Hayatta her şey değişirken değişimlere direnmek çare olmuyor. Değişime uyum sağlayan kazanıyor. Direnen kaybediyor. Bir yandan bakıyoruz, kırmızı kitaplar yeniden yazılıyor. Eskilerin yerini yeni kavramlar, sanal tehditler alıyor. Siber Ortam Suçları, Siber Ortam Savaşları gibi yeni SOS'lar filizleniyor. Siber tehditlerle mücadele için ulusal çapta savaş başlatılıyor. Siber Ordu Komutanlığı kurulması bile tasarlanıyor. Öte yandan, kurallı sosyalleşme ve kaynaşma araçları olan resepsiyonlar kıyafet ve güç çatışmasına kurban edilebiliyor. Yeni oluşan siber dünyada, bu tip seremonilerin anlamını yitirmekte olduğu, yerini açık sosyal ilişkilere bırakacağı unutuluyor. Bazıları hâlâ dünyanın nereye yöneldiğini göremeyip, bazen kapanmaktan, bazen de açılmaktan korkuyorlar. Siber dünya bir yandan, kapalı kapıları, zihinleri, ilişkileri açıyor; bir yandan da ekonomik, siyasal ve toplumsal açıkların kapanmasını kolaylaştırıyor. YouTube bile, bir açılıyor, bir kapanıyor. Tek merkezden yönetilerek kitleleri etkilemeye dayanan eski kapalı kitlesel medya anlayışı ölüyor, çok merkezli açık sosyal medya anlayışı doğuyor, hızla yayılıyor, gelişiyor. Tepeden inmecilik, halka kapalılık, sadece bazı kesimlere, partilere, makamlara mahsus değil. Balyoz tarzı pazarlamacılık da var. Kimi firmalar, beslendikleri kaynakların statükocu algılarının esiri olarak, pazarlamayı hâlâ emredicilik olarak görüyorlar. Kendilerini zengin, güçlü ve emreden bir efendi; halkı, müşterileri ve tüketicileri ise değersiz birer emir kulu sanıyorlar. Pazarlamayı hâlâ, satıştan sorumlu memurların işi olarak görüyorlar. Sevindirici olan şu ki, bunların da nesilleri tükeniyor. Kapalı siyasete kapılanan, kapalı ekonomik oyunlarla elde ettikleri kaynakları kapalı şebeke ilişkileri üzerinden medyaya ve şişirilmiş uzmanlara harcayarak bu günlere gelen kimi firmalar, şimdilerde, bu modelle iş yapmakta tıkanıyorlar. Yeni dünyanın yeni stratejileri ve yeni yetme rakipleri karşısında bocalıyorlar. Hâlâ direneceklerse, kendileri bilir... > (Pazarola, pazartesi günleri yayınlanır.)