Ortalık stratejiden geçilmiyor. ABD ile stratejik ortaklık belgesi, YÖK'ün Yükseköğretim Stratejisi raporu, üniversitelerde ve KOBİ'lerdeki strateji çalışmaları, ulusal ve uluslararası çapta firmalar ve markalar arasındaki stratejik ortaklık anlaşmaları dillerden düşmüyor. Devletlerin stratejileri ve aralarındaki stratejik ortaklıklar benzer şekilde, firmalar, kuruluşlar, markalar hatta kişiler için de geçerli. Tarafları stratejik ortaklığa çeken unsurlar arasında ekonomik, siyasi, ticari ve benzeri alanlarda çıkar birliği başta geliyor. Kültürel, toplumsal, ideolojik alanda ideallerin, vizyonların da örtüşmesi ve bunlara bağlı kalınması da önemli. Tarafların fırsat ve tehditleri benzer şekilde algılamaları ve aynı hedeflere bağlılıkları da olmazsa olmazlardan. Stratejik ortaklık için tarafların başlı başına birer güç olmaları da lazım. Küçük de olsanız kendi başınıza bir güç olmalısınız. Gücünüz yoksa sizinle kimse bir ortaklık düşünmüyor. Güçlü olmak kadar, kendinden daha büyük bir gücün varlığını ve küçük ortak olmayı kabul etmek de gerekiyor. Stratejik ortaklık eşitlik getirmiyor, demokratik de olamıyor. Tarafların oyları eşit sayılmıyor; küçük taraf büyük tarafın tercihlerini kabullenmek durumunda kalıyor. Stratejik ortaklık halklar ve çalışanlar arasında değil ülkeler ve kurumlar arasında yaşanıyor. Kamuoyu baskısından yılmamak ve stratejik ortaklığın olgunlaşabilmesi için zaman, fedakârlık, azim ve sebat da gerekiyor. Strateji kavramı üzerinde epeyce kafa yoran değerli meslektaşım Kutlu Merih, stratejiyi değişimle ve değişime hükmetmekle ilgili görüyor ve strateji: * "Artık değişmek gerektiğini görecek sezgi, sağduyu ve vizyona ve bunu gerçekleştirecek irade gücüne sahip olmaktır. * Ulaşmaya değer bir gelecek için bugünden çalışmaktır. * Bugüne, geleceğin kavram, teori ve kurumları açısından bakabilmektir. * Yepyeni düşünce formlarını kullanabilmektir. * Başkaları tarafından algılanamayan fırsat ve tehditleri algılayabilmektir. * Riskleri başkalarından farklı bir şekilde algılayıp hesaplayabilmektir. * Bireysel ve kurumsal güç ve zaafları net bir şekilde görebilmek ve gerçekçi bir tavır alabilmektir. * Amaçlanan geleceğe ulaşabilmek için fırsatları ve tehditleri, güçleri ve zaafları bir kaldıraç olarak kullanabilmektir. * Geleceğin kazançları uğruna bugünün kayıplarını göze alabilmektir. * Engellerden yılmamak, bunları fırsat olarak değerlendirebilmektir. * Felaketlerde yıkılmamak, başarılarda kendinden geçmemektir. * Uyuşuma ve uzlaşmaya zorlayan çevre güçlerine direnebilmektir. * Dost kazanmak ve destek bulmak; düşman ve engelleyicilerden kaçınabilmek ve aynı zamanda bunlardan dahi aslî amaçlar doğrultusunda yararlanabilmektir" diyor. Jeffrey J. Fox, 'Küçük İşlerle Büyük Para Kazanmanın Yolları' kitabında "Bir işe başlamak ve bu işte başarılı olmak için, işinizin neden başarıya ulaşacağını son derece açık bir şekilde anlatan kısa bir iş tanımı yazın. Bu tanımı on beş yaşından seksen beş yaşına kadar herkese okuyun. Eğer okuduğunuzu anladılarsa başarmışsınız demektir" diyor. Maksadınızı, gayenizi, misyonunuzu, hayallerinizi, hülyalarınızı, ne için ve niye yaşadığınızı, neyin peşinde olduğunuzu, nereye ulaşmak istediğinizi, gelecekte ne olacağınızı, şayet bir cümleyle ifade edemiyorsanız, ne bir ortağınız ve ne de bir stratejiniz vardır. Bir cümleye sığdıramıyorsanız derdinizi bile kimselere anlatamıyorsunuz. Artık laf değil, bir cümlelik stratejiler üretmek, bunları taraflara satmak ve harekete geçmek zamanıdır.