Arayan buluyor, bulan kazanıyor

Pazarola'yı kimler okuyor bilmiyorum ama gençlerin okumalarını daha çok arzu ediyorum. Artık iş onlarda. Bizler bayatlamışız. Ne eğilir, ne bükülürüz. Gençler ümit dolu. Yeter ki, yenilik üretsinler, kafa yorsunlar. Yeter ki, önleri kesilmesin, yolları tıkanmasın. Her alanda büyümekten başka çaremiz yok. Arkası gelmez dertlerimizin bir sebebi asırlardır, büyümeyi unutmuş olmamız. Hangi büyük hedefler peşindeyiz? Hep günü ve paçayı kurtarmanın derdine düştük, belki de düşürüldük. Başarının en büyük iki düşmanından biri büyümeyi unutmak, diğeri kendini büyük bilmektir. Edward De Bono, "Ufkunuz oturduğunuz küçük köyle sınırlıysa, köyün en güzel kızı size Venüs gibi görünür" diyor. Azla yetinmemek lazım. "İş Dünyamız" ne yazık ki, büyümeyi ve onun kaçınılmaz aracı olan yeniliği gündeminin baş maddesi yapamadı. Yeniliğin onlarca türü ve milyarlarca yolu olduğunun farkında mıyız? İş modeli kavramından haberdar mıyız? Radikal, stratejik, düzenbozucu, rekabetüstü boyutlarda yenilikler düşünüyor muyuz? Yapılarımızda, işlerimizde, süreçlerde, uygulamalarımızda, ürünlerimizde "böyle gelmiş böyle gider" demeyip sürekli yenilik yapıyor muyuz? Pazarlamada yenilikler düşünüyor muyuz? Değişmezsek, değiştireceklerini, değişmenin, alışkanlıklardan kurtulmak, yenilik demek olduğunu biliyor muyuz? Bellediğimiz kabaklardan ne zaman vazgeçeceğiz? Günaydın Kargo, Geri Dönüşlü Kargo, Hediye Kargo, Yurtdışı Kargo, vesaire... Bunlar, Aras Cargo (Kargo)'nun gazetemizde de yayınlanan bir dizi reklâmla tanıttığı yeni kargo hizmetleri. Bu seriden başka hizmetleri de var. Kutlarım. İşini seven, işini daha iyi yapmaya çalışan beyinlerin ürettiği, basit ama anlamlı yeni hizmetler bunlar. Kendisini müşterinin yerine koymayı başarabilmiş birilerinin eseri. Geri Dönüşlü Kargo'da eleman hazır kargoyu götürmüş; dönüşte boş gideceğine, aynı faturayla dönüş için de kargo kabul ediyor. Günaydın Kargo, ertesi sabah saat 10'a kadar alıcısına teslim ediliyor. Hediye Kargo'da özel hediye zarfları kullanılıyor. Bunlar firmaya fazla yük getirmez, ama müşteriye çok şey ifade eder. Akılda kalıcılığı da var, sıradan kargoculuğu farklılaştıran bir yönü de var. Bu hafta dünya evine giren bizimkiler düşünemediler ama ABD'de bir çift düşünmüş. Değişik bir düğün davetiyesi hazırlamışlar. Resimlerini, sesli-görüntülü olarak kendi ağızlarından düğüne davet mesajlarını, tören yeriyle ilgili bilgi, görüntü ve açıklamaları CD'ye kaydedip, eşe dosta göndermişler. Dostlarından birinin "Niye bu işi ticarileştirmiyorsunuz?" fikrinden yola çıkarak CD şeklinde davetiyeler hazırlayıp para kazanmaya başlamışlar. Evlilikle işi birleştirince nice yeni işler bulunur, kim bilir. Mozart, "İlham diye bir şey yok. 18 saat çalışınca kendiliğinden geliyor" demiş. Yenilik fikri, bazen ürünler, işler, kavramlar veya kişiler arasında daha önce hiç akla gelmemiş ilişkiler kurunca kendiliğinden doğuveriyor. Bir başkası "bluetooth" teknolojisini reklâm dünyasına adapte etmiş. Belli yerlere yerleştirdiği aletlerle bluetooth'lu telefonlara mesajlar gönderip, "görünmez" bir şekilde "görünür" reklâmlar yapabiliyor. Tıpkı bir afişin yaptığı gibi, aletin yakınından geçenlerin telefonlarına mahallî mesajları sinyalliyor. Bir diğeri, durakta bekleyen insanların yerine kendini koymuş ve duraklara kahve otomatları yerleştirmiş. Filan filan. Arayan ne yenilikler buluyor. Ama bizim fakültede gençler iki haftadır bahar şenliği yapıyor, çadırlarda nargile çekiyorlar. Genç beyinler üretmezse, kim ne üretecek? Arayan buluyor, bulan kazanıyor.