Nice Bayramlara

Bayramlar bizleri fikir, duygu, düşünce ve davranış beraberliğine çağıran; neşe, coşku, bazen de hasret ve hüzünle birlikte gelen özel günler. Sevmeyi, sevilmeyi ve sevinmeyi çağrıştıran bu günler sayesinde hepimiz farklılıklarımıza rağmen ve farklılıklarımızla birlikte aslında bir ve beraber olduğumuzu, hem kendimize hem de cümle âleme duyuruyoruz. Birliğimiz hep devam etsin niyetiyle her yıl birbirimizle bayramlaşıyoruz. Bayramlar dostsuz, ziyaretsiz; hayat pazarlamasız olmuyor. Pazarlama, hayatı yakından takip ediyor, bu özel günlere mahsus özel işler yapıyor. Çoğu marka, firma ve yayın kuruluşu, iftar, oruç, bayram gibi kavramları, yıllardır hep aynı teraneyle işlediler. Arada biraz yenilikler yapanlar da oldu. Hayat ve pazarlama, bayram seyran dinlemiyor. İşin ve hizmetin zamanı yok. İşin insanla bittiği bütün işlerde bazılarımız bayramı işlerinin başında geçiriyoruz. Kimileri işler hareketlense diye haftalar-aylardır bekledikleri bayram günlerine kavuştular. Pazarlamacılar müşterilerin bayramını seyranını, durumunu ve ihtiyaçlarını yakından araştırıp, onu rahatlatacak yenilikler yaptıkları ölçüde, müşterilerini mutlu ediyor, o ölçüde kazanıyorlar. Zihinsel kalıplar içinde sıkışıp kalmış sakıym anlayışlar, köksüz efsaneler, dayanaksız kabuller, sakat paradigmalar iş hayatında da, pazarlama alanında da bir gün elbet yıkılacak. Kendi sektöründe, kendi piyasasında, kendi işinde yenilikler yapanlar, adını pazarlama tarihine yazdıracak, gelecekte daha çok kazanacaklar. İnsanlar mantıklarıyla değil duygularıyla hareket ediyor. Bir gram duygunun bir ton gerçeğe eşit olduğunu iyi bilen pazarlamacılar, duyguların coştuğu bu bayram günlerinde bile bizleri yalnız bırakmıyor, bir şekilde hayatımızda yer almaya bakıyorlar. Bayramınız tatlı, yuvanız muhabbetli, işleriniz bereketli olsun. Pazarola, hayrola. > Pazarola, pazartesi günleri yayınlanır