2007'nin adını önce ben koydum!

Okumak... Çok çeşitli ortamlarda bu konuda millet olarak durumunuzu sorarım. Aldığım cevap yüzlerde gerçek bir mutsuzluk ve ümitsizlik ifadesi eşliğinde gelir: "Okumuyoruz!" Okumayı sevdiremedik bir türlü insanımıza. Hatta basmakalıp eğitim sistemimizle ve gösterilen gayrete değil "dayı'ya", "amca'ya" dayanan performans değerlendirme kültürümüzle okumanın, kendini geliştirmenin önemli olmadığını çaktık beyinlere. "Suyu getirenle, testiyi kıranın bir olduğu" deyimini kullanmaktayız, her zaman. Halbuki bilginin ışık hızıyla yayıldığı bu çağa ayak uydurabilmenin en önemli yönü bilgiyi yorumlayabilen nesiller yetiştirmektir. Bunun yolu ise herkesin kendi konusu ile ilgili iyi seçilmiş kitapları okumasından geçiyor. Konusuyla ilgili temel bilgilere sahip olmayan insanların, milyonlarca, milyarlarca "bit" kapasiteli bilgisayarlardan ve bunların içinde depolanmış "İnformasyon"lardan faydalanmaları mümkün olamıyor. Çevrenizi şöyle bir gözden geçirin. Mesela çocuk terbiyesi ile ilgili yeterince kitap okuyan ve de dergi takip edebilen kaç aileye rastladınız? Ya da, yönetimle ilgili birkaç önemli eseri okuyan yönetici ve patronların oranı yüzde kaçtır? Bu altyapıyı tesis etmeden, şirketlerde ne yeniden yapılanmaya, ne kurumsallaşmaya, ne de değişimi yönetmeye soyunamazsınız. Mesela toplam katile yönetimini istenilen olgunlukta ve etkinlikte gerçekleştiremezsiniz. Çünkü takım olmanın bilimsel mantığını siz ve arkadaşlarınız tam olarak kavramadan "iyileştirme takımları"nı gönüllü olarak kuramazsınız. Diğer bir deyişle toplam kalitenin ana katmanı olan "kalite çemberlerini" oluşturamazsınız. Bizim neslin arkasına sığındığımız "Yönetimle ilgili yayınlar vardı da, biz mi okumadık?" mazeretine sığınmak da mümkün değil artık. Çünkü bu konuda binlerce eser, hem de çok iyi tercüme edilmiş yabancı kaynaklar da dahil olmak üzere sizi bekliyor, kitapçı raflarında ve kütüphanelerde. Bütün mesele okumanın ne kadar etkili olduğunun bilincine varmakta. Benim gibi ellisinden sonra da olsa bu tadı tadarsanız hayatınızın yepyeni bir tada; lezzete ve kokuya kavuştuğunu hissedersiniz. Gelin 2007'yi "yönetimle ilgili okuma ve öğrenme yılı" olarak ilan edelim. Var mısınız?..