Açılım kapsamında Başbakan bu defa, "edebiyatçılarla" kahvaltı etmiş. Onları da değişime davet etmiş. Yüz kişiden sadece dördünün kitap okuduğu bu ülkede radikal değişimler hiç kolay değil. Binlerce kişi, Rize'de horon teperek, Mersin'de de stadyumda topluca kitap okuyarak rekora teşebbüs etmişler. Rekorlar Kitabına değilse de medyaya girebilmişler. İşletme, pazarlama konularında da yazanlar, okuyanlardan nisbî olarak daha çok sanki. (Ders kitapları ve zorla okuyanlar hariç.) Okuyan azınlık ise, kitapların hızına yetişemiyorlar. Hâsılı, bu memlekette kitap çok, ama okuyan yok. Memleketin birinde, Harvard görmüş birileri, vakti zamanında, "Buzdağımız Eriyor: Her Şart Altında Değişim ve Başarı" adında bir kitap yazmışlar. Bir penguen topluluğunu kısa ve çarpıcı bir masal tadında anlatmışlar. Masalın meseli, "Değişim çağında hepimizin, aklı başında, sorumlu ve yenilikçi davranmaya ve daha fazla eyleme ihtiyacımız var" mesajına dayanıyormuş. Değişime direnç ve değişimci bir kahramanlık üzerine kurgulanan masal, Şark kurnazlıklarıyla ve bu kurnazlıkları aşmanın yollarıyla süslüymüş. Antarktika'da kendi halinde bir penguen ailesi varmış. Bir gün, meraklı bir penguen bazı çatırtılar duyup peşine düşünce, altlarındaki buzdağının tehlikeli bir şekilde erimekte olduğunun farkına varmış. Ama durumu kimseye anlatamamış. Masal kahramanları olan Fred, Alice, Luois, Buddy, Profesör ve NoNo aslında hepimizin tanıdığı tiplere benzermiş. Masalın benzeri her gün etrafımızda yüzlerce çeşidiyle yaşanırmış. İnsanlar birbiriyle boğuşur, değişim fırsatlarını harcarken, penguenler kendilerine yepyeni dünyalar bulmayı başarırlarmış. "Buzdağımız Eriyor" masalı, her alandaki değişmelerle baş etmek, değişimi yönetmek için sekiz temel adımı da hikâye tadında okuyucusuna özetliyormuş. Hepimize, elinizi çabuk tutun, yoksa yarın üzerinde yaşayacağınız bir buzdağı kalmayacak diyormuş. Bizler birer penguen değiliz, altımızdaki de buz değil, ama durum ciddî. Bizden aktarması... > (Pazarola, pazartesi günleri yayınlanır.)