Dinlemede tık yok

A -
A +

Dünyada kaç telekulak çalışıyor bilmiyoruz ama her başta iki kulak bir ağız var. Boğaz dokuz boğum dersek, dinleyenler konuşanlardan kat kat fazla çıkar. İnsanların kuşku, korku, merak ve zafiyetleri çağlar boyunca hep var oldu ve kullanıldı. İnsanımız birbirini dinlemez oldu. Herkes konuşuyor. Susup dinlemenin de bir meziyet olduğu unutuldu. "Dinliyorum, o halde satıyorum" sözü çok satmıyor. Dinleyen kazanıyor, konuşan kaybediyor. Pazarlama, insanı dinlemekle başlıyor. Firmaların başarısı müşterilerini (iç-dış) etkin dinleyebilmelerine bağlı. Bir mağaza 4 bin personelinden günlük rapor istiyor. "Etrafınıza kulak kabartın, ürünler, kendileri ve başkaları hakkında ne söylediler, bildirin" diyor. HP firması satış danışmanlarına "Çeneni Kapa ve Dinle" adlı eğitimler uyguluyor. Teknolojik dinleme aygıtları yok satıyor. Müşterisini, rakibini dinlemeyeni kimse dinlemiyor. Pazarlama bir bakıma insanların ruhuna, gönlüne hitap edebilmek demek. Bunun için "derin dinleme" şart. Kadınlar için süpermarketin en romantik yerinin çikolata, en baştan çıkartıcı bölümün dondurma, en uyarıcı bölgenin şampuan reyonu olduğu "derin dinleme" ile öğreniliyor. "Müşterini düşünmüyor, onu dinlemiyorsan, hiç düşünmüyor, hiç yaşamıyorsun demektir" deniyor. Henry Ford'a ait "Eğer insanlara sormuş olsaydık, bugün hâlâ güzel atlara biniyor olurduk" sözü doğru değil. İnsanlara "sormak" başka, onları "dinlemek" başka. İnsanlar (tüketiciler) düşündüğünü bilmez, bildiğini söylemez, söylediğini yapmaz. Duygularına göre davranır. Onun hissiyatını, gerçek motiflerini çözmek ancak derin dinleme ile mümkün. Tüketicinin zihni âdeta bir karakutu. Düşünceler ve duygular, ifade ve davranışlara uymuyor. O yüzden "derin dinlemeler"e ihtiyaç var. Türkiye'de casuslar cirit atıyor, bizi bizden fazla dinliyorlar. Bizim dinleyenlerimiz nerede? Asıl görevleri hakkımızda planlar kuranları dinlemek olan insanlarımız ne yapıyorlar? Konuşmaya gelince laf çok, dinlemeye gelince, tık... (Pazarola, pazartesi günleri yayınlanır.)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.