Zengin fakir fark etmiyor, insanlar az verip çok almaya doğuştan meyilli. Tenzilat, indirim ve hediyeler müşterileri her zaman etkiliyor. Ama hiç kimse indirim kovalayan veya pazarlık yapan biri gibi görünmek de istemiyor... Du. Şimdilerde manzara değişiyor. Pek çok müşteri için indirimleri takip etmek, fırsatlardan yararlanmak, artık ayıp değil, bir yaşam tarzı, hattâ övünülecek bir deneyim haline dönüştü. Kimse kimseyi ayıplamasın, aslında, bütün pazarlamacılar da fırsatçıdır. Pazarlama dünyasında yaşanan gelişmeler, fırsatçılığın gerilemeyeceğini aksine güçleneceğini sinyalliyor. İndirim ve fırsatçılık, kıt bütçeleri denkleştirmenin ötesinde, heyecan, dinamizm, başkalarını etkileme, zeki görünme ve bu sayede statü kazanma gibi amaçlara da hizmet eder hale geliyor. Ellerindeki son model akıllı telefonlarıyla bol paralı müşteriler, indirim ve fırsat tekliflerini, akıllıca, havalı ve eğlenceli buluyor, bunların peşine düşüyorlar. Sadece kıt gelirliler değil, yeni dünya müşterilerinin büyük bölümü, bir şey almadan önce, hakkında yeterince bilgi sahibi olabiliyor, fırsatlardan ve hatta başkalarının davranış ve değerlendirmelerinden yararlanıyor. Müşteriler akla gelen hemen her alanda yeni yeni fırsat teklifleri beklemeye şartlandırılmış durumdalar. Fırsat tekliflerinin tetiklediği anlık alışveriş imkanları ve özel bir konu veya belli bir lokasyonda geçerli fırsatları arama imkanları giderek gelişiyor ve neticede müşteriler yeni yeni indirimlerle karşılaşıyor, sıkılıp ve yorulmuyor. Müşteri profillerine ve tercihlerine doğrudan hitabeden fiyat ve fırsat teklifleri sayesinde, artık tüketiciler teklifleri değil, teklifler tüketicileri buluyor. Birbiri peşi sıra faaliyete geçen nice fırsat sitelerinde müşteri kazanmak kadar, müşteri sadakati oluşturmak ve sadık müşterileri ödüllendirmek için de değişik fikirler hayata geçiriliyor. Bu furyada, fırsatlar kaçmıyor, kapanın elinde kalıyor. (Meraklısına, tavsiyemizdir: trendwatching.com) (Pazarola, pazar günleri yayınlanır.)