Leyleğin ömrü laklakla geçermiş. Mevsimler birbirine karışınca leylekler de şaşırdılar. Beklemedikleri sonuçlarla karşılaşanlar da henüz şaşkınlıklarını üstlerinden atamadılar. İlk tur oylama sonuçlarını okuyucularına duyurmada gazeteler ikiye ayrıldılar. Bir grup yayın organı Gül'le donatılmış manşetlerle, bir kısım medya da lak lak tarzı manşetlerle okuyucularının karşısına çıktılar. Belli bir toplu davranış tercihi hissedildi. Üçüncü tur oylamanın sonucunu bakalım nasıl yansıtacaklar. Laf bezirganlarının laklakları memleketi laçkalaştırıyor. Kazancını laf alıp laf satmaya bağlayan, ondan aldığı lafı buna taşıyanlardan bu memleket çok çekti. Hâlâ da çekiyor. Müşteri buldukları sürece, piyasaya laf sürmeye, laf üstünden para kazanmaya devam edecekler. Laf bezirganlarından, laf taşıyıcılardan şikayetle lak lak etmenin bir yararı yok. Magazinleşen hayatlar, magazinleşen siyaset, laf ebelikleri, laf cambazlıkları pek sınırlı tuzu kuru bir azınlığın kesesini dolduruyor. Tuz-ekmek peşindeki büyük bir kitlenin ise, ne yazık ki, hem gözünü-zihnini bağlıyor hem de boş yere çenesini yoruyor. Şikayet çözüm değil. Çözüm, lak lakı ve lak lakçıları kendi başlarına bırakmak, onlara müşteri olmamaktan geçiyor. Lak laktan kurtulmanın bir yolu üstüne vazife olmayan işlerden, değiştiremeyeceğimiz konulardan uzak durmak. İşini iyi bilen ustalar ne yapacaklarını kestirdikten sonra hemen işe girişir ve muhatabını hayran bırakan bir çabukluk ve düzen içinde işlerini "tak tak" bitirirler. Satış görüşmelerinde de satışçı işini unutup laklağa takılırsa satış yapamaz. Satış görüşmesinde odağı kaybetmek satışı kaybetmektir. Hal hatır sorma ve memleketi kurtarmanın dozunu kaçıran satışçı satışı da kaçırır. Bazı uyanık müşteriler, doğrudan hayır demek yerine saf satıcılarla derin sohbetlere dalar, konuyu saptırır, işi laklağa sarar. Piyasada binlerce satışçılık kitabı var. Her biri onlarca tavsiye içeren bu kitaplarda satışçılara lafa laklaka dalmamaları, doğrudan neticeye, yani satışa odaklanmaları önerilir. İnşallah bugün yarın yepyeni bir cumhurbaşkanına ve yeni bir hükümete kavuşuruz. Bu ikisiyle birlikte yeni bir dönemin başlamasını bekliyor, ulusça lak laktan kurtulup, işlerini sırasıyla tak tak yapanların çoğalmasını arzu ediyoruz. Artık az Lak Lak, bol Tak Tak. > (Pazarola, pazartesi günleri yayınlanır.)