Azarlamadan pazarlamaya

A -
A +

Firmalarımız tek tek marka olmaya çalışırken, bir anda, ülke olarak dünya markası olmaya giden bir yolun başına geliverdik. Başbakan içerideki güçlü marka algısını dünyanın gözü önünde bir kere daha ifade fırsatı buldu. Belediye başkanlığıyla başlayan marka yolculuğu, ulusal sınırları aşıp, bölge ve dünya kamuoyuna yansımaya başladı. Tarihî bir olaydı. Türkiye için Davos'tan önce ve Davos'tan sonra kıyaslaması uzun yıllar konuşulacak. İlk işaretler, Erdoğan'ın henüz başbakan olmadan dünya liderleriyle yaptığı görüşmelerdeki duruş, hal ve hareketleriyle kendini göstermişti. Nesiller boyu ezik bir ülkenin ezik başbakanı görüntüsüne alışmış (belki de alıştırılmış) bu halka "ohh" dedirten hareketleri, son Davos olayıyla zirveye çıktı. Dış politika ilişkilerinde duruşlar, mimikler, jestler, kullanılan dil ve üslup farklılaşmış; muhataplarına, onlarla aynı düzlemde, -ne aşağıda ne de yukarıda- olduğumuz gerçeğini yansıtan, kendine has bir hava kazanmıştı. Bu tavırlar, Başbakan'ın çizgisine de, uzun boyuna da uygun düşüyordu. Kimseler ona tepeden bakamıyordu. Vatandaş, onurlu bir ülkenin mensubu oldukları gerçeğini kendilerine de hissettiren bir başbakanla tanışmıştı. Marka bir algıdır; dilden dile aktarılacak güçlü öykü ve efsanelerle işler. Marka farklıdır; başkalarının yapamadığını başarır. Markanın kendine has bir tarzı vardır; her hareketi, her işi bu tarzı destekler, güçlendirir. Markalar duygulara hitap eder; tutarlılık ve samimiyet gerektirir. Marka öncüdür; öngörülebilir ve güvenilirdir. Marka aynı zamanda bir başkaldırı, bir meydan okumadır; karşıtlarından bile güç alır. Azarlamayı pazarlamaya dönüştürmek, atılan adımın arkasını getirmek, Türkiye'yi saygın dünya markası yapmak sadece başbakanın sırtına yüklenemeyecek ağır bir yük. "İtibarlı bir Türkiye markası" için yanıp tutuşan herkes bu yükü hisseder; bir ucundan tutarsa ne âlâ... Ulusça fırsatları iyi değerlendiremez ve itibarımıza ve markamıza halel getirecek işlere kalkışırsak vay halimize...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.