Biri bitti biri başlıyor

Kırkiki milyon seçmen reylerini, tercih ve görüşlerini bildirdi. Takke düştü, kel göründü. 2007 Temmuz seçimlerinin genel sonucu belli oldu. Şöyle bir düşünün. Oy vermeye giderken, kapalı kabinde kendi başınıza kalmış iken, hangi dürtüyle ve ne düşünerek son kararınızı verdiniz? İddia ederim, büyük bir ihtimalle, kararınızı tek bir faktör üzerinden vermişsinizdir. Meydan ve ekranlarda kararıp sesleri kısılan liderler için bugün övünme, sevinme, biraz da dövünme, hüzünlenme zamanı. Liderlerin hepsi şimdi bir yolunu bulup kazançlı çıktıklarını anlatıyor, seçmenlerine teşekkür ediyor. Bazılarının, 'halk bizi anlamadı' teranesine yönelmeleri, seçmenlere hafiften kaş kaldırmaları da ihtimal dâhilinde. Nedense, seçimlerin mağlubu olmuyor. Hele bu sıcaklarda samur kürkü kimse üstüne almıyor. Hayatta seçim ve tercihlerin ardı arkası kesilmiyor, biri bitip biri başlıyor. Bugünlerde milyondan fazla ailede, üniversite "tercih sıralaması" telaşı yaşanıyor. Bu tercihleri gençlerin ve ailelerinin hayatlarını doğrudan etkileyecek. Bir okula girebilecekler veya sonucu istemeye istemeye kabullenecekler. ÖSS sonucunda tercih yapma hakkı kazanan 1 milyon 300 bin aday, çeşitli üniversitelerdeki yaklaşık 432 bin kontenjan için bu sefer tercihleriyle rekabet edecekler. Birbirine yakın puan alan aday sayısı nispeten yüksek olduğundan tercih sıralamasındaki ufak oynamalar büyük sonuçlar doğuracak. Tercih yapmak özen istiyor. Özendikçe çok çeşitli kriter ortaya çıkıyor. Öğrencinin isteği, ailenin arzusu, okulun/bölümün özellikleri, ücretleri, puanları, sıralamalar, mesleğin geleceği, yol-trafik, geçim, ikamet imkânları, öğretmen/arkadaş baskısı vesaire. Zihinlerde ve dillerde bin tilki dolaşıyor, eşe/dosta soruluyor, ama bir türlü karara varılamıyor. Boşa koysan dolmuyor, doluya koysan almıyor. Seçim olsun, sıralama olsun, karar almada kullanılan kriterlerin sayısı arttıkça, karar vermek zorlaşıyor. Ayrıca kararın uzun vadede isabetli olma ihtimali de o kadar azalıyor. Hâlbuki insan işindeki ve hayatındaki kararları düzenlerken kendine bir-iki temel değeri ömür boyunca rehber edinebilse, karar vermesi de, seçim yapması da kolaylaşacak. Pişmanlıklar azalacak. Biz pazarlamacılar için müşteri en temel kriterdir. Herhangi bir tercih yaparken kendisine şu soruyu sorar: 'Bu seçimim müşterimi memnun eder mi? Onu kazanmama yardımcı olur mu? Müşteri gözündeki değerimi arttırır mı?' Cevabımın evet olduğu her tercih benim için doğru tercihtir. Ana kriteriniz her ne ise, seçimleriniz ve ÖSS tercihleriniz hayırlı olsun. > (Pazarola, pazartesi günleri yayınlanır.)