Bütün bilinçli müşteriler kıymetini bilsinler ki, bugün Dünya Tüketiciler Günü. Geçen hafta Dünya Kadınlar Günü idi. Anneler Günü, Babalar Günü, Sevgililer Günü, Ağaç Bayramı, Kabotaj Bayramı, Tıp Bayramı gibi özel günler de var. Dünya Tüketiciler Günü, tüketicilik bilincinin güçlendirilmesi için güzel bir fırsat. Dernekler, kurumlar, uzmanlar beyanatlar verecek, fikirlerini ifade edecek, mesajlarını yayacaklar. Sonra herkes işine gücüne geri dönecek. Tüketicilerin sadece bir günde hatırlanmaları hoş değil, ama buna da şükür. Bir yıl içinde sadece bir gün belki çözüm olmayabilir. Ama, büyük sonuçların hep küçük başlangıçlarla elde edildiği gerçeği unutulmamalı. Beş şey gelmeden beş şeyin kıymetini bilmeli, demişler. Ölüm gelmeden hayatın, hastalık gelmeden sıhhatin, ihtiyarlık gelmeden gençliğin, meşguliyet gelmeden boş vaktin, fakirlik gelmeden zenginliğin... Nimetlerin kıymetini elimizden çıkınca daha iyi anlıyoruz. Biz müşteriler de, kıymetimiz bilinsin istiyorsak, birkaç gün satıcıların semtine uğramayıverelim. Bir gün bir şey almasak kıyamet kopmaz. Kar fırtınasından dışarı çıkamadığımız günlerden zaten antrenmanlıyız. Bir gün de tüketiciliğimizi hissettirmek için pazara çıkmasak ne olur? Bunu arada sırada tekrarlasak, pazara çıkmadığımız her gün için "sanki yemişiz gibi" paraları biriktirsek, bunu üçyüzaltmışbeşle çarpsak, bize hizmet veren firmalar için kaç para değerimiz olduğunu da bu vesileyle öğrenmiş oluruz. Bir günden bir şey çıkmaz sanılsa da, ciddî bir uyarı olur. Belki esnaf bu sayede müşterilerinin kıymetini daha iyi anlar. Dünya Tüketiciler Günü'nde, müşterileri için özel bir şey yapmayan, onlara gerçekten bir "kıyak" çekmeyen mağaza ve firmalardan alışveriş yapmamayı teklif ediyorum. Göstermelik, göz boyayıcı kampanyalara kanmayalım, müşteriye gerçekten saygılı davranmayan, müşterisinin de menfaatini gözetmeyen firmaların semtlerine uğramayalım. Gelin, Dünya Tüketiciler Günü şerefine, bugün hiç "tüketmeyelim", tüketicinin gücünü birilerine gösterelim. Teklif bizden, davete icabet sizden. Aslında bu "tüketmeme" önerisi yeni değil. Kanada'lı bir grafik sanatçısı aynı zamanda bir reklamcı olan Ted Dave'in girişimiyle 1992 yılında, ilk "Satınalmama Günü" Vancouver şehrinde kutlanmış. Satın Almama Günü, 2001 yılında Hollanda, İngiltere, ABD, Kanada, Finlandiya, Polonya, Slovenya, Kuzey İrlanda, İsveç, Norveç, Yeni Zelanda ve Japonya'nın da aralarında bulunduğu tam 55 ülkeye yayılmış. Satın Almama Günü'nün en büyük aktivitesi 24 saat boyunca hiçbir şey satın almamak. Ancak bugünün kutlandığı ülkelerde birbirinden çarpıcı yöntemler de uygulanıyormuş. Konserler, alışveriş merkezlerinin önünde kredi kartlarını kesmek, el ilanları dağıtmak gibi faaliyetler yanında, kampanyaya destek verenler tarafından alışveriş merkezleri önünde "alışveriş yapılmayan" bölgeler oluşturulması gibi dikkat çekici gösteriler de düzenlenmekteymiş. Dünya Tüketiciler Günü'nde müşteriler satıcıların, satıcılar müşterilerinin kıymetini bilsin, iki taraf da birbirine daha saygılı ve daha sevecen davransınlar diyoruz. Öyle saygılı olsunlar ki, şikayet bürolarına, Tüketiciyi Koruma Derneklerine, kavgaya, gürültüye hiç ihtiyaç kalmasın. İşin özü, karşılıklı sevgi ve saygı. Ne demişler? "Geçim iki başlıdır."