Pazarlama, bir çakıl taşını, bir kâğıt parçasını bile değerlendiririp, üzerinden fayda ve kazanç üretebiliyor. Ne sattığınız değil, müşterinin aldığını sandığı şey önemli. Malınız sizin için, çok değerli olabilir, ama müşteri gözünde değeri yoksa, beş para etmiyor. "Müşterisi olmayan mal zâyîdir" deniyor. Tam tanımayanlar onu, "müşterinin sırtından keyif çatmak" olarak kullansalar da, pazarlama, özünde, bir fitne ve fesat işi de değildir. Pazarlama bir güçtür; bir alet ve bir araçtır; bir silahtır. İnsanlığına hizmet maksadıyla, ulusu ve çıkarlarını korumak ve güvenlik amacıyla da kullanılabilir; bazı insanlara eziyet, tehdit, sindirme, saldırma ve yok etme amacıyla da... Piyasalarda birbirinin "ümüğünü sıkmak" derecesinde rekabet eden firmalar, kimi zaman, bizim okullarda öğrettiğimiz simetrik güce dayalı kitabî kurallarla davransalar da, bazen, asimetrik pazarlamanın imkânlarından da yararlanabiliyorlar. Hayatın dayattığı şartlar, güçlü motivasyonlar, amaçlar, hırslar, simetrik gücün yeterli veya geçerli olmadığı alanlarda, zamanlarda ve yerlerde, manivela etkisinden yararlanmayı, asimetrik davranmayı da etkili bir çözüm haline dönüştürebiliyor. Hatta, şiddetlenen rekabet karşısında, pazarlama, yeni dönemde, müşteriler ve rakipler karşısında yepyeni, hiç kullanılmamış, çok değişik asimetrik güç kaynaklarını ve araçlarını keşfedip kullanabilme becerisi olarak tanımlanabiliyor. Bunu becerebilenler, manivela kullanıp simetrinin dışına çıkabilenler, asimetrik pazarlamayı uygulayabilenler, daha etkili, daha verimli ve daha başarılı olabiliyorlar. Simetri gibi, asimetri de hayatın bir gerçeği ve iki taraflı. Kime göre, neye göre? Simetriyi sevimli, üstün, güçlü saymak da; asimetriyi dışlamak, yok farzedip kötülemek de sonucu değiştirmiyor. Taraflar, nicelik, nitelik, konum, yer, zaman, niyet, imkân, araç, vs. bakımlarından eşit olamadıkları sürece, tarihteki binlerce örneği gibi yeni yeni asimetrik güç kullanımları sürüp gidecek. Pazarlamacılarımızın simetrik olanları kadar, "asimetrik pazarlama" ile de ilgilenmelerini, markalarını halkımıza daha sevimli ve dünyada daha etkili kılmalarını bekliyoruz. Pazarola, hayrola! >> (Pazarola, pazartesi günleri yayınlanır.)