" ötekinde "Kemik" yazıyormuş... "Et" kapısından girmiş... Yine iki kapı çıkmış karşısına... Birinde "Önemli", ötekinde "Önemsiz" yazıları varmış... "Önemsiz" kapısından girince kendini sokakta bulmuş... Çıkınca Dursun sormuş; -Nasıl iyi baktılar mı?... "-Hayır... Ama organizasyon dehşet..." tebeşir tozu "-Bir şeyi ilk seferde doğru yapmanın kötü tarafı; onun ne denli güç olduğunu hiç kimsenin anlayamamasıdır..." (...Waltwest) tuzaktan kumanda... (...ATV - Sabah Yıldızları) BANU ALKAN: Beni keşfetmelisin Murat'cığım... MURAT TAŞDEMİR: Senin neyini keşfedeceğim be?... BANU ALKAN: Her şeyimle yeniden keşfet... MURAT TAŞDEMİR: Doğru... Göbeğini keşfetmek bir ay sürer zaten... O kadar büyük ki... *** (...LİG TV - Maraton) ERMAN TOROĞLU: Altmış tane orta yapıyor, sekseni auta gidiyor... *** (...STAR - Telegol) İLHAN CAVCAV: Avrupa'da ne yaptı Aziz Bey?... Anelka'lar, Omega'lar... SERHAT ULUEREN: Ortega efendim... İLHAN CAVCAV: Her neyse... Biz Gençlerbirliği olarak Chelsea'yi yendik... SERHAT ULUEREN: Valencia'yı yendiniz... İLHAN CAVCAV: Her neyse... *** (...ATV - Sabah Yıldızları) BANU ALKAN: Ben her şeyi ikimiz için düşünüyorum... MURAT TAŞDEMİR: İkimiz mi?... Üçümüz olmasın?... Göbeğini unutuyorsun herhalde... bizimkiler... (*Avrupa'da TGRT EU ve gazete yazı işlerinde çalışan arkadaşlar, gazeteci olmasalardı, ne olurlardı?...) MEHMET KOCA: Şerbetçi... OSMAN SAKA: Çalışma Kampında Gardiyan... ZEKİ ŞAHİN: Gardiyan Müfettişi... FAİK ERGÜN: Arşivci... NİHAT FURAT: Üç Nokta Öğretmeni (Dili, gözü ve kulağı olmasına rağmen bunları pek kullanmaz) CİHAT M. YANIK: Uzman Balıkçı... KEMAL ABİ: Tahmin Uzmanı... KAMERAMAN FATİH: Sumo Güreşçisi... SEDAT AÇIKBAŞ: Aman Olay Çıkmasın, İyi Geçinelim Derneği Başkanı... HASAN AKA: Teferruat İşleri Müdürü... METİN YALÇINKAYA: Bekarlık Sultanlık Dairesi Başkanı... SEDAT AÇIKBAŞ: Söz Market İhbar ve İspiyon Ajansı Muhabiri... hayata dair... Gittiğimiz yere zincirlerimizi de götürürüz kendimizle birlikte... Tam bir özgürlük değildir kavuştuğumuz; durup bakarız bırakıp gittiğimizde; onunla dolu kalır düşlerimiz... İçi arınmamışsa, neler bekler insanı, kendi kendisiyle ne savaşlar eder boşuna... Tutkuları içinde ne kemirici kaygılar, ne korkular içinde kıvranır insan... Ne çöküntüler yapar bizde gurur, şehvet, öfke, gevşeklik ve tembellik... (...Lucretius) SÖZ'ün gelimi... (*Geçmişten günümüze tıp tarihi...) M.Ö. 2000: Al bu otu ye... M.S. 1000: O ot kötü, al bu iksiri iç... M.S. 1500: O iksirin ne faydası var, al bu hapı yut... M.S. 1750: O hap etkisiz, al bu antibiyotiği iç... M.S. 2000: O antibiyotik kimyasal, al bu otu ye... (...Berrin Akay'ın seyir defterinden) kadınlar & erkekler (*Sadece kadınların anladığı konular...) > Aynı ayakkabının farklı renklerini alma gereği... > Diyet uğruna aç kalmanın gereği... > Ünlü bir marka kıyafeti indirimden ucuza almak... > Bej, beyaz ve krem rengi arasındaki fark... > İyi bir kuaför bulmanın imkansızlığı... > Her tartının kiloyu farklı ölçmesi... > Ve son olarak diğer kadınlar... sanatik kritik "-Evde yalnız yaşamak kötü, ama biriyle yaşamak daha kötü... Benim hayatta en nefret ettiğim şey, başkasının çıkardığı takunya sesidir..." (...Cem Yılmaz) politik kritik "-Ağca'nın 'Mesihim" lafı medyada yer bulmasa, duvar gibi itibarsız halde bırakıp, görmezlikten gelinse kendisi konuşmak için çıldırır..." (...Sadettin Tantan) sportik kritik "-33 yaşındaki birine göre çok koşuyorum, kalbim yerinden çıkacak gibi oluyor... Ama benden başka herkes sahada kırılacak gibi duruyor..." (...Sergen Yalçın) > Şifa Yemek Öğle Menüsü > Kremalı Sebze Çorba... > Etli Nohut... > İstanbul Pilavı... > Cacık... * (www.sifayemek.com.tr)