Evlilikte eşe sadakat esas, aldatma istisnâ olup, bu durum skandallara, çalkantılara, kavgalara yol açıyor. Eşler gibi firmalar da müşterilerinin "sadık bir eş" gibi davranmalarını ister. Pazarlamacılar, mevcut müşterileri elde tutmanın, yeni müşteriler kazanmaya nazaran daha kolay ve daha kazançlı olduğunu bilir, müşterilerini kaçırmamak, rakiplere yönelmelerini önlemek, engellemek, zorlaştırmak için çeşitli stratejiler, kampanyalar geliştirirler. Müşterisinin başkasına yâr olmasını istemeyen bazı firmaların, müşterilerine karşı aynı sadakati, bağlılığı ve saygıyı göstermedikleri de bilinir. İnsanlar gibi firmalar da çeşit çeşit. Müşterisine sadık olanı da var, kaçamak yapanı, her çiçekten bal alanı da... İnsanlar, müşteriler ve firmalar, seçmenler ve partiler, arasında kalıcı veya geçici, maddî veya duygusal ilişkiler oluşuyor. Farklı gerekçeleri olsa da, firmalar kadar, insanlar ve müşteriler, partiler ve seçmenler, kadınlar ve erkekler, hepsi aldatmaya, aldatılmaya, aldanmaya teşne... İnsanları sadakat ve ihanet konusunda etkileyen faktörlerin, bir markadan diğerine, bir partiden ötekine yönelmekte, markasını ve partisini değiştirip değiştirmemekte de etkili olduğu düşünülüyor. Ama, erkeklerle kadınlar arasında bu bakımdan bariz farklar görülüyor. Bir teoriye göre, (Bateman prensibi) kadın kısmı çocuklarına baba seçerken daha fazla enerji, zaman, zahmet yatırımı yapar, daha seçici ve daha uzun vadeli, daha sadık davranırmış. Erkek kısmı ise fazla zahmete girmez, daha az seçici davranır, kısa vadeli yaklaşır, sosyal ve ekonomik şartlara göre, fırsat bulunca, kolayca başkalarına yönelirmiş. Aldatmanın bir bedeli olmadığı, sonuçlarından kolayca kurtulabileceği durumlarda insanlar, eşlerine de, markalarına da, partilerine de ihanet edebilirmiş. Yeter ki, aldattığında ekonomik, sosyal ve psikolojik statüsünün artacağına, ödeyeceği bedelden çok kazanacağına aklı yatsınmış. O anda duygular bile ona göre şekillenirmiş. Bakalım yaklaşan seçimlerde kim kimi aldatacak, kim kime kaçacak? > (Pazarola, pazar günleri yayınlanır.)