Devlet desteğiyle bazıları teşvik görmüş, bazıları kanun zoruyla engellenmiş pazarlarda, imtiyazlı sınıflar devirlerinde "yok satanların", "elimi öpene satarım" diyenlerin önleri son zamanda epeyce tıkanmıştı. Ama hâlâ, taksitle, indirimle, promosyonla, hediyeyle; kafa karıştıran tarifelerle, ucuza veriyormuş gibi yapıp kazıklayan kampanyalarla; başa kakan, havadan atan, tepeden bakan şampiyon satıcılarla satmayı bir matah zannedenler etrafta cirit atıyordu. Geliyorum diyen dalgalara karşı "bize bir şey olmaz", "bu sefer hazırlıklıyız", "artık daha dayanıklıyız" sığınmalarının kâr etmediği; çeşmelerin kuruduğu, akan suların durduğu; damarlardan kanın, piyasalardan paranın çekildiği şu dönemlerde bunların da ayakları birbirine dolaşıyor, yürekleri tıp tıp atıyor. Dileriz kısa zamanda hava-cıvacıların da "ayakları suya erer", kendilerine gelir, pişman olur, soytarılıklarından vazgeçerler. Bizler "Pazarlama, satış için uğraşmayı gereksiz hale getirmektir" derken de dinlememişler, ne kastettiğimizi anlamamışlardı. Malı müşteriyle buluşturmanın, bunları ona "çakmanın" yeterli olduğunu sanmışlardı. Malını ve markasını müşterinin gönlüne sokmak, hayatının bir parçası yapmak yönündeki tavsiyelere burun kıvırmışlardı. Hatta daha da ileri gidip, satışa karşı olduğumuzu sanmışlardı. Pazarlamanın, firmada bir memur değil, (müşteriler adına) asıl amir olduğu gerçeğini bir türlü kabullenememişlerdi. Şimdi gerçek pazarlama ve pazarlamacılara gün doğuyor. Altı küsur milyar insanı yeniden gözden geçirip manzarayı analiz edecekler ve yepyeni iş fırsatları yakalayacaklar. İşlerini yeniden tarif edip, samimiyetle kimler için neler yapabileceklerini; bu iş için nelere ihtiyaçları olduğunu; ne zaman harekete geçeceklerini düşünecekler. Derin düşünmeye vakit yok ve biz o kadar da uzun gidemeyiz diyorlarsa, pazarlamanın "yenilikçilik" gücüne sarılıp, krizi fırsata dönüştürecek "sürdürülebilir pazarlama" kapsamında hâlisâne (tekrar ediyorum, hâlisâne; fırsatçı değil) yeni fikirler üretip hayata geçirecekler. Mal değil, fikir satar. > (Pazarola, pazartesi günleri yayınlanır.)