Konunun askerlik tarafı değilse de, bedel tarafı Pazarola'yı ilgilendiriyor. Ortada bir hizmet, bir fayda varsa, bir de bedelini ödeyen olmalı. Ama, ne yazık ki, pazarlamada bazen malı götüren başka, bedeli ödeyen başka taraf olabiliyor. Bazıları bedavaya konarken, bazı müşteriler de başka müşterilerin ceremesini çekmek zorunda kalıyor. Faydası birilerine giden, bedeli başkasına giren örneklerden biri de sigorta... Saldırgan, aldırmaz, dikkatsiz, bazen sigortacıları bile istismara meyilli kötü sürücüler yüzünden, mala ve cana önem veren, trafiği tehlikeye atmayan, kimsenin hakkını gasbetmeyen iyi sürücüler yüksek kasko primleri ödemek zorunda kalabiliyor. Sigorta da sonunda bir şirket. Değirmenin suyunu, kârını zararını gözetecek. Hasar prim dengesini kuracak. İnsan-makine, işletme-bilgi ilişkilerindeki yeni imkânlar, müşterisini korumak-kollamak isteyenlere yeni fırsatlar sunuyor. İngiltere'de bir sigorta şirketi, sürücüleri tek tek takip edebildiği bir sistem geliştirmiş. "Sürdüğün Gibi Öde" programına katılan sürücülerin aracına bir alet takıyor doksan gün boyunca sürücünün frenleme-hızlanma ivmesi, viraj alma, hız ve sürüş günü gibi verilerini kaydediyormuş. Bu bilgiler uydu üzerinden sigorta şirketine aktarılıyor, şirket, ödenecek primi bu bilgilere göre tayin ediyormuş. Müşteriler isterlerse kendi sürüş performanslarını da ayrıca izleyebiliyorlarmış. Aşırı hız yapanlar mahkemeye bile şikayet edilebilirmiş. Bu program sayesinde şirket primleri düşürüyor, sürücüleri sorumlu davranmaya teşvik ediyormuş. ABD'de bir başka şirket, iPhone ve iPod'ların ivme ölçer özelliğine dayandırdığı bir aplikasyonu yaymaya çalışıyormuş. Sürücünün hız, hızlanma-frenleme, viraj alma ve GPS verileri iPhone'a kaydediliyormuş. Bu kayıtları şirkete gönderen müşteriler daha hesaplı tarifeler alabiliyorlarmış. İçinizden, "Bizde olsa, azgın sürücüler, bu aplikasyonu da, bilgileri de, sonuçları da yamultur, yollarda bildiklerini okurlar" mı diyorsunuz? Sahi, ne diyorsunuz? > (Pazarola, pazar günleri yayınlanır.)