"Birini tanımak, ilişkilerinizi test etmek istiyorsanız, onunla ya yemek yemeli, ya yolculuk etmeli ya da alışveriş yapmalısınız." Bir de "birlikte macera yaşamalısınız." Gün, macera günüdür. Belirsizlik ortamında pazarlama, akademik araştırmalara konu olacak kadar derin ve hassas bir konu. Pazarlama, bir rekabet aracı olarak, belirsizlik, kargaşa ve kriz dönemlerini de hem müşterisi, hem kendisi, hem de diğer tarafların lehine çevirmeyi becermek zorunda. Saygınlığını ve kendine olan güvenini bu sayede kazanabilecek. Dönem dönem patlayan bombaların, ekonomik balonların, şişirilmiş değerlerin, yalancı şöhretlerin oluşumunda cerbezer pazarlamacıların bir parmağı olmadığını söyleyebilir misiniz? İnsanlara bu kadar "hayal"i kim sattı? Dalgalanma ve belirsizlik günleri, firma-müşteri ilişkilerini yoklama ve pekiştirmenin tam zamanı. Ak koyun, kara koyun bu günlerde belli olacak. Pazarlama kendisinin bir soytarı mı, bir lüks mü, yoksa bir değer mi olduğunu şimdi yaptıkları veya yapmadıklarıyla ortaya koyacak. 1. Yüzde beşyüz tutarlı olunacak. Müşterilerin bizden şüphelenmelerine veya güven kaybına yol açacak hiçbir harekete asla izin verilmeyecek. Verilen sözler tutulacak, tutulmayacaksa söz verilmeyecek. 2. Dostlar kenetlenecek. Bildik, tanıdık, mevcut ve sadık müşteri ve tedarikçilerimizin hakları teslim edilecek. Onlar daha çok sevilecek. Onlara her fırsatta teşekkür edilecek, kendilerine güvendiğimiz hissettirilecek. 3. Berekete inandığımızı dünya âleme ilan için, şova kaçmadan, elimizde olanlardan darda kalanlara çok dikkatli dağıtılacak. Gözler değil, gönüller kazanılacak. 4. Tedarikçiler, müşteriler, rakipler, rakiplerin müşterileri, piyasamızda sözü olan herkes çok daha yakından dinlenecek. Çok hızlı çare üretilecek. 5. En iyi yaptığımız işe yoğunlaşılacak. İyi ve doğru bildiklerimiz kamuoyuyla paylaşılacak. Her fırsatta, kendimiz ve müşterimiz kadar, ülke için de yararlı ve hayırlı bir iş yaptığımız kanıtlanacak. Ak mı, kara mı böyle günde belli oluyor.