Rahmetli Nafiye babanne "insan, gözüyle değil, aklıyla görür" derdi. Şimdi, "insan aklıyla değil, gönlüyle görür" diyoruz. "Aklımı başımdan aldı gözlerin..." şarkısı da kulaklarda... Dünyanın altının üstüne geldiği bu kritik dönemde gördüklerimizle göremediklerimiz birbirine karışıyor. Görünen Gugıl'ı bilmeyen yok. Ama gerçek ve görünmeyen Google'ı tanıyanlar ve istihbarat örgütleriyle ilişkisini bilenler çok sınırlı. Google, Frederick Taylor'un kas gücü için yaptığının benzerini beyin gücü için yapıyor. Beyinler nasıl çalışır, nasıl kullanılır anlamaya çalışıyor. Hepimizden sürekli topladığı petabyte mertebesindeki veri birikimi üzerinde her gün binlerce deney yaparak insan-bilgi etkileşimini ve bilgiden anlam çıkarma sürecini çözmeye çalışıyor. Beyinleri kullanmanın yeni yollarını arıyor. Neyin peşinde olduğumuzu anlayıp, ne arıyorsak onu veren mükemmel bir bilgi merkezi olmayı hedefliyor. Bu sayede duygularımızın dolaylı efendisi olmaya doğru yol alıyor. Medya, ekonomi ve siyaset gözboyacıları ve gözbağcıları da incelikle hazırlanan dikkat dağıtma operasyonlarıyla, ayan beyan gerçekleri ve gelişmeleri bir güzel batteniyeleyebiliyorlar. Tıpkı Daniel Simons ve Christopher Chabris ikilisinin "Aramızdaki Goril" deneyinde yaşadıkları gibi. Altı öğrencinin basket topuyla oynaştıkları 75 saniyelik bir video hazırlamışlar. 45. saniyede "goril" kıyafetli biri (diğer versiyonunda şemsiyeli bir kız) aralarına giriyor, beş saniye kendini gösterdikten sonra geçip gidiyormuş. Normal bir seyirci bu acayipliği hemen fark edermiş. Ama deneklere videodan önce "oyuncuların kaç kere paslaştıklarını saymaları" ve seyrettikten sonra "sahnede herhangi bir anormallik fark ettiniz mi?" sorusuna cevap vermeleri istendiğinde manzara değişmiş. "Dikkat Çelinmiş Körlük" yüzünden, deneklerin yarısı, koca gorili fark etmemiş, varlığını algılayamamışlar. İş, iktisat, siyaset ve bilgi dünyasının modern gözbağcılarında başka ne numaralar var, kimbilir... Şimdi dikkati kaptırmamak zamanı... (Pazarola, pazartesi günleri yayınlanır.)