NATO'nun 15 yıllık geleceğini şekillendiren strateji belgesi Türkiye'nin istekleri de dikkate alınarak kabul edilmiş. Hayırlı olsun. Strateji dillerden düşmüyor. Lakin stratejiyi iyi kıvıran ülke, firma ya da şahıslarla, sadece lafını edenleri hayat bir bir ayıklıyor. Strateji, bütün canlılar için gerekli. Gelecekte karşılaşacakları değişimlere topluca nasıl bir tepki vereceklerinin en basit ve en anlaşılır bir özeti. İlgili herkes için en temel ve kalıcı bir rehber. Değer, imkân ve kaynakların, fırsat ve tehditlere karşı nasıl kullanılacağının reçetesi... İnsanlar adsız, firmalar stratejisiz olamıyor. Canlılar, şahıslar, firmalar ve ülkeler bir stratejiyle geleceklerini garantiye alamıyorlar elbette. Ama hiç değilse, olup bitenler karşısında hazırlıksız yakalanmıyorlar. Ömürlerinin uzunca bir bölümü boyunca neye önem vereceklerini, nelerden fedakârlık edeceklerini, parayı nereden ve nasıl kazanacaklarını biliyorlar. Topluca sahiplenecekleri bir büyük ideale, uzun vadeli bir amaca kavuşuyorlar. Ekonominin motoru KOBİ'ler için strateji ve statejik plan, bir ihtiyaçtan çok, zorlama bir egzersiz gibi görülüyor. Kalite belgesi veya teşvik almak için yazdıkları yüzeysel, göstermelik, ruhsuz metinlerden öteye geçemiyor. Strateji, bir hafta sonu toplanıp, ondan bundan görüş alıp, kafa kafaya verip aranacak, sonra raflarda unutulacak, aman kimse görmesin diye kasalarda saklanacak bir belge değil. Firmayı pazarlarıyla ve müşterileriyle buluşturacak en etkili ve en isabetli çözüm yolunun adı... Strateji, sözlü değil yazılı, gizli değil açık, karmaşık değil sade, katı değil esnek, bireyci değil çoğulcu, emredici değil katılımcı, kısıtlayan değil geliştiren, tartışmaları önleyen, sahibi-adı belli bir araç olmalı. Etkili liderler, pazarı, rakipleri, müşterileri ve gidişatı derinden çözerek kendilerine özgün yeni yollar bulmada ve kendi adlarıyla anılacak stratejiler oluşturmakta da mahir oluyorlar. Stratejisi olmayanın stratejisini orman kanunları belirliyor. > (Pazarola, pazartesi günleri yayınlanır.)