Tüketiciler değil tüketenler bitiriyor

Alnımın teriyle kazandığımı dilediğimce harcarım, kime ne? Siz asıl, üretmeden tüketenlere, "Yörük kesesinden kuzu çevirenlere" dikkat edin. Kimileri tüketime takmıştır. Tüketime de, tüketenlere de düşmandır. Hele küresel olanına sinir olurlar. Birileri de, "tüketiciyiz güçlüyüz" bayrağı altında bağırır çağırırlar. "Üretimden kaynaklanan güç"ün kullanıldığı SEKA fabrikası kapandı ve işçiler bundan sonra aşlarını Belediye'den yiyecekler. Sokaklarda gösteri yapanlar, emekçiden ve üretimden yana olanlar, bir de bu üretimin nereye gideceğini düşünseler. Dillerde bir "tüketim çılgınlığı" lafıdır dolaşır. Tüketimin nesi kötü? Tüketim olmasa, sanayi, esnaf, ticaret, kazanç, hayat olur mu? "Ayranı yok içmeye..." derler, şikâyet ederler. Onların gözünde tüketim ve tüketici olmak "tu kaka"dır. Hâlbuki tüketim iyidir. Müşteri olmak güzeldir. Tüketmeden üretim, üretmeden kazanç olmaz. Ne tuhaftır, bu memlekette pazarlama hocası olduğu halde, tüketim düşmanı olan "kafalar" bile var. Beğenmediğimiz tüketim çılgınlığının sebebi pazarlama değil. Pazarlamayı anladığını sananlar ve bazı vicdansızlar asıl suçlu. Pazarlamayı doğru anlayan herkesin, halkımızı da "pazarlama mekanizmasının işleyişi" konusunda aydınlatması gerekiyor. Pazarlama yaptığını zannedip aslında soytarılık yapanları ne yasalar, ne dernekler, ne de bizler hizaya getiremeyiz. Böylelerini, pazarlama bilen, aklı başında, bilinçli tüketicilere havale ediyoruz. Bugünlerde çeşitli toplantılarda boy gösterecek tüketici dernekleri, tüketicilerin şikâyetlerini kendilerine malzeme edineceklerine, onları pazar ve pazarlama konusunda aydınlatsalar daha iyi ederler. Tüketiciden yana olmak sadece şikâyetlere çanak tutmak ve firmaları dava etmek değil. Tüketicinin eğitilmek gibi bir hakkı daha var. Tüketiciyi kim düşünecek? Tüketiciyi düşünmek, onun hayrına işler yapmak demektir. Bu ise, bir anlayış, paradigma, düşünce tarzı ve kültür işidir. Kapma ve KaKa'lama kültüründen kurtulmayı gerektirir. Bankalar Birliği Başkanı Özince, "Yoğurdu taksitle alıyorsam kime ne? Kredi kartında taksit tüketicinin lehine bir durum. Yükü bankalarla anlaşmalı iş yerleri çekiyor" demiş. İş yerleri ve bankalar bunun acısını bir şekilde çıkartmıyor mu? Bu "el kesesinden hovardalık" olmuyor mu? Tüketiciyi düşünmek bu mu? Enerji Bakanı Sn. Güler hepsini tanıttı. "Uyanıklar" kaçak elektrik için nice buluşlar yapmış. Buluşları uygulayanların sayısı kaç milyon bilinmiyor. Ama yakalananların sayısı 700 bin. Bunlar tüketici mi, tüketen mi? İşte bizi bunlar bitiriyor. Yarın Dünya Tüketiciler Günü. Tüketicilik bilincinin güçlendirilmesi için güzel bir fırsat. Dernekler, kurumlar, uzmanlar beyanatlar verecek, fikirlerini ifade edecek, mesajlarını yayacaklar. Sonra herkes işine gücüne geri dönecek. Tüketicilerin sadece bir günde hatırlanmaları hoş değil, ama buna da şükür. Nimetlerin kıymetini elimizden çıkınca daha iyi anlıyoruz. Biz müşteriler de, kıymetimiz bilinsin istiyorsak, arada sırada, satıcıların semtine uğramayıverelim. Bir gün bir şey almasak kıyamet kopmaz. Tüketiciliğimizi ve kıymetimizi hissettirmek için bir gün pazara çıkmasak ne olur? Tüketiciler satıcıların, satıcılar müşterilerinin kıymetini bilsin, iki taraf da birbirine daha saygılı ve daha sevecen davransınlar. Yasaların korumasına, şikâyet bürolarına, tüketici derneklerine, kavgaya, gürültüye ihtiyaç kalmasın. İşin özü, karşılıklı sevgi ve saygı. Ne demişler? "Geçim iki başlıdır."