Otomatik vites!..

A -
A +

Bu sayfadaki "Otomotiv Dünyası" köşesiyle komşuluğumuz aylardır devam ediyor. Daha fazla "eşeklik etmemek" için bir otomotiv yazısı yazalım. Geçen pazar günü yolumuz düştü, kadîm bir dostumuzu ziyaret ettik. Dostumun oğlu da benim gibi makine mühendisi. Kendisinin otomobiller konusundaki uzmanlığına bir kere daha hayran oldum. O gün, benim için de çok yararlı şeyler anlattı. Satıcılar sattıkları malları tanımıyorlar. Bu gerçek, sadece otomotivde değil, hemen her sektörde ve her üründe geçerli. Satılan mal sıradan bir mal olsa da, teknoloji yoğun bir ürün olsa da durum değişmiyor. Çok yıllar önce otomobillere meraklı bir dostumun, arabasındaki klimayı açmadığını görünce duyduğum şaşkınlığı hâlâ hatırlarım. "Klima beni hasta ediyor. Ne zaman açsam, günlerce hasta yatıyorum" diyordu. Biraz deşince, ortaya "hatalı kullanma" gerçeği çıkmıştı. Diller döktük, etrafında klimayı hasta olmadan kullananları gördükçe, zamanla klimaya alıştı. Otomobil üreticileri, şimdilerde "insana yakışan özelliklere sahip, insanı hasta etmeyen otomatik klimalar" geliştirdiler. Vasat bir arabada bile klima artık standart olarak veriliyor. "Bir Otomobil Satıcısının İtirafları", www.edmunds.com'un üyelerine gönderdiği ufak bir e-kitapçık (İngilizce). Araba satıcılarında "casus olarak" çalıştırdığı bir yazara hazırlatmış. Yazar, deneyimlerini kaleme almış. Araba satıcıları tarafından "kazıklanmamak için" nelere dikkat edileceğini öğreniyorsunuz. Orada da görüyoruz ki, ABD'de "satıcılar para peşindeler." Para kazanmak, müşteriyi kazanmaktan önce geliyor. Şimdiki arabalar bir harika. Saymakla bitmez özellikleri var. Ama ne yazık ki, araba satıcıları, müşteri çekmek ve gönülleri kazanmak için bunları kullanmıyor. Satacakları otomobilleri tam tanıtmıyorlar. Büyük bir ihtimal kendileri de tam bilmiyorlar. "Fiyat aşağı fiyat yukarı" usullerle satış yapmaya bakıyorlar. Müşteri alacağı veya aldığı arabasını, kendi başına, bilen bilmeyen çeşitli kimselere sorarak öğrenmek zorunda kalıyor. Klişe haline gelmiş bazı yargıların esiri oluyorlar. Dostumun oğlu anlattı. Bir gün kendisine zor bir görev vermişler. Bakanlık da yapmış, titiz bir müşteriye (ismi lazım değil) yeni bir araba teslim edecekmiş. Araba, teknolojinin son ürünleriyle donatılmış bir modelmiş. Adam arabanın yanına gelip, vites kolunu görür görmez, "Ben bu arabayı almam, hemen değiştirin bunu" diye feryadı basmış. Meğer, otomatik vitese müthiş karşıymış. Bizim delikanlı, "Efendim, müsaade ederseniz, ben bana verilen görevi yapayım, arabanızı size tanıtayım" diyerek, adamı almış yanına, yola düzülmüş. Bir yandan da arabanın fonksiyonlarını uygulamalı olarak anlatmış. Turun ortalarına doğru adamın yüzü yumuşamış, daha sonra ilgisi iyice artmış. Turun sonunda bizim genç, anahtarı uzattığında adam, "Bana üç kere eşek, eşek, eşek de!" demiş. "Aman efendim, estağfirullah"lardan sonra anlaşılmış ki, kimse o güne kadar kendisine "otomatik vitesin gerçek yüzünü ve üstünlüklerini" böylesine anlatamamış. Adamın bizim genci bir alnından öpmediği kalmış. O gün konuştuklarımızdan, ben de kendi payıma dersler aldım: "Otomatik vites harika bir şeydir; otomobilde ilk bakılacak özellikler aktif ve pasif güvenliktir; daha sonra performans ve bakım konularına, kullanım özelliklerine ve en nihayet, iç ve dış görünüşe sıra gelir." Ama bunları öğrenmek için on gün kadar geç kalmıştım. Şimdilik, yaptığım seçimden kendi payıma çok memnunum. Düz vites hariç. Kısmetse biz yeni bir araba alıncaya kadar otomatik vites, otomobillerde standart donanım haline gelir. Tabii, güzel güzel anlatan satıcılar olursa.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.