Biz yerimizde dursak da, dünya her gün dönüyor. Güneşin etrafında 60-70 tur atabiliyoruz. Sonsuz hayat ve kâinatın yaşı yanında bu ömür ne ki? Ama düşünmüyoruz. Dünyada her şeyin kıpır kıpır olduğunu bile bile değişimi kendimize yakıştıramıyoruz. Başkası değişsin, biz değişmeyelim diyoruz. Grip olmamak, elimizdekileri kaybetmemek, kazanmaya devam etmek, borumuzu öttürmek istiyoruz. Olmayınca mızmızlanıyor, ayaklanıyor, pankart açıyor, bağırıp çağırıyor, kavgaya girişiyoruz. İnsan, bildiği kadar düşünebiliyor. Zihninde biriken bilgi setleriyle kendine has paradigmalar oluşturuyor. Bilmediğini bilmiyor, bilmediklerinden korkuyor. Dışarıda olup biteni bilmeyince, kendini dünyanın merkezinde sanmaya başlıyor. Başka dünyaları görmüyor, kabullenemiyor. Dünya Bankası, geçen hafta, elindeki devasa istatistik, veri ve bilgi birikimini daha geniş kesimlerle paylaşmak için Gugıl ile anlaştı. Bu ortak altyapı üzerinden, yüzlerce ülke hakkında, kalkınmayla ilgili yüzlerce konuyla ilgili bilgileri, yüz yıllık bir zaman dilimi içinde dinamik olarak takip etmek mümkün oluyor. Nüfus hareketlerinden, ortalama ömre, kişi başı gelirden, ihracat ithalat rakamlarına, telefon sayısından internet kullanım yoğunluğuna, nice konularda zaman ve mekân itibariyle dünya çapında manzaranın nasıl değiştiğini görmek mümkün oluyor. Merak edenler, haritalarla, grafiklerle desteklenmiş bu bilgi birikimine (http://devdata.worldbank.org) bir tıkla ulaşabiliyor. Bu bilgi kaynağını, geleceğin gözde alanlarından biri olan pazarlamada kariyer yapmak isteyen gençlere de özellikle tavsiye ederim Ayrıca, derim ki, okuduklarınız, mesleğiniz, alanınız sizin olsun, ama ne yapıp edin, bu güzelim yurdun her köşesindeki, her meslekten, her yaştan, her düzeyden insanla bire bir etkileşimin bir yolunu bulun. Onları tanıdıkça sevecek, sevdikçe farklı düşünmeye başlayacaksınız. Türkiye tarihinde bir milâdın yaşandığı bugünlerde insanımıza ve dünyanın gidişine değişik gözlüklerle bakmak doğrusu çok iyi gelecek. > Pazarola, pazartesi günleri yayınlanır