Acaba, şu heyecanlı ve hareketli açılımlarla, gelecekteki güzel günler, yaşayacağımız tatlı anılar için bir nevi peşin ödeme mi yapıyoruz, yoksa geçmişte yediğimiz lezzetli lezzetsiz yemeklerin, nanelerin, hurmaların faturasını mı ödüyoruz? Fast Food'a mı uğradık, restorana mı oturduk? Malum, Fast Food'da yiyecekler seçilir, ödeme yapılır sonra yenir. Baştan ne ödeyeceğini bildiği ve bedelini de zaten ödediği için müşteri kendini nispeten rahat hisseder. Bir tedirginlik yaşamaz. Restoranda ise, önce yemekler yenir; faturalar arkadan gelir. Fatura tutarının ne olacağı tam kestirilemez. Yemekler yenip içildiği, geri dönüş olmadığı için gelen faturaya itiraz da edilemez. Edilse de bir şey değişmez. Yakında elektriği de, gazı da, suyu da, herkese ön ödemeyle satacaklar. Pazarlamada değişik örneklerine rastlanan ön ödemeli alışverişler rahatlık, kontrol, huzur ve güven duyguları yüzünden müşteriyi memnun ediyor gibi görünse de, bazı durumlarda satıcı taraf, müşteriye daha fazla harcatmak, daha yüksek fiyatlardan satmak imkânını kaybedebiliyor. Halkın kesesinden aldıkları payları gün gün daha da arttıran GSM'ciler, ilk başta, restoran usulü faturalı hatlar sattılar. Ardından peşin para tatlı geldi, fastfood usulü ödemeli kartlara ağırlık verdiler. Şimdilerde ise, hem faturalıları, hem de hazır kartlıları hedef alarak, yüzlerce çeşit karmaşık tarifelerle müşterileri şaşırtmaya, onları gaza getirmeye, onların kesesinden fastfood usulüyle, restoran faturaları tahsil etmeye uğraşıyorlar. İnce ince planladıkları, bedava diye bağıran reklamlarının diplerine ince ince yazdıkları şartları okumadan no'lur GSM tarifelerinizi bir ona bir buna çevirmeyin. Bedavaların faturası çok ağır olabiliyor. Bedavaya mı konuyoruz, bedel mi ödüyoruz? Kontör mü alıyoruz, fatura mı bekliyoruz? Fast food'da mıyız, restoranda mı? Bilen varsa, beri gelsin. > (Pazarola, pazartesi günleri yayınlanır.)