Bu başka bir "Ekomini"

Halkın büyük çoğunluğu harcama odaklı davranıyor. Yeterince tasarruf etmiyor; olmayan parayı harcıyor. Millet olarak tasarruf oranımız çok düşük. Tasarruf alışkanlıklarımızı kaybettik. Biriktirdiğimiz üç beş kuruşun, her seferinde, büyük oyuncular tarafından bir hamlede "ham edilmesi" de etkili oldu. Belki de "cazgır pazarlamacılar" baskın çıktı. Özünde insanları etkileyerek hem kendine hem de müşterisine kazandırmanın adı olan pazarlama esas olarak para harcatmaya, müşterinin elindekini almaya bakar. Hani, "alın verin, ekonomiye can verin" sloganında olduğu gibi, bir "alın"a karşılık iki kere "verin" diyerek işini görür. Cazgır olmayanların gözünde pazarlama, fikirleri firma, müşteri ve toplum için yararlı uygulamalara dönüştürmenin adıdır. "Pazarlama, fikir satar", sözü de buradan gelir. Fikri olanın pazarı, pazarı olanın müşterisi, müşterisi olanın da parası çok olur. Minicik bir fikriyle bir Kanadalı, minikleri tasarrufa alıştırmak, onlarda bütçe, yatırım ve harcama kavramlarını yerleştirmeye yardımcı olmak için, dünyadaki ilk "interaktif kumbara"yı geliştirmiş. Ekomini isimli bu kumbara, içine atılan paraları tanıyan, sayan, sevimli bir kutu. USB bağlantısıyla bilgisayarla etkileşebiliyor ve kendine mahsus Web uygulamalarıyla birlikte geliyor. Paralar kumbarada, bilgiler bilgisayarda, haber, tavsiye ve paraların harcanacağı ürünler de webde... Şimdinin bilgisayar başından ayrılmayan minikleri, tasarruf ve para yönetimi konularını daha çocukluktan itibaren, ailecek öğrenecekler. Ekomini, (ekonomi değil) şimdi bankalardan, firmalardan, mağazalardan, ailelerden, eğitim kurumlarından gelecek siparişlere hazırlanıyor. Hepsi için ayrı ayrı, özelleştirilmiş, hatta kişiselleştirilmiş "interaktif kumbara"lar üretmek çocuk oyuncağı... İşte böyle... Ufak bir fikir, hem piyasada, hem de toplumda büyük işler yapabiliyor. Belki gelecek nesiller, bu sayede, olmayan paralarla oynanan banka, kredi kartı ve borsa tuzaklarına daha az düşerler, kimbilir. >> Pazarola, Pazartesi günleri yayınlanır.