Ekle, Çıkart; Arttır, Azalt!

Yıllar yenileniyor, devirler değişiyor. Bir zamanlar pazarlama bir monolog sanıldı. Satıcı taraf, susuz ve suskun alıcıya seslendi, anlattı, konuştukça konuştu. "Reklâm susattırır, pazarlama su sattırır" dendi. Bir zaman geldi, dinlemenin konuşmaktan önemli olduğu keşfedildi. Pazarlamada diyalog devri başladı. Satışçılar da, reklâmcılar da, pazarlama yöneticileri de, müşteriyi dinlemeye, onu araştırmaya başladılar. Kimilerine acaip garaip gelen reklâm ve diziler "seyirci öyle istiyor" bahanesiyle sokuldu gözümüze. Şimdilerde, satıcı cephede ufaktan bir telaş... Müşteriler, yalnızlıktan kurtulup sosyalleşmeye, aralarında "konuşmaya" başladılar. Halk satıcılara, firmalara, markalara söyleyemediğini, söylese de dinlenmediğini gördüğü, söylemesi engellenen her şeyi, aralarında konuşmaya başladı. Şimdi devir sosyolog oldu. Çok konuşanlar değil, konuşulanlar ve konuşturabilenler öne çıkıyordu. Yeni yıllar, yeni devirler, yeni gelişmelerle geliyor, yeni değişim ve dönüşümlere, yepyeni stratejilere ihtiyaç duyuluyor. "Ekle, Çıkart; Arttır, Azalt!" formülü, değişim ve dönüşüm, yenilenme ve geleceğe hazırlanma bahsinde, çok bilinen, çok pratik bir yöntem. Kişisel gelişimden, firma stratejisine, küresel politikalara "ne yapmalı?" sorusunun cevabını ararken kullanılıyor. 2012'nin bu ilk gününde, bu formülü, siz de, şahsınız, aileniz, işiniz, göreviniz için işletebilir, pazarlarınızda daha verimli sonuçlar almak için yeni düzenlemelerle geleceğinizi tasarlayabilirsiniz. Bildiğiniz gibi, Pazarola, yıllardır, her hafta 250 kelimelik monologlarla size seslenegeldi. Bazı geri dönüşler olduysa da, sürekli bir diyalog fırsatı olmadı. Okurlar arasındaki konuşmaları (sosyologları) da duyamadık. Yeni bir yılın bu ilk pazarında bu köşeyi okuyanlardan ufak bir istirhamımız olacak: Kendi kanaatinizi ve etraftan duyduklarınızı dikkate alarak, sizce, biz, bu köşeye, yani Pazar-ola'ya, ne ekleyelim, ne çıkartalım; neyini arttıralım, neyini azaltalım? Ne diyorsunuz? > (Pazarola, pazar günleri yayınlanır.)