Biterken başlar

Dün bitti, yarın meçhul, geriye bugün kalıyor. Geçmişe dürüstçe bakabilenler, gelecek için esaslı bir adım atmış oluyor. Zaman akıp gidiyor. İşte bir yıl daha bitiyor. Einstein'a göre, zaman izafî, bazılarına göre ise keyfîdir. Takvimler de öyle. Çeşit çeşit takvim ve dizi dizi bitiş ve başlangıç var. Şimdi kullandığımız takvimde, aralık ayı yılın sonudur ve yeni bir yıla hazırlanmak zamanıdır. Böylesi bitiş ve başlangıçlarda, şöyle bir oturup, gelecek dönemde ne yapacağımızı düşünmek iyi oluyor. Yeni teşebbüsler için zihnî hazırlık yapılıyor. Ben, yıllar önce, işte böyle bir anda sigaradan kurtulmuştum. "Yeni bir yıl geliyor. Bu gelen yılda, gidenden farklı, şimdiye kadar yapmadığım bir iş yapayım?" düşüncesiyle, yılın ilk gününde bırakma kararını verip derhal uygulamıştım. O andan sonra herkese "bıraktım" dedim, aylarca her akşam mısır patlağı yedim. Psikologlar, bir alışkanlıktan memnun değilseniz ve kurtulmak istiyorsanız, onu terk etmeye çalışmaktansa, yerine başka bir alışkanlığı yerleştirin diyorlar. İşinin özünde insan ilişkisi bulunanlara, kendilerine çeki düzen vermek, insanlara yaklaşımlarını geliştirmek isteyenlere, "bebeklerin davranışlarını inceleyin" önerisinde bulunuyor, psikoloji uzmanları. Çocuğunuzun elinden, size göre zararlı ama ona göre çok ilgi çekici bir şeyi almaya kalkarsanız size müthiş bir reaksiyon gösterir. (Mesela, ağlayıp yeri göğü inletir.) Çocukların (ve yetişkinlerin) elinden bir şey almak istiyorsanız onun elindekini istemeyeceksiniz. Vermez. Onun yerine siz ona başka bir şey vermelisiniz. Suda boğulmak üzere olan adama "elini ver" değil, "elimi tut" diyeceksiniz. Bu hesap, hepsi de içinde birer çocuk barındıran müşterilerinizin gönlünü çelmek ve elindekini (yani parasını) almak istiyorsanız önce ona bir şey vereceksiniz. Vereceğiniz şey onun elindekinden daha kıymetli olacak. Yeni yıldan bir şey bekliyorsanız, önce siz ona bir şeyler vereceksiniz. Ne vereceğinizi bileceksiniz. Geçen yıl, ne verdiniz, ne aldınız, bir düşüneceksiniz. Başardıklarınızı, başaramadıklarınızı, hedeflerin altında mı, üstünde mi kaldığınızı, amaçlarınızı gerçekleştirmek için gerekli kararlılığa sahip olup olmadığınızı, hangi alanlarda hangi işleri iyi yaptığınızı (ya da yapamadığınızı) ve bunun hangi sebepten kaynaklandığını ortaya koyacaksınız. Böylece, gelecek dönem için belirleyeceğiniz hedefler daha gerçekçi, daha ulaşılabilir ve daha tutarlı olacaktır. Bunca laftan sonra, şimdi önünüze beyaz bir kâğıt açtığınızı, geçen yıl kendinize biçtiğiniz amaçları alt alta yazdığınızı ve şu anda bunlara bakmakta olduğunuzu hayal ediyorum. Geçen yıl kendi kendinize ne gibi vaatlerde bulunmuştunuz? Bunları ne kadar yerine getirdiniz? Amaçlarınıza niye ulaşamadınız? Başka ne yapsaydınız ulaşabilirdiniz? Kaynaklarınızın ne kadarını kullandınız? İç ve dış kaynaklarınızdan yeterli ölçüde istifade ettiniz mi? Başarılı/başarısız olduğunuz alanların bariz bir özelliği var mıydı? Amaçlarınız çok mu yüksek idi, yoksa çok mu alçak idi? Bu günler tam zamanıdır. Bu amaçlarınızı gerçekleştirmek için bu gelen yeni yılda, pazarlama adına yeni işler düşünmenin, yeni girişimlerin sırası geldi. Bir kere daha hatırlatalım, işletmelerin iki ana işi vardır, biri pazarlama diğeri yenilik. İşte size yeni başlangıçlar yapma fırsatı. Yeni yılın yeniliklerini düşünün ve yeni girişimlere start verin. Pazarlamanıza güç katın. Herkes bir şeyler satarak yaşar sözü uyarınca biz de burada size bir şeyler vermeye çalışıyoruz. Sizin de bir şeyler satarken daha güçlü olmanızı arzuluyoruz. Evdeki hesabı çarşıya uydurmaya çalışıyor, malımızı PAZAROLA niyetiyle sergilemeye devam ediyoruz. Yeni yılınız bitiş değil, başlangıç olsun!