"Tekno rezalet", gündemden düştü sanıyordum, Konya'dan bir yenisinin haberi geldi. "Tekno rekabet" artarak devam edeceğe benziyor. Pıtrak gibi teknoloji marketleri açılıyor. Geceden kuyruğa girip, linç sahnelerini aratmayan itiş kakışlar sonunda elinde bir kutu, muzaffer (ama biraz kırık) bir kahraman edasıyla pozlar veriliyor. Yurt dışında insanlar akla zarar indirimlere alışıklar. Lakin rekabeti devlet desteğinde yapmaya alışmış olanların havsalası bunları kolay kolay almaz. İşini, pazarını, müşterisini bilen firma yöneticileri alışmışlar, itiraf ediyorlar. "Dünyanın her yerinde pazarlara böyle gireriz. Her yerde benzer dirençlerle karşılaşıyoruz. Alışığız" havasında konuşmuşlar. Rakipleri de, basın da, halk da alışacak. Kapış kapış indirimler ve kampanyalarla tekno kavga devam edecek. Zira müşteri artık menfaatinin farkına varmaya başlıyor. Bu ayda kalpler yumuşuyor. Hayır ve yardım panayırları, kervanları, pazarları ve hatta tezgahları oluşuyor. Geçimlerini hayır işinden temin eden, aracılık eden, bunu ticarete dönüştürenler beliriyor. Biraz acıtacak ama galiba "merhametten mazarrat doğuyor". Ülkelerin gelişmişlikleriyle yardım kültürlerini kıyaslayınca şu tablo ortaya çıkıyor: Kimsenin kimseyi düşünmediği, insanların ve firmaların sadece kendi çıkarları peşinde koştuğu, bencilliğin ve bireyselliğin hâkim olduğu toplumlarda, (şayet düzeni koruyabilir, herkesi hak ve hukuk içinde tutabilirseniz) ekonomi, ticaret, alışveriş, pazarlama canlanıyor, insanlar daha müreffeh, daha medenî, daha insanî bir hayata kavuşuyorlar. Öte yandan, yardıma bel bağlanan, insanlarının yardımla ayakta durabildiği ülkeler ve yardım edenlerin, yardıma aracılık edenlerin, yardımdan geçinenlerin bollaştığı, yardımsever görünümlü toplumlar ise giderek rekabetten, üretimden uzaklaşıp daha da muhtaç bir hale geliyorlar. Bencillik kötüleniyor ama bireyci toplumlar ayakta kalabilmek için daha çok üretime ve daha akıllı rekabete girişip daha insanî bir hayata yol bulabiliyorlar. Menfaatcilik insanı bileğliyor, hareketlendiriyor, acı çektiriyor, kavga ettiriyor ama toplumun üretkenliğini de arttırıyor. Kavga-dövüş, her neyse, bırakalım insanımız menfaatinin farkına varsın, gözetsin. Menfaati için gerekiyorsa geceden sırada beklemeyi göze alsın. Uyuşukluktan kurtulsun. Ondan sonra otursun hesabını bir kere daha yapsın. Değdi mi, değmedi mi? Kararını kendisi versin. > (Pazarola, pazartesi günleri yayınlanır.)