Tüketicinin dostu yine kendisi

Firma-müşteri ilişkileri evliliğe benziyor. Yanlış eş seçimi ve anlayışsızlık geçimi zora sokuyor. Firmalar yakışıklı birer damat gibi, piyasaya çıkıp, kendilerinin varlığından bile habersiz nice müstakbelleri tavlamak, onları sürekli ve kalıcı müşterilere dönüştürmek için var güçleriyle pazarlama yapıyor, insanları şahitler huzurunda "Eveeet!" dedirtmeye uğraşıyorlar. Acaba müşteriler de, vaatlerin ve işin cazibesine kapılmayıp, alışveriş yapacakları, eşlik edecekleri firma ve markaları kendi irade ve rızalarıyla dikkatle seçebiliyorlar mı? Bu sorunun cevabı ne yazık ki, hayır! oluyor. Müşteriler, alışverişin verdiği bir haz ve keyifle, bir de etrafın ve firmaların doldurmasıyla pek hovardaca davranıyorlar. Kolayca aldatılıyorlar. Bazen mecbur bırakılıyorlar. Bazen gözünü kapatıp, bazen de firmalar tarafından gözü bağlanmış bir şekilde alışveriş yapıyorlar. Uyanıp gözleri açılınca ah vah edip, koruyucu arıyorlar. Kalıcı ve huzurlu bir evlilik için, evlenmeden önce gözleri dört açmak, evlendikten sonra da yarım açmak, yürümeyen ilişkide ısrar etmemek gerekiyor. Firmalar evlilik vaadiyle yakaladıkları müşterileri kimselere kaptırmamak, onları başkalarına da yâr etmemek için cin fikirli nice "sadakat kampanyaları" da yapıyorlar. Bunlara aldanıp, boşanmanın maliyetinden korktukça biz müşterilerin üstüne daha fazla abanıyorlar. İltifatlarına, yağlamalarına, ağlamalarına, göz boyayan ufak tefek hediyelerine kanmasak, aç gözlü davranmasak, bizi memnun etmeyenden ayrılıp bir diğerine geçiversek, hepsi muma dönecek... Tüketiciyi Koruma Haftası münasebetiyle, demek isteriz ki, tüketiciler olarak bize bizden başka yardımcı, hakikî koruyucu yoktur. Ne firmalar müşteriyi müşterinin gözüyle görmeye, ne de tüketicileri koruyacağız diye yola çıkanlar müşterinin menfaatlerine öncelik vermeye yeterince yanaşmıyorlar. Birinciler daha çok para kazanmak, kasasını şişirmek; ikinciler de adlarından daha çok bahsettirmek peşindeler. Devletin ve yasaların hali malum! Kısacası, gözümüzü dört açmaktan, birbirimize destek olmaktan başka çıkar yol yok gibi görünüyor. > (Pazarola, pazartesi günleri yayınlanır.)