Refah, Mutluluk ve Tansiyon

A -
A +

Lafta mı ciddî mi bilemem ama bütün devlet ve hükümetler, kurum ve kuruluşlar, işletme ve firmalar, yöneticiler ve pazarlamacılar, hepsi hepsi, halkın refah ve mutluluğu için çalıştıklarını, "müşteri memnuniyeti" ve "tüketici mutluluğu"nu hedeflediklerini iddia ediyorlar. Bir yandan herkesin bizim rahatımız ve mutluluğumuz için çalıştıklarını dinlesek de, diğer taraftan insanımızın pek azını hayatından memnun ve yüzünün güldüğünü görüyoruz. İnsanı, insanımızı memnun etmek hiç kolay değil. Ne yaparsanız yapın, kendini mutlu etmeyi bilemeyen, mutsuz olmayı kafasına koymuş insanları hiçbir türlü mutlu edemiyorsunuz. Pazarlamacılar da bunu fark ettiklerinden olacak, "müşteri memnuniyeti üretmek" anlayışını terk ederek, onlara keyif veren deneyimler yaşatmak suretiyle "memnun müşteriler üretmek" stratejisine geçmeye başladılar. Nasıl ki, pazarlama bir zamanlar, toprağı bol olsun Peter Drucker'ın deyişiyle, "satış çabalarını gereksiz kılmak için girişilen faaliyetler" olarak biliniyordu, şimdilerde pazarlama müşterilerine ben yaptım oldu tarzı ürünler değil, titizlikle planlanmış deneyimler ve bu deneyimlerden oluşan belli hayat tarzları teklif ediyor. Firmalar, pazarlamayı akıllıca kullanarak, müşterilerinin hayatlarının bir parçası olmaya, onların hayatlarına girmeye uğraşıyorlar. Halkı zengin edemiyorlar, onların refahına katkıda bulunamıyorlarsa da, müşterilerinin kendilerini mutlu hissetmelerine yardımcı olmaya bakıyorlar. "Dünyanın ilk mutluluk haritası" haberi ile karşılaşınca, herkesin mutluluk aradığı bir dünyada, kim ne durumdaymış merak ettim. Leichester Üniversitesinden Adrian White adlı bir 'analitik sosyal psikolojist', UNESCO, CIA, WHO, UNHDR gibi kuruluşların verilerinden hareketle dünya mutluluk haritası hazırlamış. 100 kuruluşun dünya çapında 80.000 kişiyle yaptığı görüşmelerle elde ettikleri bilgileri kullanmış. 178 ülke insanının hayattan duydukları tatmin ve memnuniyetleri ile çeşitli özellikleri arasında ne gibi bağlantılar olabileceğine dair analizler yapmış. Mutluluk derecelerine göre ülkeleri bir bir sıralamış. Ne yazık ki, Türkiye, dünyanın en mutlu 20 ülkesi listesinde yer almıyor. Türk halkı altı sınıfa ayrılan mutluluk skalasında, aralarında Hindistan ve Rusya'nın da bulunduğu sondan üçüncü kategoride görünüyor. Danimarka, Avusturya, İzlanda, Bahamalar, Finlandiya, İsveç, Kanada, İrlanda, Kostarika, Malta, Hollanda, Malezya, Yeni Zelanda ve Norveç sırasıyla en mutlu ülkeler. ABD 23, Almanya 35, İngiltere 41, Fransa 62, Çin 82, Hindistan 125 ve Rusya 167. sırada. En mutsuz ülkeler ise, Kongo, Zimbabwe ve Burundi. Araştırmacılar, bu değerlemenin mutlak bir ölçü değil, ülkeler arasındaki ve zaman içindeki değişmelerin bir aynası olabileceğini söylüyorlar. Ayrıca, halkın hayattan duyduğu memnuniyet ile sağlık (0,62), zenginlik (0,52) ve eğitim imkânları (0,51) arasında sıkı bir korelasyon bulunduğu da saptanmış. Warvick üniversitesindeki başka bir araştırmada ise, bir ülkedeki halkın genel tansiyon ölçümleri ile genel mutluluk duyguları arasında doğrudan bir ilgi bulunmuş. Avrupa ülkelerinde 15.000 kişilik bir örnek kitle üzerinden yapılan ölçümlerde yüksek tansiyonlu ülkelerdeki halk, diğerlerine göre daha az mutlu bulunmuş. Yüksek tansiyon sadece sağlığı olumsuz etkilemekle kalmıyor, halkın genel mutluluğunu da zedeliyormuş. Sözün özü: Pazarlamacılar canımızı sıkan işler yapacaklarına, bizi keyiflendirsinler, mutluluğumuza katkı yapan deneyimlere yönelsinler. Ülkeyi yönetenler de refah ve mutluluğumuzu hedefliyorlarsa, önce şu tansiyonumuzu bir düşürsünler. Gerisi arkadan gelir. > (Pazarola, pazartesi günleri yayınlanır.)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.