Amerikan halkı dün, neredeyse topyekûn, Süper Kupa'ya kilitlenmişti. Süper Kupa yılda bir kere yapılan bir "Amerikan futbolu" maçı. Bu oyun, kaba güce dayanan, nispeten vahşî bir müsabaka türü. Daha vahşisi, Ben Hur filminden kalan hatıralarımızla, gladyatörler. Ondan da vahşisi, arenada takım halinde yapılan atlı araba yarışlarıymış. Amerikalının en bayıldığı gösterilerden biri bu. Bir de yumruk yumruğa dövüşenleri seyretmek en büyük zevkleri, filmlerinde görüyoruz. O gün her yerde hayat duruyor, yollar boşalıyor, maç öncesi marketlerde yiyecek içecek satışları artıyor. Ahali, maça, günler ve aylar öncesinden hazırlanıyor. Amerikan futboluna meraklı olmayanlar bile, o gün Süper Kupa seyrediyor. Süper Kupa, bir nevi şampiyonlar şampiyonası. Amerikan Futbol Konferansı (AFC) ile Ulusal Futbol Konferansı'nın (NFC) şampiyonları arasında oynanıyor. AFC ve NFC'nin ikisine birden Ulusal Futbol Ligi (NFL) deniyor. Amerikalı, ulusal nitelikteki bu maçı kazanana Dünya Şampiyonu unvanını veriyor. Bakış açısına dikkatinizi çekerim. Bu yılki takımlardan biri Philadelphia Eagles, diğeri New England Patriots imiş. Bir iddiaya göre Patriots 11 Eylül'den sonraki Süper Kupa'da özellikle kazandırılmış. (Patriots, vatanseverler demek.) Yani, mesele sadece basit bir maç işi değil. ABD'de her yıl, Süper Kupa vesilesiyle başka süper güç gösterileri de yaşanıyor. Aylar öncesinden başlayan hazırlıklar ve aylar süren değerlendirmeler yapılıyor. Muazzam paraların döndüğü büyük bir ticarî organizasyon söz konusu. Süper şirketler reklâm kampanyalarının ilk gösterimini Süper Kupa'ya denk getiriyorlar. Aradaki konserler büyük hadise oluyor. O hafta büyük ekran TV satışları acayip artıyor. Süper Kupa yayını TV'de reyting rekoru kırıyor. Maçla hiç ilgisi olmayan milyonlarca insan sırf o akşam yayınlanacak reklâmları ilk seyreden olmak için ekran karşısına geçiyorlar. Oyun arasında yaklaşık otuz dakika kadar reklâm yayınlanıyor. Bu kuşaktaki reklâmların saniyesi 80.000 dolar. İş dünyası, çeşitli yeniliklerle bu oyunda yerini alıyor. Şu sıralar sarkıntılıktan yargılanan şarkıcı Michael Jackson'un kız kardeşi Janet Jackson, geçen yılki canlı yayındaki planlı "iş kazası" sebebiyle 550.000 dolar tazminat ödemek zorunda kalmıştı. Bundan ders alan reklâmcı ve organizatörlerin bu yıl yayınlarda daha dikkatli ve daha "edepli" davranmaları bekleniyordu. Süper Kupa'da reklâmı yayınlanması, firmalar için ayrı bir güç gösterisi. Hızlı tüketim malları ve araba markaları buna çok önem veriyorlar. Beş saniyelik kısa filmler de, 30 saniyelik reklâmlar da bu süper yarışta yerlerini alıyor. Film şirketleri yeni filmlerinin tanıtımını bugüne denk getiriyorlar. Araştırmalara göre, Süper Kupa'da reklâm edilen filmler benzerlerinden % 40 daha fazla hâsılat yaparmış. Bir yenilik olarak bu sene, en beğenilen reklâm için, cep telefonları üzerinden, yayın anında oylama yapılacakmış. Süper Kupa, pazarlama, eğlence, reklâm ve iş dünyasının ne kadar iç içe olduğunun tipik bir örneği. Elbette ki, bizim başka süperlerimiz de var. Ligimiz bile Süper. Süper kaynanalar, süper diziler, süper gazeteciler, süper takımlar ve süper hezimetler... Her mahallenin, her şehrin, her bölgenin, her firmanın, her pazarın, her sektörün, herkesin, ayrı ayrı süperleri ve süper kupaları var. Biz de kendi kulvarımızda süper oluruz. İnşallah.