Fındıkçılar başlattı, turizmciler, makineciler ve diğerleri taklide devam ediyor. En sonuncusu, medyacıların başlattığı "Alın-Verin" kampanyası. Bir başka "Alın-Verin" oyunu Zürih Üniversitesinde (Ernst Fehr) oynanmış: "Size ve tanımadığınız bir kişiye 10'ar dolar vereceğiz. Parayı alıp gidebilirsiniz. Veya ortağınıza gönderebilirsiniz. Seçim sizin. İlk adımı siz atacaksınız. Şayet parayı alıp giderseniz, 10'ar dolar kazanacaksınız ve oyun bitecek. Eğer, parayı ona gönderirseniz, dört katını da biz ödeyeceğiz. Böylece siz ilk elde bir şey kazanmayacaksınız, ama ortağınız 50 dolar kazanacak. Aynı bilgiler ortağınıza da veriliyor ve ortağınız sizin ilk adımınızı bekliyor. Yani, kendisine 10 dolar ödenirse, sizin oyundan çıktığınızı, 50 dolar gelirse kazancı paylaştığınızı anlayacak. Bu sefer karar sırası ortağınıza gelecek. Şayet o da rasyonel davranırsa kazancını sizinle paylaşıp 25 doları size gönderecektir. Veya 50 doları alıp gidecektir." Siz olsanız ne yapardınız? Eşinize güvenip, 25 dolar kazanmak beklentisiyle 10 doları ona gönderir miydiniz, yoksa 10 dolarla yetinip, oyundan çıkar mıydınız? İyi haber şu ki, insanlar, standart ekonomik teorilerin söylediği gibi rasyonel değiller; birbirlerine güveniyorlar ve karşılığını veriyorlar. Deneye katılanların epeycesi 10 dolarları diğerine göndermişler ve karşılığında da 25 dolarları kazanmışlar. Kötü haber şu ki, deney burada bitmiyor. İkinci kişinin 50 doları alıkoyduğu, paylaşmadığı durumlarda, ilk oyuncuya bir şans daha veriliyor. Deniyor ki, "Cebinizden harcayacağınız her dolar karşılığında size haksızlık yaptığını düşündüğünüz ortağınıza iki kat zarar vereceğiz, onu cezalandıracağız. Yani, bize 25 dolar öderseniz, ortağınız kazandığı 50 doları kaybedecek." Bu durumda ne yapardınız? Deneye katılanların epeycesi, kendilerine böyle bir fırsat verildiğinde "öç alma" yolunu seçmişler, haksızlık yapanı cezalandırmışlar. Araştırmacılar, insanların genelde iş birliğine ve paylaşmaya yatkın olduğunu ama haksızlığa uğradıklarını düşündükleri durumlarda daha keskin bir öç alma arzusu duydukları sonucuna varmışlar. Buna benzer bir araştırma Ultimatom Oyunu olarak biliniyor. (Molly Crockett, Cambridge Üniversitesi) Bu oyunda teklifi yapan kişiye bir miktar para veriliyor ve bunu karşısındakiyle paylaşması söyleniyor. Eğer, karşısındaki kişi, teklif edilen oranı düşük bulur, reddederse, ikisi de para alamıyorlar. Deneyler, karşısındaki kişinin adaletsiz bulduğu teklifini cezalandırmak için para alamama pahasına teklifi reddedenlerin hiç de az olmadığını göstermiş. Kısacası, insanlar pek de rasyonel davranmıyor, hislerinin etkisinde kalıyorlar. Simitçi Akın, Oyuncakçı Yaman, Bakkal Deniz müşteri bekliyor; "Alın, verin, ekonomiye can verin" diyorlar. Bakalım kitlesel medyanın bu reklam kampanyasına halkın tepkisi ne olacak! Pazarola, hayrola! >> Pazarola, pazartesi günleri yayınlanır.